CHP Milletvekilleri AKP'ye Meclis'te kırmızı kart gösterdi CHP Milletvekilleri AKP'ye Meclis'te kırmızı kart gösterdi

Kara Harp Okulu'nun 30 Ağuatos 2024'teki mezuniyet töreni sonrası yeni mezun teğmenlerin kılıç çatmaları ve ''Mustafa Kemal'in askerleyiz'' sloganı atmaları nedeniyle başlatılan disiplin soruşturmasında, 5 teğmen Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 'ayırma' cezası istemiyle YDK'ye sevk edilmişti.

Emekli askerler ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri, Anıtpark’ta bir araya gelerek teğmenlere destek verdi. Emekli askerler ve ADD adına açıklamayı Avukat Levent Bahçetepe okudu. Bahçetepe,  şunları söyledi:

"TSK'YA YAPILAN SİSTEMATİK SALDIRILARIN SON HALKASI"

"Bilindiği üzere 29 Ağustos 2024 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kadim geleneklerinden birisi olan mezuniyet töreninin sona ermesi sonrasında, Kara Harp Okulu 2024 yılı mezunlarının neredeyse tamamı bir araya gelerek bir gelenek olan yemin metnini okumuştur.

Milletimizin gurur duyduğu yemin görüntüleri sonrasında, teğmenlere ilişkin bazı sosyal medya kanalarında ortaya çıkan ve belli çevreler tarafından oluşturulan algı ve hatta ahlak sınırlarının ötesine geçen saldırılar ve bazı gazeteler tarafından Anayasa’ya ve Cumhuriyete bağlılıklarını ifade eden teğmenler cuntacı olarak nitelendirilmeye çalışılmıştır. Yapılan bu haksızlıklara karşılık maalesef Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri tarafından teğmenlere sahip çıkılmayarak sessiz kalınmıştır. Buna karşılık genç teğmenler gibi zamanında aynı değerlere bağlılık yemini eden emekli silah arkadaşlarım başta olmak üzere, her kesimden yurtsever vatandaşlar gerekli tepkileri göstermiş ve halen göstermeye devam etmektedir. Genç teğmenler yemin metni ile cumhuriyetin banisi olan Türk ordularının ebedi Başkomutanı'na, Cumhuriyet'in kurucu değerlerine ve anayasal değerlere bağlılık ile Cumhuriyetimizin kutsallarını koruma yemini etmişlerdir. Bu yemin askerlerin kendilerine kanun tarafından ve tarihin yüklediği görev bilincinin ifadesidir.

Teğmenlere yapılan saldırılar aslında bu değerlere ve Türk milletinin ortak vicdanına yapılan saldırılardır. Teğmenlere yapılan bu sistematik saldırılar, son dönemde TSK'ya, Atatürkçü, çağdaş ve demokratik değerlere bağlı mensuplarına yapılan sistematik saldırıların son halkasını oluşturmaktadır.

Geçmişte FETÖ eliyle ve yargı erki kullanarak Ergenekon, Balyoz ve benzeri kurmaca davalarla tasfiye edilen subaylara yapılan ne ise bugün teğmenlere yapılanlar da benzer bir kumpastır. Zira bu süreçte teğmenlerin YDK'ya sevk edilmesi için sıralı sicil amirlerinin kanaatlerini değiştirmeye zorlandığı basına yansımıştır. 2023 yılı kasım ayında Tuzla Piyade Okulu'nda Atatürk'e saygısızlık yapanlara müdahale eden Atatürkçü teğmenlerin YDK ile meslekten çıkarılması sonrasında şimdi de Kara Hap Okulunda yıllardır devam eden yemin seremonisini uygulayan teğmenler birkaç gün içerisinde YDK'na çıkacaklardır. Teğmenlerin yanı sıra onların komutanı durumundaki üç başarılı vatansever subay da YDK'ya sevk edilmişlerdir. Teğmenler ve komutanların, YDK sürecine dahil edilmelerine ilişkin yapılan hukuki hatalar, fiilen olmayan ve ilgili kanun maddeleriyle açıklanması da mümkün olmayan suç isnatları, idari tahkikat ve disiplin süreçlerindeki hatalar ve kasıtlı konusunda gerekli açıklamalar ve savunmalar avukat meslektaşlarımız tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştır. Eminiz ki YDK nezdinde avukatları tarafından usule ve esasa ilişkin hatalar dile getirilecek ve savunmaları en iyi şekilde yapılacaktır.

"ATATÜRK'ÜN ASKERLERİ OLMAK HER ASKERİN GÖREVİDİR"

Bu yaşananlarda teğmenlerin bir disiplinsizliği yoktur. Atatürk'ün ebedi Başkomutan'ın askerleri olmak her askerin görevidir. Cumhuriyet ve Anayasal değerlere bağımlılığı bildiren teğmenler disiplinsizlikle suçlanamaz. Aksini düşünmek, bu değerler dışında başka kişilere tarikat veya cemaatlere bağlılık bir suçtur. Ve en yakın örneği on beş Temmuz'da görülmüştür.

Teğmenler hakkında olumsuz bir karar verilmesi, göz bebeğimiz ordumuza siyasetin daha da sokulması ve Atatürk'e bağlılığın yargılama konusu yapılması gibi tarih vebalinin altına girilmesi anlamına gelecektir.

"TEĞMENLERE DOKUNMAYIN"

Teğmenlere dokunmayın, teğmenler TSK'nın geleceğidir, onların örselenmesine müsaade etmeyin. Genç teğmenlerin resmi tören sonrası törenin düzeni ve insicamını bozmadan kendi aralarında tekrarladıkları Mustafa Kemal Atatürk ile laik, demokratik Cumhuriyet'e ve Türk milletine bağlılık vurgusu içeren yeminden korkmayın, aksine gurur duyun. Teğmenlere 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu'nun 20. maddesi kapsamında yöneltilen 'hizmete engel davranışta bulunmak', 'Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibarına zarar vermek' ve 'ağır suç ve disiplinsizlik teşkil edecek fiil ve davranışlarda bulunmak' gibi suçlamaların hukuki bir karşılığı yoktur.

Teğmenler, devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarının hangi davranışla zedelemiştir? Ağır suç ve disiplinsizlik teşkil edecek fiil ve davranışları nedir?
Atatürk'ün ilkelerine bağlılık, bu ülkeyi savunacak her askerin taşıması gereken bir temel değerdir. Genç teğmenlerin Atatürk'e olan bağlılıklarını ifade etmeleri gereken temel bir değerdir. Genç teğmenlerin Atatürk'e olan varlıklarını ifade etmeleri suç değil, vatansever göstergesidir.

Atatürk TSK'nın ebedi Başkomutanı'dır ve Anayasa'da Atatürkçülük ilke olarak benimsenmiştir. TSK'nın siyasi tartışmaları içine çekmek yanlıştır. Ebedi başkomutan Atatürk ve TSK her zaman siyaset dışıdır. Ve öyle kalması gereklidir.

Genç teğmenlerimize yönelik başlatılan disiplin sürecinin haksız ve siyasi amaçlı olduğunu düşünüyoruz. YDK tarafından teğmenler hakkında herhangi bir işlem yapılmadan dosyaların iade edilmesini ve teğmenlerin göreve dönmelerini talep ediyoruz.

YDK'da görev yapan TSK'nın değerli mensupları ve silah arkadaşlarımıza; Atatürk'ün 'Mesuliyet yükü her şeyden ağırdır, hatta ölümden bile' sözünü hatırlatmak istiyoruz. Bu teğmenler YDK'ya sevk edildikleri andan itibaren sizlere emanettir. Bu mesuliyet duygusu içerisinde sizlerin de geçmişte birer Harbiyeli olduğunuzu unutmadan hukuka uygun, adaletli ve hakkaniyetli bir karar vermenizi bekliyoruz.

Teğmenlerimizle ilgili ne karar verilirse verilsin, değişmeyecek tek gerçeğin Anayasamızın 2'nci maddesinde değişmez bir şekilde tanımlanan 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk milliyetçiliğine bağl, başlangıçta belirlenen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu' ve her Türk askerinin de ebedi Başkomutanı olan 'Mustafa Kemal'in askeri' olduğudur.''

Kaynak: ANKA