TELE1'de yayınlanan “18 Dakika” programında, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar, IŞİD’in Türkiye’deki emiri olarak bilinen Ebu Hanzala’nın yargı sürecini ele aldı. Halis Bayancuk olarak da bilinen Ebu Hanzala’nın kamuoyunda yarattığı etkiler sert eleştirilerle gündeme taşındı.
"ANAYASAYI HİLAL SUÇUNDAN NASIL BERAAT ETTİ?",
Ebu Hanzala, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Ancak anayasal düzeni ihlal suçundan beraat etti. Bu durum, TELE1 ekranlarında büyük bir çelişki olarak değerlendirildi. Yanardağ, “Bu kişi, demokrasiyi bir kâfirlik düzeni olarak nitelendiriyor. Anayasayı reddediyor. Nasıl oluyor da anayasal düzeni ihlal suçundan beraat ediyor?” diye sordu.
"OY VERMEK KÜFÜRDÜR" İDDİASI
Ebu Hanzala, Akit TV ekranlarında yaptığı açıklamalarda, oy verme eylemini küfür olarak tanımladı. “Oy vermek, Allah’ın hâkimiyetine ortak olmaktır” ifadesini kullandı. Bu açıklamalar, demokrasiye karşı açık bir duruş olarak değerlendirildi. Yanardağ ve Kongar, bu sözlerin anayasal bir suç teşkil ettiğini vurguladı.
"LAİKLİK ALLAH'A KAFA TUTMAKTIR"
Programda, Akit TV'de dile getirilen laiklik karşıtı söylemler de gündeme geldi. Ebu Hanzala’nın, “Laiklik kulluğun özüyle bağdaşmaz” ve “Laiklik, Allah’a kafa tutmaktır” şeklindeki ifadeleri tepki topladı. Yanardağ, bu söylemlerin sadece İslamcı bir ideolojiyi değil, aynı zamanda laik ve demokratik düzeni tehdit ettiğini belirtti.
"CUMHURİYET KARŞITI PROPAGANDAYA GÖZ YUMULUYOR"
Merdan Yanardağ, iktidarın bu tür radikal söylemlere göz yumduğunu savundu. Akit TV'nin laiklik ve cumhuriyet karşıtı yayınları, “Demokrasiyi bir araç olarak kullanıp daha sonra ortadan kaldırma” niyetinin açık bir göstergesi olarak değerlendirildi. Bu durumu, Hitler’in Weimar Cumhuriyeti'ni yıkma sürecine benzetti.
"ÇİFTE STANDART TARTIŞMASI"
Ebu Hanzala’nın anayasal düzeni ihlal suçundan beraat etmesine karşılık Selahattin Demirtaş, Osman Kavala’nın ağır cezalar alması da programda gündeme geldi. Kavala, anayasal düzeni şiddet yoluyla değiştirme suçlamasıyla yargılanırken, Ebu Hanzala’nın radikal söylemlerine rağmen daha hafif bir cezaya çarptırılması çifte standart olarak değerlendirildi.
"BU KABUL EDİLEMEZ"
Son olarak, Yanardağ ve Kongar, demokrasiyi tehdit eden bu tür radikal unsurlara karşı daha sert önlemler alınması gerektiğini vurguladı. "Kendi içinde tutarlı bir radikal, ancak anayasa karşıtı söylemleri görmezden gelinemez" diyerek yargı ve kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.