Eğer polis bir limansa, sizin Milas limanına sığınılmaz be kaptan Süleyman!

Yayın tarihi: 29 Haziran 2020 Pazartesi 11:39 am - Güncelleme: 29 Haziran 2020 Pazartesi 5:46 pm

Duymuşsunuzdur dün ülke olarak bir sınavdan geçtik! Çocuklarımız okul sıralarında YKS için ter döktü, bizler dışarıda. Bizim Deniz’in sınavı iyi geçti, orada şimdilik sorun yok.  Ve fakat benim dışarıdaki sınavımın nasıl geçtiğini sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü o sınav Muğla’nın Milas ilçesinde yaşansa da bir memleket sınavıydı.

Milas’taki filme başlamadan bazı polisiye filmlerin prömiyerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun attığı twitlerde izledik, gördük.

Memleketin bir başka köşesinde bir motosikletli polis sınava geç kalan bir öğrenciyi hızla okuluna yetiştiriyordu. Çekim açıları süper, montaj saat itibariyle çok hızlıydı.

İnsan gurur duyuyor!

Dün de biz Milas’tayken benzer bir film yaşandı, bir başka yurt köşesinde kimliğini kaybeden bir başka öğrenciyi yine motosikletli polisler kafasına kask takma detayını dahi düşünerek sorunun çözüp sınava yetiştirdiler. Yine farklı kamera açıları, yine çok hızlı bir montaj. Bu film de Süleyman Bey’in hesabında yayındaydı:

Sınava giren öğrencileri aç bıraktılar

Bu ikinci film de Süleyman Bey’in ‘Türk Polisi güvendir, sığınılacak limandır…” sözleriyle başlıyordu. Bu görüntüler nasıl çekiliyor da anında Süleyman Bey’e yetişiyor? O da nasıl bu kadar kısa zamanda paylaşabiliyor, şaşırmamak elde değil. Neyse ortada zaten bir kurgu var bozmayalım.

MUĞLA MİLAS’TA AÇLIK OYUNLARI

Gelelim bizim filmimize: Milas’ta Açlık Oyunları.

Bizim film aslında baştan en komik. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden olan Bodrum’da öğrencilerin üniversite sınavına girecekleri bir yer YOK! EVET YOK…

Nedenini artık bu olanlardan sonra sorgulamıyorum. O yüzden sabahın yedisinde yola çıkıp Milas’a gittik. İki gün üst üste. Bazıları bizden şanssızdı onların sınav tayini Muğla’ya çıkmıştı. Onu da Milli Eğitim Bakanı Ziya Bey açıklasın.

Dönelim bizim filme. Bu film dün çekildi, ama henüz yayına hazırlanmadı. Çünkü kamera bizde değil, polisteydi. Süleyman Bey’den bunun da montajını bekliyoruz.

Olay yeri Milas 23 Nisan Bulvarı. YKS’nin ikinci günü yapılan ilk oturumuna giren öğrenciler saat 13:00’te sınavdan çıktılar. Bizim gibi Bodrum’dan Milas’a gelen yüzlerce öğrenci ve daha da yüzlerce veli ve yakınları vardı.

Şimdi iyi dileyin Süleyman Bey; Bu çocukların karnı açtı. Evet bildiğiniz açtı. Ama sizin sokağa çıkma yasağınız vardı. Zor bela 23 Nisan Bulvarı üzerinde açık olan bir-iki yere onlarca veli akın etti. (Neden açıktı bilmiyorum ama doğrusu buydu. Bu çocuklar ne yiyecekti ki?)

İsmi bende saklı, (zaten polisler benden sonra gelip işi sağlama almak için tutanak da tuttuklarından isimleri onlarda açıktır) iki mekana bizden önce bir polis ekibi gelmiş… Pardon bir polis ve bir bekçiden oluşan karma ekip… Bu bekçiler gece bekçisi olmayacak mıydı? Bildiğin polislere şoförlük yapıyorlar gündüz vakti. İyi olmuş ama amirlerinin yanında her lafa karışıyorlar ya, neyse…

Polisler yasağı gerekçe göstererek restoranların kapatılmasına uğraşıyordu. Benim gibi daha bir çok veli de soruyordu: İyi de çocuklarımız aç, bunlar nerede yemek yiyecek?

Yanıtı yok. Uzun tartışmalardan sonra görevli polis memuru ve şoförü bekçi bey. Görevlerinin yasağı uygulamak olduğunu söylediler. Hiç bir veliye hiç bir konuda yardımcı olmadılar. Ben konuya dahil olunca da “emir böyle” dediler.

Süleyman Bey’in veciz twitindeki sözden ve eylemden ilham alarak polise sığınmak istedim. Bu çocuklar ne yiyecek… Dünkü polis gibi davranın bir yere yemeğe yetiştirin, dedim. Yetiştiğimiz yer Milas İlçe Emniyet Müdürlüğü oldu.

Yolda görevli ‘memurun aslında haklısınız ama emir böyle’ açıklamalarına eşlik eden gündüz görevli gece bekçisi arkadaşın bir yerden bir maraza çıkarma ve beni suçlamaya çalışma girişimlerine pek de uymadım.

Olayın kişisel olmadığını anlatmaya çalıştım. E tabii yeni arkadaş, gece karanlığından gündüzün şoförlüğüne geçmiş ve heyecanlı.

Kendi irademle gittiğim Milas İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde filmin iç sahneleri çekilmeye başlandı. Bunların kayıtları da oradaki güvenlik kameralarında var. Montajını bekliyoruz.

Bir kere Süleyman Bey şunu kesinlikle bilin! Karakolunuzda nezaketin n’si yok. Gelen vatandaşa üst perdeden nobran bir ses tonuyla ve emir kipiyle konuşmak herhalde meslek içi eğitimin bir parçası.

Bu arada görevli komiser ve yanında oturup aynı bilgisayar ekranında iş yapan memur beyin de maskesi yoktu. Olsun ama temiz yüzlü insanlardı…

Yolda bana haklısınız diyen polis memuru amiri karşısında özetle, bu bey bana bağırdı çağırdı demeye getirdi.

İtiraz edince de nöbetçi komiser en otoriter sesiyle, siz yan odaya geçin dedi.
E geçtim tabii. Tam aklım yan odada ne konuştuklarında kalacaktı ki, duvarda asılı bozuk plazma ekrandaki güvenlik kamerası görüntülerinden, kendi isteğim üzerine, beni ilçe emniyet müdürlüğüne getiren polisin hararetle benzetmeye çalıştığı el hareketlerimle ona nasıl itiraz ettiğimi anlatmaya çalıştığını gördüm.

Karşılığında da açık olduğu için mecburen izlediğim kamera kaydında o polise “Bunu buraya ne getiriyorsun, burası aşevi mi?” mealinde atılan fırçayı izledim. Gönderdikleri görevli polis memuru hanımefendi beni “ifade alma odasına” davet etti.

Şimdi o odada dört kişiydik. Son derece kaba, bağırmaya çalışan, hiç bir şekilde halden anlamayan, Bu haliyle Süleyman Bey’in Twitter videolarında oynamaya bence hak etmeyen o komiserin “Şikayetin varsa git Ankara’ya” demesiyle meselenin özü anlaşıldı.

Ben ise saf masum köylü olarak, Bodrum’dan geldiğimizi, bu durumda bu çocukların öğle arasında yiyecekleri yemek için neden bir önlem alınmadığı sordum. Aldığım yanıt komiserin yanında oturan ve ondan daha çok bağırmaya hevesli polis memurunun şu epik benzetmesi oldu:

“Sizin karnınızı doyurmak bizim işimiz değil. Bizde genelge var onu uygularız. Hani pikniğe gidiyorsunuz ya, işte öyle ekmek arası yapacaksınız oturup yiyeceksiniz.”

Uzatmıyorum, detaylara girmiyorum. Tavsiye etmenize rağmen bu karakola sığındığınıza utanırsınız Süleyman Bey. Bulun o üç polisinizi yarın ya da yarından sonra o köftecide öğle yemeğini beraber yiyelim, yüzleşelim.

Ama baştan diyeyim sen yoksan ben gelmem Süleyman Bey. Cem Karaca’nın dediği gibi; BENİ O LİMANDA BEKLEME KAPTAN. Kusura bakma senin Milas Limanı’na sığınılmaz be kaptan!

Meraklısına ve montajcısına not: Çocuklar yasaklar nedeniyle aç bırakılırken bir gün önce sınav saatinde benim kaydettiğim ve Milas Emniyetine ithaf ettiğim video da twitterda duruyor. Onu da bir seyrediver kaptan. Bakalım yasağı kimler denetliyor:

 

Otomobille çarpışan kamyonet devrildi: 2 yaralı

Peynir ve çocuk mamasına alarm