Ekrem İmamoğlu: Hangi çılgın zincir vuracakmış!

Yayın tarihi: 14 Aralık 2022 Çarşamba 7:00 pm - Güncelleme: 14 Aralık 2022 Çarşamba 8:42 pm

Mahkemenin 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası vermesinin ardından Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’de konuştu. “Hangi çılgın size zincir  vurabilirmiş” diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ceza aldığı dava ile ilgili, “Millet iradesiyle kavga edenlerin, karar verdikleri bir davadır” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “Kamu Görevlisine Hakaret” suçu gerekçe gösterilerek verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasının açıklanmasının ardından siyasi yasak süreci başladı. İmamoğlu mahkemenin kararı açıklanmadan önce İstanbullulara çağrı yaparak Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önüne çağırdı. İBB binası önüne akın eden İstanbullular iradelerine sahip çıktı. Kararın açıklanmasının ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP’li Milletvekilleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek için Saraçhaneye geldi.

Ekrem İmamoğlu’na hapis kararına tepki yağıyor!

 

“EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ”

Saraçhane’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde İstanbullulara seslenen Ekrem İmamoğlu, “Saraçhane’ye evinize, hoş geldiniz. İstanbullular, İstanbul kimin demiştik? Sizin, sizin. 16 milyon İstanbullunun. Hangi çılgın sizin, millete ait, herhangi bir sürecin önüne set koyabilirmiş. Hangi çılgın zincir vurabilirmiş? Hiçkimse vuramaz. Bu akşam biriz, birlikteyiz, yarın çoğalarak daha fazla bir arada olacağız. Şimdi birlik ve beraberliğimizin güzel bir anını bu akşam başlatıyoruz. Yarın daha çok daha büyüyecek. Genel başkanlarımız burada olacak” ifadelerini kullandı.

“SÖZ VERİYORUM BU ŞARKI DA BURADA BİTMEYECEK”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan sonra konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan’ın cezaevine girdiği zamanki kullandığı, “Bu şarkı burada bitmez’ sözlerini hatırlatarak, “O şarkı burada bitmedi. Meral Akşener olarak söz veriyorum bu şarkı da burada bitmeyecek” dedi.

Akşener İstanbullulara şu sözlerle seslendi:

“Hey gidi Saraçhane, ne çektiniz be. Ne çektiniz. Bundan yıllar evvel burada okuduğu bir şiirle mahkum olan, bir büyükşehir belediye başkanı vardı. (Kalabalıktan yuhalama sesleri) Yok yok yok. Biz yuhalamayız, gereğini yaparız. O büyükşehir belediye başkanı buradan sizlere seslenip, İstanbulluya seslenip, ‘bu şarkı burada bitmez’ demişti. Doğrudur. O şarkı burada bitmedi. Meral Akşener olarak söz veriyorum bu şarkı da burada bitmeyecek.”

“ONLAR KORKUYOR BİZ KORKMUYORUZ”

“Bugün iktidarda yarından çok korkan bir irade var. İnsanlar korktuğu zaman ceza verir, zulüm yaparlar, haksızlık yaparlar. Onun için bugün Ekrem kardeşim için, Ekrem Başkan için verilen bu kararın arkasında size duyulan karkı var. Demokrasiye duyulan korku var. Millet iradesine duyulan korku var. Evet onlar korkuyor ama biz korkmuyoruz. Yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat diyoruz. Yıllar evvel bu meydanda şiir okuduğu için muhtar olamaz denilen, onunla ilgili manşet atılan bir büyükşehir belediye başkanı vardı. Amma velakin o cumhurbaşkanı oldu. Çünkü millet iradesine dil uzatılmıştı. O günün korkakları, vesayetçileri… Allah’ım ne büyüksün. Kimler kimlerle beraber. Kimler ne hale geldi. Bu Meral Akşener… (Hükümet istifa sesleri) Yok yok yok. Onlar istifa etmez kardeşlerim Ne olacak biliyor musunuz. Bugün bu kararı verenler, siyah cüppelerini haksızlığa kılıf edenler. Verdikleri kararda Türk milleti adına diyecekler. Siz Türk milletisiniz. Ne yapacaksınız. Sandıkta gereğini yapacaksınız.”

“KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK”

“Hem de o sandıkta hür iradenizle, helal oylarınızla, demokrasinizle ‘hadi bakalım sizi gönderiyoruz’ diyeceksiniz. Korkunun ecele faydası yoktur diyeceksiniz. Şimdi burada bunları yaşadık biz. Bu cezayı dün, benzer cezayı nasıl millet yırttıysa, siz bugün verilen cezayı sandıkta, demokrasiyle yırtacaksınız. (AKP halka hesap verecek sloganları) Sandıkta elbette hesap verecekler. Dünün korkakları nasıl kaçarak gittilerse, bugünün korkakları da kaçarak gidecek. Kendinize güvenin. İradenize güvenin. Bakın 2019’un 31 Mart’ını hatırlayın. Birinci turda haksızlık yaptılar, abidik gubidik yaptılar. Ne oldu 805 bin fark attınız. Dolayısıyla korkunun ecele faydası yok. Bugün burada bir irade var. Bugün bu irade bir mahkeme kurdu. Bugün başkana verilen cezanın karşılığı bir mahkeme kurdu. Asıl mahkeme burası. Saraçhane’de kurulan mahkeme… O mahkemede aklandın kardeşim. Şimdi çok korkuyorlar. Yarın burada 6 genel başkan burada olacağız. Bu haksızlığın karşısında duracağız.Bu millet hiçbir zaman istibdata boyun eğmedi. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”

“BU DAVA TÜRKİYE’NİN ÖZETİDİR”

Meral Akşener’den sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasına devam etti. İmamoğlu, yarın Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 6’lı masa liderlerinin İBB binasında buluşacaklarını söyledi. İmamoğlu, 2 yıl 7 ay 15 gün ceza aldığı dava ile ilgili “Bu dava Türkiye’nin düştüğü durumun özetidir” dedi.

İmamoğlu sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Çok teşekkür ediyorum. Bu akşam burada buluşmamızın temel sebebi yaşadığımız büyük hukuksuzluk. Biz hayatımızda aklımıza gelmeyecek şeyleri yaşıyoruz. Saygıdeğer Genel Başkanımız bizimle beraber duygularını paylaştı, değerli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu, beni aradı ve yarın 6’lı masanın liderleriyle birlikte İstanbulluların evinde bir arada olacağız. Zamanını sizinle paylaşacağım. Yarın halkımızı buraya davet edeceğiz. Birlikte konuşacağız ama önümüze, aydınlık günlere birlikte bakacağız. (İktidar sloganları)  Bu dava Türkiye’nin düştüğü durumun özetidir.  İçinizde güzel dualar edin, içinizden güzel dualar edin. Ezan okunurken kalbi temiz insanlarımızın, duyguları kabul olur. Ben buna inanıyorum”

“KEŞKE ADALET ÖNÜNDE BİR YARGILAMA OLSAYDI”

“Gerçekten utanç duyduğumuz bu anı, bu ortamı bize yaşatan, bu yargı sürecinin o kötü kararını yaşayıp sizi davet etmeyi istemezdim. Ama bu sizin kararınızın yok sayıldığı bir alışkanlık haline geldiği anda gerçekten bu ülkeyi yaşanmaz hale getirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olurduk. Onun için sizi buraya davet ettik. Ve sizinle dertleşiyorum. Bu mahkeme, bu dava, Türkiye’de adaletin kalmadığının ispatı. Bu dava, ülkeye adalet ve demokrasi gibi en ulvi değerleri getirmek istemeyenlerin yönettiği bir davadır. Hatta ‘devlet biziz, millet biziz, her şeyin sahibi biziz’ diyen insanların aymaz, utanmaz bir biçimde süreci etki altına alıp, karar verdikleri bir davadır. Hukuku yok sayıp, millet iradesiyle kavga ederek, bu süreci bir avuç insanın istediği yörüngeye oturtmak isteyenlerin ortaya koyduğu iradeyi yöneten bir davadır. Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı, adalet önünde bir yargılanma süreci olsaydı.”

“TOKATI MİSLİ MİSLİ ATTINIZ, DOYAMADILAR”

“Aslında bu dava var olan süreçte bozuk düzen diye tarifleyeceğimiz bir düzenin davasıdır. Aldıkları her karar kendi çıkarları için. Kıymetli hemşehrilerim, milletimizin yaşadığı zorluklar, yoksullaşması, eğitimden adalete birçok sorunun üstünü kapatmak için çirkin bir irade sürecinin sonucudur. Çocuklarımızın gelecekle ilgili umudunun kalmadığı bir ortamda, ortaya sudan sebeplerle, uydurma gerekçelerle dava üreterek, hukuku da zedeleyerek, hepimizi yaralayan bir süreçtir bugünkü kavga. Bu bozuk düzeni kuran bir avuç insan artık mertçe, dürüstçe, cesurca mücadele etmeyi de bırakmışlardır. Kendi düzenlerini korumak için alavere dalevereye başvuran insanların sürecidir. Bu bozuk düzen aslında 31 mart gecesi Anadolu Ajansı üzerinden verileri kapatıp, seçimi elimizden almaya cesaret ettikleri gün başlamıştır. Hukuka karşı, demokrasiye karşı asla ve asla mücadele edemeyecekler. İstanbul’da büyük bir irade ortaya koydunuz. İstanbul’da kocaman bir demokrasi tokatı attınız. Seçimi vermek istemediler söke söke aldınız. 6 Mayıs’ta seçimi iptal ettiler. Tokatı misli misli attınız ama doymadılar. Doyamadılar.”

ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ OKUDU

“Değerli hemşehrilerim bugünkü davada verdikleri ceza, ortaya koydukları irade çirkin bir sonuçtur. Size okuyacağım sözü lütfen dinleyin. Değerli dostlar okuyorum:
“Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil. Böylece yargının işleyişine adalet ilkelerinin değil, siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları, seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Bu yol yanlış bir yoldur. Çünkü adalet gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.” Ne kadar doğru cümleler değil mi? Ben de öyle düşünüyorum. Ama bu yahu bu kararı aldıran zat, bu sözler senin değil mi? Bu sözler bu belediyenin başkanıyken sizinle ilgili alınan kararla ilgili yaptığınız konuşmanın cümleleri, bu cümleler. Görüyorsunuz değil mi, nereden nereye…”

“BU SABAH UMUDUM BİRDİ, ŞU AN UMUDUM BİN”

“O gün millet diye yola çıkanlar, bugün millet biziz diyorlar. Devlet bizim diyorlar ama sonuç alamayacaklar. Size bir şey söyleyeyim mi? Bu sabahki umudum 1’se şu anki umudum 1000. Değerli hemşehrilerim bakın, bugün milletin canı yanmış. On binlerce insan burada bir araya gelmek için, ben sizin nereye davet edeceğim? Elbette ki Saraçhane’ye, milletin evine, yuvasına. Şurada bile bozuk düzen, benim emniyet mensubu kardeşlerimi zor durumda bırakıyorlar. Müsaade edin dememize rağmen o aklın buradaki yansımaları yolu kapatmıyorlar. Ne için, buraya gelen insanlar zor durumda kalsın diye. Burada sözüm ona kendi ittifaklarının liderleri, 15 gün önce çağrı yaparak, bir toplantı yapacaklarını dile getirdiler. Bu yolun öbür ucundan Fatih Camisine kadar bu yolu kapattılar. Ben de herhalde 10 binlerce vatandaş gelecek, ben de İstanbul halkı adına, yine onlar benim hemşehrilerim, oylar nereye giderse gitsin. İkram araçlarımı sıraladım. 100 metrede 1. Değerli Genel başkanım, şurada 3 bin kişiyle miting yaptılar. Bunu şundan anlatıyorum. Bakın siz gücünüzü, bizi zora sokmak için mahkemede, orada burada kullanarak, demokrasiyi sıkıntılara uğratarak hamlelerde bulunabilirsiniz. Ama nafile, nafile… Değerli dostlar yarın yine burada olacağız. Sizleri davet edeceğiz ve dertleşeceğiz. Başta genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, çok kıymetli genel başkanımız İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve 6’lı masanın diğer siyasi parti liderleriyle birlikte bizlere eşlik eden ve bu akşam aramızda diğer siyasi partilerin temsilcileri de var. Bir arada olacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Bu ülkenin adalete, merhamete, vicdana, umuda ihtiyacı var. Umudunuz eksilmesin. Değerli dostlar, buradan tabii ki İstanbullu hemşehrilerimize sesleniyorum.”

“ÜÇ BUÇUK SENE GEÇMİŞ OLABİLİR AMA BENİM HALA GENÇLİĞİM VAR”

“Ama sadece İstanbul değil, Ankara’ya, İzmir’e, Hakkari’ye, Edirne’ye, Sinop’a, Adana’ya, Trabzon’a, bütün şehirlere sesleniyorum. Niye biliyor musunuz. Çünkü bugün burada yaşatılan şey, memleketin her yerinde insanlarımıza yaşatılabilir. Milletçe ayağa kalkacağız. Bizi mahkum etmeye çalışanları pişman edeceğiz. Sandıkta pişman edeceğiz. Onlar, bizi germek istiyorlar, kızdırmak istiyorlar. Ama bizim ideallerimiz var. Bizim 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte omuz omuza gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına, 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul’da başladık, Türkiye’de başaracağız. Size net olarak söyleyim, bizi yıldırmak isteyenlere buradan söyleyeyim. Aradan 3 buçuk sene geçmiş olabilir, benim hala gençliğim var. Hala umudumuz yüksek. Bu ülkede milyonlarca ceketini çıkarıp, kollarını sıvayacak Türk milleti var. Adalete susamış Türk milleti var. Sizden söz almak istiyorum. 2023’te her şey çok güzel olacak. Ankara duysun, bugün o mahkemeye müdahale eden o akıl duysun. Her şey çok güzel olacak. Allah’a emanet olun, yarın görüşmek üzere. Sağ olun var olun.”