Dünya Miras Listesi’nde yer alan Arslantepe Höyüğü’nde bu yılki kazı çalışmaları başladı

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan ve kalıcı listeye girmesi için çalışmalar yapılan Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nde bu yılki kazı çalışmaları, Kazı Heyeti Başkanı ve İtalya Sapienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin gelmesiyle başladı.Anadolu’nun en eski şehir devletinin kurulduğu Arslantepe Höyüğü’nde, Atatürk’ün emriyle başlayan kazıda, 3’te 1’lik bölümde çalışmalar tamamlandı.

Bu yılki kazı çalışmaları Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı ve İtalya Sapienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin gelmesiyle başladı. Geç Kalkolitik Dönem’den Demir Çağı’na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititler’den Roma ve Bizans’a kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı.

Geçmiş yıllardaki kazılarda Geç Hitit Dönemi’ne ait, girişinde aslan heykelleri ve devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, dünyanın ilk yağmur drenaj hattı gibi şehir altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühürle, Anadolu’da ‘İlk Şehir Devleti’nin yapıları ortaya çıkarıldı. Arslantepe UNESCO Kültür Mirası Kalıcı Listesi’ne girmesi için 2014 yılından beri çalışmalar yürütülüyor.

‘ASUR VE SARGON GELDİ, SAVAŞ OLDU VE ARSLANTEPE BİTTİ’

Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı ve İtalya Sapienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane, bu yılki kazıların başladığını belirterek şunları dedi:

“35- 40 kişilik ekiple kazılara başladık. Arkeolog ve profesyonel ekiple birlikte hep beraber çalışıyoruz. İnönü Üniversitesi ile çok ilginç bir araştırma yapıyoruz. Biliyorsunuz Arslantepe’de çok uzun bir tarih var. En az milattan önce 6 binlerde başlıyor tarihi, belki daha erken. Geç Hitit ve Roma döneminden grup şeklinde evler bulunuyor. En son olarak da Bizans mezarları bulunuyor. Arslantepe, çok önemli bir merkez. Biliyorsunuz en önemli dönem 4 bin yıl önce. Bir saray var, o saray çok güzel bir şekilde korunuyor. Sarayın duvarları kerpiçten. Her bir odası 2- 2,5 metre yükseklikte. Orijinal sıva ile yapılmış, resim var ve biz orada kalıntılar bulduk. Şimdi Malatya Müzesi’nde. Daha geniş, daha büyük müze ile çok güzel bir sergi yapacağız. En son Hitit İmparatorluğu dönemiyle Orta Anadolu’da bağlantısı var. Biz tepenin diğer köşesinde çalışıyoruz bu sene. Kazıyla ortaya çıkan görüldüğü gibi büyük duvar, sur duvarı ve anıtsal binalar var. Çok büyük kerpiç mimarı var. Demek ki burada elit yaşantılarına devam ettiler. En son Geç Hitit krallığı burada oldu, 700- 712 yılları arasında. Sonra Asur ve Sargon geldi, savaş oldu ve Arslantepe bitti. Arkeoloji çok uzun bir iş. Biz yavaş yavaş gidiyoruz. 6 – 7 bin senelik tarihi biliyoruz. En önemli yer ve dönem 4 bin yıl önceki Kalkolitik dönem. İlk saray sistemi ve saray mimarı burada başlıyor.”

‘3 YIL ÖNCE MEZOPOTAMYA’DAKİNDEN DAHA ESKİ TAPINAĞI BULDUK’

Mezopotamya’da bulunan ve dünyanın en eski tapınağı olarak bilinen tapınağın daha eskisini 3 yıl önce Arslantepe’de buldukları ifade eden Frangipane, şöyle devam etti:
“Mezopotamya’dan biraz daha sonrası var burada. 3 sene evvel çok güzel bir parça bulduk. 1 küçük oda, avluda bir platform var. O platformda odun parçası bulduk. O zamanlar belki burada bir taht vardı. Çok önemli bir şey. İlk defa bu sistem başlıyor, saray sistemi. Mühür baskıları bulduk. O zaman da bir bürokrasi olduğunu anlıyoruz. Bu saray nereden çıkıyor, nereden başlıyor, nereden geliyor, bunları öğreneceğiz. Eylül’de başlayacağız orada ki kazılara. İkinci yer ise Hitit Dönemi’nden kalıntıların olduğu yer. Burada da çok güzel mimarı eserler çıkıyor şu anda. Eylül sonunda daha güzel sonuçlar olacak.”