Özel Haber: Zeynel Lüle

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda “ahmak davası” olarak bilinen dava iki yıldır istinafta. Yüksek Seçim Kurulu üyelerine “ahmak” ifadesini kullandığı iddiasıyla yargılandığı davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 4 yıl süreyle siyasi yasak cezası vermişti.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olası siyasi yasak kararının istinafta onaylanması durumu hakkında "siyasi yasak kararı aldıranları kastediyoruz). Siyasi yasak kararı aldırırlarsa, onları bu kararı aldırdıklarına pişman edecek hazırlığımız var. " ifadelerini kullandı.

Özgür Özel'in açıklamalarının satır başları şu şekilde:

İmamoğlu’na olası siyasi yasak kararı için hazırlığınız nedir? 

İstinaf kararı alınmadan bir şey söylemeyeceğiz. Söylersek, kararı -beklenen hale- getirmiş oluruz. Siyasi yasak kararının alınmaması gerektiğini vurgulamaya devam ediyoruz.  Siyasi yasak kararı alırlarsa, (alanları tehdit suçuna girmesin bu söylediğimiz, siyasi yasak kararı aldıranları kastediyoruz). Siyasi yasak kararı aldırırlarsa, onları bu kararı aldırdıklarına pişman edecek hazırlığımız var. 

Bizim esas yol haritamız yargının bağımsızlığıdır. 

Partide bir hizipler görüntüsü var: Veli Ağbaba, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş. Oysa siz seçim kazandınız. Bu görüntüye karşı bir şey yapmayı düşünüyor musunuz? 

Partide hizipler yok. Bir hizip varmış gibi gösterilmeye çalışıyor. Olmayan bir bir siklet merkezi varmış gibi gösterilmeye çalışıyor. Bir partide hizip varsa bunun partinin seçici yapısında karşılığı olur. Delegede bir karşılığı olur. Seçici kurullarda bir karşılığı olur. Karar alma organlarında bir karşılığı olur. 

Ben MYK'da tüm kararları zorlamayla değil açık ve kapalı oylama yaptığımız şeyleri de oy birliğiyle alıyorum. Parti meclisinde adaylaştırmalarda 8 arkadaşımız karşı listeden girmiş, 52’si bizim listedeyken adayların yüzde 95’ini oy birliğiyle birçoğunu da sekize bile değil. Bir de ikiye karşı oy çokluğuyla aldık. PM’de bir karşılık yok. 

CHP tarihinin örgütle en samimi, en yakın ve en az otoriter genel başkanıyım ben. Yani örgüt üzerinde fevkalade yumuşak bir gücümüz, örgütle şeffaf bir ilişkimiz var. Daha doğrusu örgüt bana benzemiyor mu, orada ben örgüte benziyorum. Örgüt belirliyor her şeyi en çok Ve zaten bu mutluluğun sebebi de o. Öbür türlü olsa başka şeyler olur. Düşünün. Gerçekten var. Tamam. 

Narin'in babası neden şimdi konuştu? "Bu cinayete kanıt olan 2 kamera var ve iddianamede yok" Narin'in babası neden şimdi konuştu? "Bu cinayete kanıt olan 2 kamera var ve iddianamede yok"

Ben birazcık örgüte örgütün beklediğinin de üzerinde değer veren ve sözünü dinleyen ilk kez 15 il başkanı, 36 il ilçe kadın kolları başkanının PM'li olduğunu ilk kez hissettiğim bir süreci tarif ediyorum. Ben örgüte önem veriyorum. O yüzden örgütte karşılığı olmayan, delegede karşılığı olmayan, MYK ve PM gibi karar organlarında karşılığı olmayan bir şeye hizip denemez. Ama aktörlerimiz var. 

"ADAYSIZLIKTAN KIVRILIYORLAR"

Önemli aktörlerimiz var. Ve iyi ki var. Ya olmayabilir. Ya mesela CHP nereden aday olacak tartışması yapılıyordu. Şimdi CHP nasıl aday belirleyecek tartışması yapıyor? Şimdi mesela Tayyip Bey'in yerinde olmak istemezdim. Normalde seçim gününde yapılacak diyor. Gününde yapılacaksa aday olamayacak. AKP'nin adayı sorusunun bir cevabı var mı? Yok. AKP'nin adayı kim yani? Mesela Tayyip Bey adaysızlıktan kıvranıyor. Bizde bolluğu var. Bu hiç kötü bir şey değil. Adayı nasıl belirleyeceksiniz tartışması o günün konusu ama kollektif belirleyeceğiz. Katılımcı belirleyeceğiz. Tek başıma ben belirlemeyeceğim. 

EKREM BEY, MANSUR BEY HİZİP DEĞİL, FENOMEN

Ben Ekrem Bey'in, Mansur Bey'in hizip olduğunu düşünmüyorum. Çünkü hizip bir parçadır. Onlar aktör. Hatta siyasi fenomen onlar. Ciddi karşılıkları var toplumda. Ekrem Bey ve Masur Bey'i beş yılda aktörleştiren; yaptıkları iyi belediyecilik hizmetleri. Şimdi 413 belediye başkanımız var. Hepsi iyi gidiyor. Çok önemli bir kısmı, çok iyi gidiyor 

Keşke -hangisini seçeceksin- sorusunda seçenek 5 olsa,  biz de bütün üyelerimize, hatta halka sorsak -hangisini istiyorsunuz- diye. 

Hizip, parti içinde başka bir siyasi ekseni tarif eden ve oraya doğru çekendir. Ama burada Mansur Bey, Ekrem Bey ve benim aramda genel konularda hiçbir fikir ayrılığı yok. 

Yeni bir tartışma yaratmıyorum ama Ekrem Bey de, Mansur Bey de -normalleşmeyi destekliyorum- dedi. En çok tartışılan konular. İkisi - 1 Ekim'de ayağa kalkmak doğrudur- dedi. İtirazları yok. Partide buna itiraz eden arkadaşlar var, milletvekilleri içinden. Buna saygı duyuyoruz. Ama 81 il başkanına sorduğumuzda -toplumda olumlu bir karşılığı var- diyorlar. -Biz rahatladık, siyaset alanımız gelişti. Giremediğimiz kahvelere giriyoruz, gidemediğimiz köylere gidiyoruz- diyorlar. O yüzden hani Parti'de şu an bir tane hizip var. O da Atatürk'ün hizibi. Hepimiz onun peşinden gidiyoruz. Ona parti diyoruz yani. İkinci bir hizip varmış diye olmayan bir siklet merkezini göstermeye çalışan arkadaşlara son kurultaydaki kapalı konuşmamda söyledim: Yok arkadaşlar, bizim birbirimizle sorunumuz yok. Delege onu söylüyor, Türkiye kenetlenmiş, bitti.

Muhabir: Zeynel Lüle