Gazeteci Deniz Zeyrek, TBMM’deki 1 Ekim açılış günü resepsiyonunda AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala’yla olan görüşmesini yazdı.
Zeyrek yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Efkan Bey, Anayasa değişikliğinin bu nedenle gerekli olduğunu savunurken ben ısrarla 'önce mevcut Anayasa’yı uygulamanız gerekmiyor mu?' diyordum ve Anayasa Mahkemesi’yle yaşanan sorunları hatırlatıyordum.
Ala, eleştiri içerikli tespitlerimi dinledikten sonra şöyle dedi:
'Bakın, bu dahi Anayasa’nın değişmesi gerektiğinin bir kanıtıdır. Bir konuda iki ayrı yorum yapılıyor ve iş bu hale geliyor. Bizim bu durumların yaşanmasını önleyecek net bir Anayasa metnine ihtiyacımız var.' Ben Anayasa’nın 153. maddesinde muğlaklık olmadığını, hükmün açık bir şekilde AYM’nin kararlarının bağlayıcı olduğunu ve herkesi bağladığını belirttim. Daha sonra TBMM’de Anayasa değişikliği yapılacak bir ortam olmadığını anımsattım.
Zira bütün partiler ayrı telden çalıyor ve hepsini bir araya getirecek bir masanın kurulmasının çok zor olduğunu düşünüyorum.
Ala’nın bu yorumuma da cevabı vardı:
'Uzlaşma, farklı görüşler arasında olur. Bizim de ihtiyacımız olan uzlaşmadır. Aynı görüşü savunan iki partinin yazdığı bir metindense farklı görüşteki partilerin uzlaştığı ortak bir metin daha yararlıdır.'"
MHP DEM PARTİ İLE AYNI SÜREÇTE YER ALIR MI?
Zeyrek görüşmesiyle ilgili şu yorumda bulundu:
"Erdoğan’ın 1 Ekim’deki TBMM açılış konuşması, Bahçeli’nin o konuşmadan sonra “barış” mesajı vermeye başlaması, bununla da yetinmeyip DEM Partililerle tokalaşması, Anayasa değişiklik sürecinin başlatıldığını gösteriyor.
İster inanın ister inanmayın, Erdoğan iktidarını uzatmak için bir defa daha plan kuruyor.
Planda bir değişiklik olmazsa, DEM Parti ile yeni bir barış süreci başlatılabilir. DEM Parti de çok sevdiği muhataplık gerekçesiyle bu sürece dahil olabilir.
(MHP, DEM Parti ile aynı sürecin içinde olur mu sorusunun yanıtının (ilk 4 maddeye dokunulmadığı sürece) evet olabileceğinin sinyali bizzat Bahçeli tarafından verilmiş durumda.)