Engin Altay açtı ağzını yumdu gözünü: Bunun adı yalakalıktır, kepazeliktir, haraçtır

Yayın tarihi: 1 Nisan 2020 Çarşamba 2:10 pm - Güncelleme: 1 Nisan 2020 Çarşamba 2:53 pm

Meclis’e sunulan infaz paketine tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Konuşmak mı suç adam öldürmek mi suç. Vallahi billahi konuşmak Ak Parti’ye göre daha büyük bir suç” dedi. Yargıtay’ın Erdoğan’ın başlattığı bağış kampanyası için destek isteyen Yargıtay’a da yüklenen Altay, “Yargıtay Başkanı nedir bu? Bunun adı da kepazeliktir. Yargının el üstünde Türkiye’ye Korona vergisini kendi yargıtay üyelerine talimatla emretmek kepazeliktir” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis’e sunulan infaz paketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Bağımsız’ Yargıtay’dan Erdoğan’ın kampanyasına zorunlu bağış!

“Bu cezaevleri neden doldu kendimizi bir gözden geçirelim diyen yok” diyen Altay, “”Konuşmak mı suç adam öldürmek mi suç. Vallahi billahi konuşmak Ak Parti’ye göre daha büyük bir suç. Dolandırıcılar suç değil bunların hepsini salıverelim diyen bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Konuşmak, mitinge katılmak, haber yapmak suç. Bunlar cezaevinde kalsın” ifadelerini kullandı.

Soylu’ya zor soru: Yardım kampanyası başlatan Gaziantep Belediyesi de başka devlet mi kurmak istiyor?

“DÜŞÜNCESİNİ AÇIKLADIĞI İÇİN İNSANLARIN CEZAEVİNDE TUTULMASI KAMU VİCDANINI KANATIR”

Altay’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Konuşmak mı suç adam öldürmek mi suç. Vallahi billahi konuşmak Ak Parti’ye göre daha büyük bir suç. Dolandırıcılar suç değil bunların hepsini salıverelim diyen bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Konuşmak, mitinge katılmak, haber yapmak suç. Bunlar cezaevinde kalsın. Gelen teklif bu. Gelen teklifin kaba olarak mahiyeti bu.”

“Görüşmeler sonrası kanunun kamu vicdanını kanatmayacağı bir hale gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Biz de konuya son derece insani hukuk kuralları içinde yaklaşacağımızın altını çiziyoruz. Askerimize tuzak kuranların, tecavüz edenlerin, uyuşturucu baronlarının affedilmesi kamu vicdanını kanatır. Düşüncesini açıkladığı için insanların cezaevinde tutulması da kamu vidanını kanatır.

Diyanet’den ‘Yardımı belediyeye yapmayın’ fetvası! ‘Zekatlarin ulusal düzeyde kampanyaya bağışı caizdir’

“DİYANET SARAYIN SÖZCÜSÜ GİBİ ÇALIŞIYOR”

Diyanet işleri Başkanlığımız kamuoyundaki saygınlığına halel getirecek işler yapmaya devam ediyor. Sarayın talepleri doğrultusunda dini gerekçe ve dayanak yaratamazsınız. Bundan vazgeç. Bundan vazgeç. Diyanet hepimizindir. Diyanet Türkiye’nin en önemli kurumudur. Ama Diyanet İşleri Başkanımız sarayın sözcüsü gibi çalışmaktadır. Diyanet İşleri Başkanımızla da fikri bir çatışmaya girmek arzu ettiğimiz en son şeydir. Ama sayın başkanın tutum ve davranışları kamu vicdanını rahatsız etmektedir. ”

“BU İŞİN TAM ADI KORONA VERGİSİDİR”

“Gönüllü bağışın adı zorunlu bağış oldu. Bu işin tam adı Korona vergisidir. Suriyelilere 40 milyar dolar daha harcarım diyen Erdoğan’a söylüyorum, o 40 milyarı sen bir önce harca. Hani dünyanın en büyük 17. ekonomisiydik? Devlet alan el değil veren el olursa devlettir. Alan el muhtaç olan devlettir. Sen kamuda çalışanlara genelgeler yollayıp şu kadar parayı verirsen verirsin yoksa seni fişlerim demek ayıptır.”

“ADIYAMAN MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ’NÜN YAPTIĞI EŞKİYALIKTIR”

“Yargıtaya laf söylesek cezaevine gireriz. Yargıtay Başkanı nedir bu? Bu ne ya! Bunun adı da kepazeliktir. Yargının el üstünde Türkiye’ye Korona vergisini kendi yargıtay üyelerine talimatla emretmek kepazeliktir.”

“BOTAŞ’IN YAPTIĞI DA HARAÇTIR”

“Sayın Erdoğan unutmasın bir kovayla yangın sönmez. Belediyelerimize yönelik kamuoyunda tartışılan konu için Seyit Torun sizi bilgilendirecektir.”