EMEP'in Hatay adayı Halil İmrek, yerel seçimler için geri sayım devam ederken TELE1'de konuştu. İmrek, "Hatay'da en büyük, en acil sorun barınma. Şu an 320 bin konuta ihtiyaç var. Ve 13-14 ay geçmiş, bugüne kadar teslim edilen 10 bin konutu bulmuyor" dedi.
EMEP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Halil İmrek, TELE1‘de ekranlara gelen Seçime Doğru 2024 programına konuk oldu. Zeynel Lüle'nin "Çok büyük bir yıkım yaşanan kentin belediye başkanlığına aday oldunuz. Dolayısıyla Çankaya Belediyesi ya da ona benzer belediyeler gibi bazı sorunların hiçbirisi şu anda Hatay için öncelik sorunlar değil. Dolayısıyla yıkımı yaşayan kenti ayağa kaldırmak amacıyla belediye başkan adayı oldunuz. Hatay'dan uçakla gidiş var ama geliş yok. Defne Devlet Hastanesi'ni 3 defa su bastığını biliyoruz bu süre içerisinde. Yeni üstelik burası, doktor da bulunmuyor. İşte bu tür sorunlar çok ön plana geçiyor. Siz tabii halk meclisleri dediniz. 'Halk meclisleri' yeni bir söylem olduğunu düşünüyoruz ama bunu yapabilecek de sol ve sosyalist partiler aslında. Örgütlenmeyi gayet iyi bilen partiler. Siz de o partilerden bir tanesindesiniz. 'Halk meclisleri ile belediyeleri yönetelim' diyorsunuz, 'belediyeyi tek başına bir başkan değil, halk yönetsin' diyorsunuz. Üstelik de yeni bir şey söylediniz 'görevini yapmayan belediye başkan ve meclis üyelerinin halk tarafından görevinden alındığı bir sistem getirelim' diyorsunuz. Bunun dışında kadınlar, gençler, çocuklar, engelliler için yapmayı öncelediğiniz birtakım projeler var mı?" sorusuna yanıt veren İmrek, şunları söyledi: "Hastaneyi 3 defa su bastı ve doktor bulunmuyor. Bu depremde 63 tane aile hekimliği yeri yıkıldı. Siz hatırlarsınız; eskiden sağlık ocakları birinci basamak, ikinci basamak sağlık meselelerini, bağımsız konutlarda olurdu ve kamu tarafından yapılırdı. Aile hekimliği sistemi ile bütün bu sağlık ocakları dediğimiz aile hekimlerini apartmanlarının altına aldılar. Ve bu apartmanlar yıkıldığında beraberinde aile hekimlikleri de yıkılmış oldu. Ve sağlıkçılar ciddi sorunlarla boğuşarak sağlık hizmeti veriyor durumda. Çoğu da konteynerlarda kalıyor ve bazı aile hekimlikleri konteynerlarda hizmet vermek durumunda kalıyor. Deprem zamanı biz İskenderun'dan Hatay'a 7-8 saat gidemedik. Demir yolu İskenderun'a kadar var, Hatay'a kadar niye bir toplu taşıma yok. Bu bakımdan esas olarak halkın yaşamını kolaylaştırmak ve birilerini zengin etmek üzere değil halkın ihtiyaçları merkeze konulduğunda bunların çözülebileceğini düşünüyoruz. Evet, Hatay'da en büyük, en acil sorun barınma. Şu an 320 bin konuta ihtiyaç var. Ve 13-14 ay geçmiş, bugüne kadar teslim edilen 10 bin konutu bulmuyor. Yani bu hızla gidildiğinde 20-30 yıl bir zamanı alacak. O açıdan biz bir defa sadece belediyenin bütçesiyle değil, siyasi iktidarın buraya özel olarak buranın yeniden inşaasında bütün devlet imkanının buraya seferber edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ve bunun için de kaynak var. Sadece patron ve holdinglerin vergi borçları 2 trilyon 200 milyar affedildi. Bunlar sonuçta bu ülkenin kaynağı. Kur korumaya giden miktar ortada, 2 trilyonu geçen bir kur korumaya giden var. İç ve dış faize AKP'nin iktidar olduğundan bugüne 500 milyar dolar para gitmiş. Bütün bunlar kaynak. Soru şu, kimin için bunları kullanacaksınız? Gerçekten halk için mi, emekçilerin yaşamını kolaylaştırmak için mi yoksa birilerinin servetine servet kattığı bu yağma, talan, rant düzeninin devamından yana mı olacaksınız? Bu bakımdan esas olarak bizim burada tercihimiz işçi ve emekçilerin bu zenginliklerden payını aldıkları... Sonuçta eli iş tutan herkesin bir işinin olduğu, insanca yaşayacağı bir ücretinin olduğu ve başına yıkılmayacak bir konutun olduğu... Yani çok büyük şeyler de değil, bunlar yapılabilecek şeyler."
Kaynak: HABER MERKEZİ