Doktor Tarhan: Aşıya yönelik umut verici bir çalışma geldi

Yayın tarihi: 23 Nisan 2020 Perşembe 12:59 pm - Güncelleme: 23 Nisan 2020 Perşembe 1:13 pm

Doktor Çağatay Tarhan, twitter hesabından yaptığı açıklamada “Aşıya yönelik umut verici fakat henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş Çin’den bir çalışma geldi. Çalışmada farklı ülkelerdeki 11 hastanın bronşlarından virüs elde edilip saflaştırılmış. Filogenetik ağaçtaki yerlere göre bunlar bir ölçüde dolaşımdaki virüsleri temsil ediyor.” dedi.

İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji Bölümü’nden Dr. Çağatay Tarhan, Çin’den gelen aşı için şu değerlendirmede bulundu, “Virüs β-propiolactone kimyasalıyla inaktive ediliyor. Bu daha önce influenza virüsünde de denenmiş. Temel olarak virüsün proteinlerini değiştirip ve zarlara bağlanma yeteneğini ortadan kaldırıp onu etkisiz hale getiriliyor. Etkenin kendisinin verildiği klasik bir aşı çalışması.”.

Doktor Tarhan sözlerini şöyle devam ettirdi:

“İnaktive edilmiş virüs farklı dozlarda farelere veriliyor, herhangi bir iltihaplanma ve yan etki görülmüyor. Spike ve reseptör bağlanma bölgesine ilişkin özgün antikorlar 6. haftada en yüksek konsantrasyonda görülüyor. İmmüniteyi yaratan asıl etken ise reseptör bağlanma bölgesi.
Farelerde ve sıçanlarda aşının (inaktive edilmiş virüsün) yarattığı nötralizasyon 3 hafta boyunca gözlemleniyor ve deneydeki tüm virüslere karşı ortaya çıktığı saptanıyor. Aşı bundan sonra SARS-Cov-2 ile COVID-19 benzeri hastalık geçiren makak maymunlarında deneniyor.
Spike proteinine özgü immünoglobilinler ve nötralize edici antikorlar henüz virüs bulaştırılmamışken 2-3 hafta içinde ortaya çıkıyor. Üstelik bunları konsantrasyonları COVID-19 hastalarında görülenlerle aynı düzeyde.
Daha sonra 22. günde hem aşılı olanlara hem de kontrol grubu makaklar virüsle enfekte ediliyor. Kontrol grubunun yutak ve akciğerlerinde virüs görülürken aşılanan grubun virüse karşı korunduğu görülüyor. Aşılanan tüm makaklardaki viral yül ciddi oranda azalıyor.
Yüksek doz aşı alan dört makakta 7 gün sonra virüs saptanmamışken daha az doz alanlarda bir miktar saptanmış fakat hala kontrol grubundan %95 daha az. Sitokin fırtınası, kan tablosu değişikliği, iştahsızlık ve mental değişikliklerde yan etki gözlemlenmemiş.
Kontrol, deney ve plasebo gruplarını da içeren bir çalışma. Örnek sayısı az olsa da hayvan deneylerinden başarılı olarak çıkmış. İnsanda faz deneylerine bu yıl sonunda başlanması öngörülüyor.”