Elektrik tasarrufu için bu maddelere dikkat

Yayın tarihi: 25 Ağustos 2021 Çarşamba 12:09 pm - Güncelleme: 25 Ağustos 2021 Çarşamba 12:09 pm

Öğretim Üyesi Gürkan Soykan, bazı davranışsal değişikliklerle beraber elektrikte tasarruf sağlanabileceğini söyledi. Soykan, evdeki elektronik cihazların fişlerinin prizde kalmasının enerji ve maddi kayıplara neden olduğunu söyledi.

Bahçeşehir Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Gürkan Soykan, kapalı olan çoğu elektronik aletin fişe takılıyken enerji tükettiğini kaydetti. Soykan, “Aletin çektiği güçle karşılaştırdığımız zaman küçük oranlarda ama ortalama olarak 1 ile 5 Watt arasında bir tüketim yaptığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla biz, bir televizyonu veya kumandasını kapattığımızı söylüyoruz ama aslında hala bir çalışma söz konusu. Her an açılabilecek modda bekliyor ve az da olsa bir enerji tüketimi yapıyor” diye konuştu.

“CEP TELEFONU VE TABLET ŞARJLARINA DİKKAT”

Günümüzde en çok cep telefonları ve tabletlerin ön planda olduğunu hatırlatan Soykan, bunların şarj edilme düzenine de dikkat çekti. “Onları belli bir düzende şarj etmemiz gerekiyor. Telefonu ya da tableti şarja takıyoruz ama nihayetinde ikisinden birini şarjdan alıp, şarjı prize takılı bırakıyoruz. Bu aletler de küçük de olsa bir tüketim yapıyor. Günümüz teknolojisiyle bu aletlerin kullanım miktarı her konutta artmaya başladı. Eskiden evde belki bir cep telefonu vardı ama artık bunun sayısı arttı. Pandemiyle birlikte ister istemez bilgisayarların ve tabletlerin sayısı da arttı. Bu tarz cihazları kullanmayacaksak fişte tutmamalıyız” dedi.

“DAVRANIŞSAL DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ”

Kişinin evdeki birçok elektronik cihazların kullanım düzenine göre alışkanlık geliştirebileceğini ve böylece hem enerji hem de ekonomik açıdan tasarruf sağlayabileceğini belirten Soykan, “Mutfaktaki fırın, kahve makinesi gibi elektronik cihazların dijital göstergeleri var. Fişlerini prizden çekersek göstergeler çalışmayacak. Bu noktada ‘bu gösterge bana ne kadar lazım’ sorusu mühim. Eğer benim için çok önemli değilse, onu fişten çekmemin hiçbir sakıncası yok ve bana maddi getirisi daha fazla. Dolayısıyla evde kullandığımız cihazları düşünerek davranışsal değişikliğe gitmek gerekiyor. Kullanıcı tabii ki her cihazı her saat kontrol edip fişten çıkaramayabilir. Ancak kendi kullanım düzenine göre bir alışkanlık geliştirmelidir. Kullanıcı özellikle şarj aletleri ve televizyonu mümkün olduğu kadar bir arada değerlendirip, bizim çoklu anahtarlı priz dediğimiz yapıyı kullanarak tek bir anahtarla hepsini devre dışı bırakabilir. Dolayısıyla fişten çıkarmak yerine tek bir anahtar sayesinde elektronik cihazları kullanmadığı süreçte, gece yatmadan önce anahtarı kapatarak ciddi bir gelir elde etmiş olacak” ifadelerini kullandı.

“GELİŞMİŞ ÜLKELERDE TÜKETİM ORANI YÜZDE 5 İLE YÜZDE 10 ARASI DEĞİŞİYOR”

“Genelde gelişmiş ülkelerde konutta enerji tüketiminin oranı aylık yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir sayıya tekabül ediyor. Bu değişebiliyor. Çünkü her evde aynı sayıda cihaz olmuyor. Dolayısıyla bu oran belli bir aralıkta değişiyor” diyen Soykan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Günümüzde enerji yıldızı etiketiyle bazı ürünler görüyoruz. Özellikle elektronik cihazlarda bu etiketleri görmek mümkün. Çünkü Amerika?da tüketici firmaları bu etiketle geliştirmeler yapıyorlar. Bu etiketin amacı, cihazın kullanılmadığı zaman da enerjiyi minimum oranda tüketmesi. Enerji yıldızı etiketli bir ürün alırsak fişten çekmediğimiz zaman ya da kapalı konumdayken daha az tüketeceğini garanti altına almış oluyoruz. Bu da davranış ve ürün değişikliğinde dikkat edilmesi gereken bir nokta”

“AKILLI PRİZLER HAYATIMIZA DAHA FAZLA GİRECEK”

Soykan, “Akıllı cihazlarla ilgili konuşuyoruz ama akıllı prizler de gündemimizde. Gelişen teknolojiyle birlikte akıllı prizler, hayatımıza daha fazla girecek. Özellikle yeni yapılan evlerde direkt prizlerin içine yerleştirilecek. Evdeki teknolojiyle ne yapabiliriz? Akıllı prizler satın alıp kullanabiliriz. Bunun avantajı, cep telefonu uygulamalarıyla günün sonunda bu cihazları kontrol etmek. Aslında bu priz, fiş olayı hayatımızı iki şekilde etkiliyor. Öncelikle maddi olarak etkiliyor. Çünkü faturanın aylık yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir ödemesini bunun için yapıyoruz. Bunun yanında, bu miktarı elektrik enerjisi olarak üretmemiz gerekiyor. Dolayısıyla üretimimiz artıyor. Biz şu an daha fazla tükettiğimiz için, üretim kaynaklarını arttırmaya çalışıyoruz. Demek ki enerji tasarrufu anlamında yapacağımız bu uygulamayla hem kendimize hem de ülkemize katkı sağlamış oluyoruz” ifadelerini kullandı.