Doğma

Yayın tarihi: 26 Temmuz 2021 Pazartesi 9:43 pm - Güncelleme: 26 Temmuz 2021 Pazartesi 9:43 pm

Hasan Güneş

Doğma, asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri, kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma, yahut araştıramaya ihtiyaç olmadığını savunan görüş.

Üzücü olan halen günümüz medeni toplumlarda da doğma bilgilere başvurulmasıdır. Oysa, bu doğma bilgiler toplumun belli sınıflarına hizmet etmektedir. Burada zaman zaman doğma bilgilere başvurulmasına göz yumulması da ilginç bir durumdur. Üstelik bu dogmatik bilgileri televizyonların yayımı sonucunda izleyici bulmalarıdır.

Tabii ki böyle bir iletişim ve etkileşim biçimi halkın gerçek sorunlarından uzaklaştırmayı amaçlamaktadır. Doğma bilgiler, bazı boyutları ile sosyal kurumlara sirayet etmiş durumdadır.

Öyle ki bunlardan biri, aile eğitiminde de görülmesi bizi şaşırtmaktadır. Bazı ebeveynler eğitim ve kültür alanlarında bilimsel yaklaşımı benimsemeleri gerekirken geleneksel ve doğma bilgilere başvurmaktadırlar.

Özellikle, imam hatip okullarının arttırılmasıyla doğma bilgilerin yoğunluk kazanmasına hız verildi. 4+4+4 eğitim yasasının bazı çevrelerce tartışıldığı halen hafızalarda yer alıyor.

İmam Hatip okullarının ortaokul kısmı da dahil olmak üzere, diğer meslek alanlarına yönelme, görüşülen yasa ile ortalama 11 yaştır. Bu da öğrencilik dönemine çok uzak bir dönemdir.

Sözün kısası mesleğe yönelme pedagojik olarak 11 yaş uygun değildir. Bu dönem ergenlik dönemidir. Ancak 4+4+4 eğitim uygulamasıyla bu ilkeler göz önünde bulundurulmamıştır.

Diğer taraftan, siyasi iktidarların doğma bilgileri halka dayat­masının nedeni, cemaat gruplarının etki alanına girmiş olduğunun bir göstergesidir. Her açıdan etkili ve sağlıklı bir şekilde karar vermeleri beklenen siyasi iktidarların böyle bir etki altına girmeleri hangi mantık ile açıklanabilir?

Sonuç olarak; günümüz modern toplumunda doğma bilgilere başvurmanın ülkeyi tüm boyutlarıyla geriye götürmekten başka bir işe yaramadığı bir gerçektir. Oysa yapılması gereken bilimsel bilgiye başvurmaktır.

Bu anlayışın yerleşmesi için başta siyasi iktidarların bilimsel bilgiyi hayata geçirmeleri veya sürekli gündemlerinde tutmaları gereklidir. Özellikle bu günkü iktidarın bilimsel bilgiden saptığı gözden kaçmayan bir olgudur.