Doğru Parti Lideri Rifat Serdaroğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle yarın cezaevine girecek

Yayın tarihi: 28 Aralık 2022 Çarşamba 5:33 pm - Güncelleme: 28 Aralık 2022 Çarşamba 5:34 pm

Doğru Parti Lideri Rıfat Serdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle verilen 2 ay 17 günlük hapis cezasını çekmek üzere yarın cezaevine girecek.

Doğru Parti Genel Başkanı ve Sağlık eski Bakanı Rıfat Serdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a ‘’Hakaret” ettiği gerekçesiyle verilen 2 ay 17 günlük hapis cezasını çekmek üzere yarın cezaevine girecek. Serdaroğlu’nun İzmir Aliağa 4 Nolu kapalı cezaevine konulacağı öğrenildi.

“GİRERKEN HAN KAPISIDIR ÇIKARKEN İĞNE DELİĞİDİR”

Sözcü’nün haberine göre 74 yaşındaki Serdaroğlu yaptığı açıklamada ‘’2 ay 17 gün cezam onaylanmış içeride ne kadar kalırım bilmiyorum. Cezaevi girerken han kapısıdır, çıkarken iğne deliğidir. Rahmetli babam da 27 Mayıs darbe döneminde cezaevine girdi. 5 gün sonra çıkar demişlerdi. 6 yıl sonra çıkabildi” dedi.

“TARİKATÇI OLSAM BÖYLE CEZALAR GÜNDEME GELMEZDİ”

İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinde gıyabında yargılanan Serdaroğlu, 2 ay 17 gün hapse mahkum edilmişti. Serdaroğlu davaya konu olan 2 Eylül 2018 tarihli yazısında ‘’Bilal Erdoğan’ın doktora eğitimi için gittiği İtalya’da hakkında soruşturma açıldığını ve farklı bir pasaport kullanarak yurda geri döndüğünü öne sürmüştü. Serdaroğlu  yaptığı açıklamada ‘’Bu cezalar bizi korkutmaz. Benim hakkımda 130-135 kadar dava var, artık takibi bile zorlaştı. Cezaevine girmek için bavulum ne zamandır hazırdı” dedi ve şunları söyledi:

Erdoğan raporları çöpe atılan Sayıştay’a yapılan yatırımları anlattı

‘’Bu davadan bilgim yoktu ve mahkumiyet kararı çıkınca öğrendim. Gıyabımda dava açılmış mahkumiyet verilmiş, tebligat yapılmadı, savunmam bile alınmadı. Tam bir hukuksuzluktur. Biz mücadeleye devam ederiz, yıldıramazlar. Tarikatçı olsam böyle cezalar davalar gündeme gelmezdi. Laik Cumhuriyet ve Atatürk düşmanları ile her şartta mücadeleye devam edeceğiz. Bize bu zulmü yaşatan siyasetçi- bürokrat kim varsa, hesabını mutlaka bağımsız Türk yargısı önünde verecektir.”