Seçimlerin ardından kendimi yeniden George Orwell’in ‘1984’ romanını yeniden okurken buldum. Yine cümlelerin altını çize çize, hayret ede ede, hayran kala kala… Yer yer “Aynısı! Aynısı” diye diye, yer yer kahkahalar ata ata… Neredeyse bizimde bir Gerçek Bakanlığı’mız, Sevgi Bakanlığı’mız, Barış Bakanlığı’mız ve Varlık Bakanlığı’mız yok mu? Kurmaca Daire’miz? İki dakikadan kat be kat uzun Nefret’imiz?
Romanda ‘Parti’ geçmişe el koyar. Geçmişi denetim altında tutarak ‘gerçeklik denetimi’ yapar. Gerçeklik!
Vahdettin’i kutsayan, Abdülhamit’i yere göğe koyamayan, Türkiye’nin tapusu Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri olduğuna ve birkaç haftaya süresinin dolacağına inanan, Kurtuluş Savaşı’nı yok sayan, Mustafa Kemal Atatürk’ü küçümseyen insanlara baktığımızda ‘gerçeklik denetimi’ne maruz kaldıkları anlaşılmıyor mu? Yüz yıldan fazladır aynı dedikoduları istikrarlı bir biçimde tekrar edip yayanlar… Orwell görse şapka çıkarırdı.
Medeni Kanun, laiklik, demokratik hukuk devleti, kadın hakları gibi kazanımlarımızı değersizleştirip; değerlerimizi çürütmek için elinden gelenleri yapanlara bir bakın. Kim bu insanlar?
***
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a ve İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıkmasıyla meşhur YRP lideri Dr. Fatih Erbakan’ın üç yıl önceki sözleri yeniden gündem oldu.
Biz10 TV isimli Youtube kanalında Zeynep Uzun’un sorularını yanıtlayan Erbakan, “Anadolu'da yıllardan beri nenelerimiz 14, 15, 16 yaşlarında evlenmiş; mutlu yuva kurmuşlardır. Tüm ilmi çalışmalara göre 15 yaşında bir insan cinsel olgunluğa eriştiğine göre rızası geçerlidir” diyor.
Haber Global kanalında ise Jülide Ateş, Erbakan’a “Sizin kızlarınız 15 yaşında evlenmek istese ne yapardınız” diye sormuş. Erbakan beyefendi şöyle yanıtlamış:
“Ben kendi kızlarımın üniversiteyi bitirip, hatta yüksek lisans yaparak evlenmelerini isterim. Çünkü bizim ailemizde yüksek lisans, doktora son derece yaygın. Benim babamın, amcalarımın hepsinin akademik kariyerleri var.”
Vay canına!
Neden? Çünkü sizin aile pek özel!
***
Gelin Erbakan ailesinin eğitim şeceresine bakalım.
- İTÜ mezunu Necmettin Erbakan, 1951'de Almanya'da RWTH Aachen'de (Aachen Teknik Üniversitesi) doktorasını yaptı.
- Fatih Erbakan, İngiltere’de başladığı yüksek lisansını annesi vefat edince Başkent Üniversitesi’nde tamamladı.
- Zeynep Erbakan, ODTÜ’yü bitirdi ve görücü usulü evlendi.
- Elif Erbakan Altınöz, Bilkent Üniversitesi’ni bitirdi. Anne-babasıyla umre seyahatinde eşiyle tanıştı ve umrede nişanlandı.
***
On beş yaşındaki kız çocuğunu pedofil heriflere versinler ama onların kızları üniversiteyi bitirmeden, hatta master yapmadan evlenmesin.
Elin garibanı çocuğunu imam hatiplere göndersin ama kendileri Avrupa’da, ABD’de okusunlar.
Yıllarca ülkeye şeriat gelsin diye uğraşan aile, Necmettin Erbakan’ın ölümünün ardından miras kavgasına düşünce, mirastan eşit pay almak isteyen Zeynep Erbakan ‘Medeni Kanun’daki kız çocuklara eşit miras hakkından yararlanmak için dava açtı.
Kendilerini ensar, kaçakları muhacir görürler, ülkeye kontrolsüzce dolan göçmenlere ses çıkarmazlar ama Zeynep Erbakan gider ABD’de yaşar.
İki yüzlülüğünüz batsın! https://tele1.com.tr/seriat-sevdasi-ve-erbakanin-kizi-804799/
Çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, tehdit, şantaj ve siyasi ve askeri casusluk dâhil pek çok suçla yargılanan Adnan Oktar hayranı Fatih Erbakan’ın başka bir derdi yok. Yatıyor kalkıyor çocuk yaşta evlilikleri savunuyor, çocukların rızasını savunuyor. Çocuğun rızası olmaz! Olamaz. Yatıyor kalkıyor kadınların şiddete karşı korunmasına laf ediyor. Gerçekten başka bir derdi yok anlaşılan. Düşündürücü.
***
HÜDAPAR Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da “Kaç yaşında çocuk? Neye göre çocuk? Kime çocuk” diyebiliyor.
Utanmadan “Küçüğün rızası” var diyenlerin Adalet Bakanı, “Bir kereden bir şey olmaz” diyenlerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olabildiği çılgın bir ülke çünkü burası.
On beş yaşında biri seçimde oy kullanamaz, aday olamaz, ehliyet alamaz, bara gidemez, içki alamaz, sigara alamaz ama evlenebilir öyle mi?
Yok, ninelerimiz 14’ünde evlenmiş de mutlu mesut yaşamlar sürmüşmüş! Nereden biliyorsunuz?
Çocuk yaşta evlendirilip, korkudan kayınvalidesiyle uyuyan kızların öykülerini dinledim ben.
Çocuk yaşta zorla gerdeğe sokulup kan kaybından hastaneye kaldırılan kız çocuklarının acılarına tanık oldum ben.
Tecavüzcüsüyle evlendirilip hayatı kayan çocukların hikayelerini yazdım ben.
Sokakta oynayacak, ip atlayacak yaştaki kız çocuklarını alıp evlerinize ‘kadın’ yapmak gibi sapıkça hayallerinizden vazgeçin! Hastaysanız doktora gidin!
Eskiden yanlış yapılmışsa devam mı edelim bu yanlışa?
Bu kafayla kölelik hiçbir zaman yasaklanmazdı, bayım!
18 ve hatta 21 yaşına kadar insanın biyolojik, fizyolojik ve zihinsel gelişimi sürer. Çocuklardan uzak durun!
***
Ben bu yazıyı bitirirken Kurmaca Dairesi işe koyulmuş, çirkin iftiralarla yayın yönetmenimiz Merdan Yanardağ’ı gözaltına almıştı. Orwell’in distopyasında İki Dakika Nefret vardı bizde ise sonu gelmez kumpaslar, yüz yılı deviren nefretler…