Emekliler, yılın ikinci yarısı için maaşlarına yapılan yüzde 25’lik zamma tepki göstermeye devam ediyor. Ankara'daki bir emekli "Herkes vatanını, dinini seviyor. Kimsenin kuşkusu yok ama açım, aç. Yakayım mı kendimi? Gidip Meclis’te kendimi yakmayı düşündüm" dedi.
Emekli Sandığı, BAĞ-KUR ve SSK emeklilerinin maaşlarına, yılın ikinci 6 ayı için enflasyon farkı ile toplamda yüzde 25 zam yapıldı. Türkiye’nin birçok şehrinde yapılan eylemlerle emekli aylıklarına yapılan zam protesto edilirken; Ankara Ulus Meydanı’nda ANKA Haber Ajansı’na konuşan emekliler de aylık ücretlerine yapılan zam oranına tepki gösterdi.
'BİR EKMEK ALIP İKİ GÜN BÖLÜŞÜYORUZ'
DİSK’e bağlı Emekli-Sen’e üye olan emekli Ayten Belge, emekli aylıklarının en az 15 bin lira olmasını istedi. Belge, şöyle konuştu: "Ben de gelip Emekli-Sen’e katıldım. Maaşlarımız az, bütün yiyeceklere çok zam geliyor ve ben kiradayım.7 bin 500 lira alıyorum. Bu durumda valizimi de aldım; çünkü buraları terk etmeye çalışıyoruz, kiralar çok pahalı. Doğuluyum Doğu’ya doğru gideceğim. Ellerime de kına yaktım. Çünkü bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, hepsini iptal ettim elle yıkadım ve tırnaklarım tahrişlendi ben de o yüzden kına yaktım. Ütüyü de sakladım, üstümü döşeğin altına sakladım ve giydim.
Ne yapayım, her şey pahalı olmuş idare etmek lazım. Devlete sesleniyorum, maaşımız çoğalsın, vekillerin başkanların maaşları çoğalacağına bizim maaşımız çoğalsın. En az maaş 15 bin lira olsun rica ediyorum,7 bin 500 olduğu için 15 bin liraya razıyım. Lütfen arttırın yoksa köyümüze döneriz, üç tane öğrenci okutuyorum. Önceden yoksul insanlara yardım edebiliyordum, eskiden 1 ekmek alıyorduk şimdi yarım ekmek alıyoruz. Bir ekmek alıyoruz, iki gün bölüşüyoruz. Hayat şartları çok zor.”
'BİZİ ÖTEKİLEŞTİRİYORLAR'
Selahaddin Savaş isimli bir memur emeklisi ise, iktidara tepki göstererek, şunları kaydetti: "Ben memur emeklisiyim, bu memur emeklileri inim inim inliyor. Son yapılan seyyanen zamda da çok adaletsizlik oldu. Ben lisans mezunuyum, en az maaş alanlarla eş duruma geldik. 9-10 senedir memur emeklisiyim, bu kadar da olmaz. Bizi adam yerine koymuyorlar, ötekileştiriyorlar. Emeklileri herhalde bunak, yaşlı, çabuk unutur diye önemsemiyorlar ki memura yüzde 86 zam verirken memur emeklilerine yüzde 25 zam verdiler. Biz aynı bakkala gidiyoruz, aynı markete gidiyoruz, aynı benzinliğe gidiyoruz. Memura süt alırken 50 lira derken bana 30 lira mı diyor. Onlar benzin ve mazot alırken 35- 36 liraya alırken bana 16- 17 mi diyor, yok aynı. Şartlarımız aynı, aynı ülkede yaşıyoruz. Buna rağmen emekliyi yerin dibine batırdılar, bu kadar olur mu? Gerçekten emekliler burnundan soluyor, emekliler tarihinde bu kadar inlemedi.
Emekliler zaten geçinemiyor, sürünüyor. Geçinmeyen ne yapsın, intihar mı etsin? İntihar eden de oluyor belki duyulmuyordur. Gerçekten inim inim inliyor. Yarın 3- 4 lira verip, memur emeklileri yaşlıdır, unutur, bunlar sevinir gider diye geçiştirecekler. Avrupa’daki, Amerika’daki Hans’ı, George’u geliyor, Antalya’da, Muğla’da tatil yapıyor. Biz şuradan memleketimize gidemiyoruz.
'CAHİL DE BUNAK DA DEĞİLİZ'
3600 ek göstergede de öyle yaptılar. Memur emeklilerine iki yıllıklarına verdiler, 4 yıllık lisans mezununa vermediler. Hakkaniyetsizlik, adaletsizlik, vicdansızlık bu kadar olmaz. Devlet büyüklerine sesleniyorum; bu adaletsizliği bitirsinler. Oy veren memur emeklileri, tüm emekliler. Emeklileri düşünmeyip ötekileştirenler onlar. Emekliler öfkesini burnundan soluyor. Eylemlere kimi gelemiyor sıcak diye ama emekliler çok öfkeli. Bu hükümete oy verip de şu an ‘ellerim kırılsın niye oy verdim’ diyenler var. Bu hükümet hiç düşünmüyor mu bana bunlar oy verdi, ben niye bindiğim dalı kesiyorum. Emeklileri yaşlı, cahil, bunak diye görüyorlarsa biz cahil de değiliz yaşlı da değiliz, bunak da değiliz. Her şeyi görüyoruz, biliyoruz ve farkındayız. Emeklilerin durumunu iyileştirsinler. Bindikleri dalı da kesmesinler.”
'MECLİS'TE KENDİMİ YAKMAYI DÜŞÜNDÜM'
Turgut Abbas isimli başka bir emekli ise şöyle konuştu: "1965 doğumluyum. 12 senedir emekliyim, aldığım para 7 bin 600 lira. Kira kaç lira? 9 bin lira. Geriye ne kalacak? Benim oğlum var, çocuğum var. Hep bana hep bana diye olmaz. Vergiler benden veriliyor, iş adamları vergi vermiyor. Niye vermiyor? Arkadaşı… Olmaz öyle şey, haksızlık olur. Herkes vatanını, dinini seviyor. Kimsenin kuşkusu yok ama açım, aç. Yakayım mı kendimi? Gidip Meclis’te kendimi yakmayı düşündüm. Bu kadar mı zulüm olur? Bizi neden sevmiyorlar, biz ne yaptık? 35 sene vergi verdim. Bir durun, ne oluyor? Ne yapalım, hırsızlık mı yapalım, gasp mı edelim? Biz seni seçtik diye bu kadar mı zulüm olur. Gideceksin, bir gün sen de gideceksin, fani olacaksın ama adın anılsın."