Türkiye’de elektrikli araç satışları 2021’de bir önceki yıla göre, yüzde 237 arttı. 2020’de bini bile bulmayan elektrikli araç sayısı, geçen yıl 2 bin 846’ya ulaştı.  Bir gecede yansıyan fiyat farkları vergi kaynaklı 500 bin lirayı aştı. Böylece elektrikli araca sahip olmanın bedeli hemen hemen 1 milyonu geçti. Bunun altında sadece 2-3 model kaldı.

Karar'dan Ali Yıldırım'ın haberine göre, Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli araçlara olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Artan şarj istasyonu sayısı ve gittikçe uzayan menziller, elektrikli araçları oldukça mantıklı bir seçenek haline getirmeye başladı. Öte yandan fosil yakıtlı araçlar gerek dünyada gerekse Türkiye’de de hızlı bir kan kaybına başlarken, daha şimdiden bir zamanların vazgeçilmez motor tipi olan dizel araçlar için bile yolun sonu görüldü. ODD verilerine baktığımızda 561 bin 853 adetlik otomobil pazarında 373 bin 600 adet benzinli otomobil satışı gerçekleşti. Benzinli araçlar toplam otomobil pazarından yüzde 66,5 oranında pay alırken, 2020’ye göre payı yüzde 28’e yakın arttı. Yılın en büyük kaybedeni ise dizeller. 2020’de payları hemen hemen yüzde 70’e yakın olan dizel otomobilin pastası 2021’e yüzde 20’nin bile altına düştü. Dizelde daralma yüzde 50’yi aştı. Hibritlerin payı yüzde 122 üstünde artış yaşarken, elektrikli araçların büyümesi yüzde 267’yi buldu. 2020 yılında sadece 844 elektrikli araç satışı gerçekleşirken, 2021’de bu sayı 2 bin 846 adet olarak kayıtlara geçti. Öte yandan tüm dünyada elektrikli araçlara destek verilirken, Türkiye’de Şubat 2021’de yüzde 400’e varan ÖTV zammı gerçekleşti. Böylece elektrikli araçlar fiyatları 1 gecede neredeyse 500 bin liraya yakın artış gösterdi. Birçok Avrupa ülkesi neredeyse 5 bin euroya varan vergi teşviki, yol ve çeşitli vergilerden muaf tutuluyor. Ülkemizde ise elektrikli araca binmek için en az yarım milyon liradan fazla parayı gözden çıkarmak gerekiyor. 500 bin liranın altında elektrikli araç satışı hemen hemen yok. Son dönemin dikkat çeken SUV’larına sahip olmak isterseniz 1 milyon lira bile birçok model için yetmiyor. Bize test konuğu olan Mercedes EQC, BMW iX3, MINI Cooper SE, Hyundai Kona elektrik, Renault Zoe modellerini tüm detaylarıyla sıraladık. https://tele1.com.tr/akaryakit-ve-otogazdan-sonra-bir-zam-da-elektrikli-arac-sarjina-yuzde-120-za-538719/ MERCEDES EQC: TEK ŞARJLA 437 KİLOMETRE Alman otomotiv üreticisi Mercedes, yüzde 100 elektrikli EQC modeliyle dikkat çekiyor. Kaslı ve gösterişli tasarımıyla tam bir SUV olan model, eğilim tavan çizgisiyle de coupe formunu koruyor. EQ ailesinin bir üyesi olduğunu hemen belli eden model, gerek ön yüzü gerekse arka tasarımıyla özellikle hava karardığından orijinal bir ışık şöleni yaşatıyor. Kaliteli bir iç mekana sahip olan araç, geniş bir yaşam alanı sunuyor. Aynı zamanda tam bir teknoloji üssü olan mekanda birçok işlem konsolda yer alan geniş bir ekrandan yapılıyor. Oldukça ergonomik olan iç hacimde sürüş modları, şarj süresi ve birçok bilgi MBUX ismi verilen teknolojiyle takip ediliyor. EQC’de yer alan bataryalar birçok şarj noktasından elektrik alabiliyor. Ev tipi soketlerde de şarj olan model, alternatif hızlı şarj noktalarında süreyi kısaltıyor. Ev tipi soketlerde şarj süresi 12 saati geçerken, özellikle DC özellikli hızlı şarj noktalarında 40 dakika yüzde 80’lik dolum mümkün. Böylece araç hemen hemen 437 kilometrelik menzile ulaşıyor. Biz ise sürüş deneyimimiz boyunca 400 kilometreye hemen hemen yaklaştık. Tüm elektrikli araçlarda olduğu gibi EQC’de de pedala dokunduğunuz anda voltajı hissetmemek mümkün değil. 408 beygir güç ve 760 Nm tork üreten elektrikli motor ile EQC, 0’dan 100 kilometre/s hıza 5.1 saniyede çıkıyor. Aracın maksimum son hızı 180 km/s ile sınırlandırılmış. Başlangıç fiyatı ise 1.7 milyon lira. HYUNDAI KONA ELEKTRİK: 500 KİLOMETRE ZOR DEĞİL Hyundai de B-SUV’daki temsilcisi Kona ile tüm dikkatleri üzerine topluyor. Aracın kapalı ızgaralı tasarımı, diğer sürücülerin oldukça dikkatini çekiyor. Kona Elektrik’te, gövde renginde sunulan çamurluk davlumbazlarının yanı sıra yeni 17 inçlik jantlar da şık görünümü destekliyor. Gövde rengi çamurluklar, ince LED stoplar ve açık renkli aydınlatmalar şık tasarımı tamamlıyor. Aracın iç mekanında kaliteli ve yumuşatılmış kaplamalar öne çıkıyor. Dijital 10,25 inçlik gösterge paneli gibi aynı büyüklükteki dokunmatik multimedya ekranı elektrikli otomobil çağını yakalıyor. Batarya şarj durumu ve güncel güç kullanım seviyesi gibi elektrikli güç aktarım mekanizmasıyla ilgili bilgiler de sağ tarafta konumlanan kadran içerisinde bulunuyor. 332 litrelik bagaj da yeterli yükleme alanı sunabiliyor. 204 beygir güç ve 395 nm tork üreten motor, bataryalar sebebiyle 1760 kilogramı bulan ağırlığa rağmen oldukça yüksek bir performans vadediyor. Bu kombinasyonla otomobil, 0’dan 100 km/s sürate 7.9 saniyede ulaşabiliyor ve ivmelenme kabiliyetini saatte 167 kilometre hıza kadar sürdürüyor. 3 farklı sürüş moduna (Normal, Eco, Sport) sahip otomobilde modlar arası kullanım hissi oldukça belirgin. Araç tam şarjla 484 kilometrelik menzile sahip. Aracın bataryası 0’dan yüzde 80’e yaklaşık 1.5 saatte (DC) doluyor. Tamamen dolması ise 2 saat sürüyor. AC tipi prizle 5-6 saat süren işlem 220 v prizle de 36 saatte tamamlanıyor. Hyundai Kona elektrik 1 milyonluk fiyat etiketiyle dikkat çekiyor. RENAULT ZOE: UCUZ VE İYİ MENZİL Türkiye’de satılan ilk elektrikli otomobil modellerinden biri Renault Zoe de bu alanda başarılı örneklerden biri. Yaklaşık 1 hafta boyunca kullanma fırsatı bulduğumuz otomobilde şehir içinde 350-400 kilometrelik menzile ulaşmak hiç de zor değil. Büyükşehirlerde büyük avantaj sağlayan Zoe E-Tech, büyük logosu elmas kesim krom çizgilerle oldukça sporcu bir görünüm çiziyor. Aracı şarj etmek için büyük Renault logosunu açmak yeterli oluyor. Easy Link özelliğine sahip dokunmatik multimedya ekranı birçok özelliği bir arada sunarken, minik tasarımıyla elektronik vites topuzu da minimal tasarımı tamamlayan detaylardan. Aracın içinde bulunan birçok detay ise yüzde 100 geri dönüşüm malzemelerinden tasarlanmış. WLTP formuna göre, 52 kWh batarya kapasitesine sahip olan aracın menzili hemen hemen 400 kilometre. Biz ise şehir içinde 350 kilometrelik menzile ulaştık. Fabrika verisi olarak 135 kilometre hız yapan model, Mod B ile rejeneratif frenleme yaparak ek güç bile sağlıyor. Araç ev tipi prizlerle 25 saati bulan sürede şarj olurken bunu lokal soketli istasyonlarla 14 saate kadar düşürmek mümkün. Güç ünitesine göre 2-7 saat arasında değişen aralıklar yüzde 100 dolum için yetiyor. 50 kw DC şarj istasyonlarında ise 1 saat kalmak yetiyor. Bu noktada 30 dakikada 150 kilometrelik menzile ulaşmak mümkün. Yola tutunma ve konfor konusunda da emsallerini aratmayan modelin başlangıç fiyatı şimdilik 577 bin lira. MINI COOPER SE: ŞEHİRİÇİNDE İDEAL MESAFE Türkiye’deki serüvenine 2020’nin ilk yarısında başlayan MINI Cooper SE, minik boyutu ve menziliyle tam bir şehiriçi otomobili. 50 kW’lık hızlı şarj sayesinde 32.6 kWh kapasiteli pillerinin yüzde 80’ini sadece 35 dakikada dolduruluyor. MINI Electric, özel olarak geliştirilen lityum-iyon bataryaları ile tam şarjda 232 km’ye kadar menzili ile dikkat çekiyor. Bizim de konuğumuz olan model, çevikliği ve sporcu tasarımıyla eski genlerinden hiçbir şey kaybetmemiş. Elektrik motoru ürettiği 184 beygirlik gücü ön tekerleklere aktarıyor. MINI’nin kendi geliştirdiği sürüş dinamikleri sayesinde MINI ELECTRIC benzersiz bir kullanım keyfi vadediyor. MINI’ye özgü go-kart hissini koruyan ve benzersiz bir esneklik sunan araç, 284 beygir güçle 0-100 km/s hızlanmasını da 7.3 saniyede tamamlıyor. Elektronik olarak sınırlandırılan 150 km/s’lik son hıza ulaşabiliyor. Araç, 50 kW’lık hızlı şarj sayesinde 32.6 kWh kapasiteli pillerinin yüzde 80’ini sadece 35 dakikada doldurabiliyor. MINI ELECTRIC, iç mekânda sunduğu 5.5 inçlik renkli ekrana sahip gösterge paneli ile de standart MINI modellerinden ayrılıyor. Dört farklı sürüş modu bulunan MINI Cooper SE’nin, bu modlara göre değişken tema ve renklere bürünebilen renkli ekranından otomobille ilgili diğer sürüş bilgilerine de erişilebiliyor. Cooper SE’nin 211 litrelik bagajı koltukların yatırılmasıyla birlikte 731 litreye kadar çıkıyor. Aracın fiyatı ise 980 bin lira. BMW iX3: 1.8 MİLYONLUK VOLTAJ AVCISI BMW’nin i3 modelinden sonra dikkat çeken menziliyle beğenimizi kazanan iX3, tam bir SUV görüntüsüyle dikkat çekiyor. Alman üreticinin X3’ün elektrikli alternatifi olarak pazara sunduğu model, ufak detaylar haricinde tasarımından çok da ödün vermemiş. Biraz daha keskin hatların yer aldığı iX3’te, büyük böbrek ızgaralar dikkat çekerken, arka ve ön tamponlarında detaylar daha sporcu bir tasarımla karşımıza çıktı. 3D efektli stop LED’ler de araca çekici bir görünümün yanında niş görünümü devam ettirmiş. Aracın iç tasarımında da ferah bir görünüm bizleri karşılarken, dış tasarımdaki sportiflik içeriye de yansımış. Dokunmatik 12,3 inç ekran üzerinden araçla ilgili birçok bilgiye ulaşmak oldukça kolay. Ayrıca sürüş modlarıyla araç, ister daha fazla menzil isterse daha konforlu veya dinamik bir deneyim sağlıyor. Araç profesyonel sürüş asistanı ve park asistanı gibi birçok özellikle birçok güvenlik donanımına da sahip. 460 kilometrelik menziliyle dikkat çeken modelle şehiriçi kullanımımızda 400 kilometreyi rahatlıkla geçtik. 286 beygir güce sahip olan elektrikli motor, 400 NM’de tork değeri sunuyor. 100 km’de ortalama 18 kWh enerji tüketen otomobil, 6.8 saniyede saatte 100 km hıza çıkıyor. Hızlı (DC) şarj noktalarında 34 dakika da yüzde 80 doluma ulaşan model, farklı enerji noktalarında 7.5 saatte tam kapasiteye ulaşıyor. Ayrıca araç yüksek hızlı şarj istasyonlarında 10 dakika da 100 km’lik menzile ulaşabiliyor. BMW iX3’ün başlangıç fiyatı da hemen hemen 1.8 milyon liraya yakın.
Muhabir: Barış Önal