Haber

İki kez gusül abdesti aldığı için şüphelenmiş!

Diyarbakır’da Ayşe Altan’ı öldüren Abdülhamit Altan, kaçan birini gördüğünü ve eşinin gusül abdesti aldığı için kendisini aldattığından şüphelendiğini söyledi.

Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde Abdülhamit Altan isimli erkek4 çocuk annesi eşi Ayşe Altan’ı öldürdü.

Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, Abdülhamit Altan hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma tamamlandı.

İddianamede, 4 küçük çocuğun “Annemiz, babamız içerde öldü” şeklinde sokakta bağırmaları üzerine komşuların olayı polise bildirdiği, 2 katlı eve gidildiğinde dış kapının açık olduğu, kilitli oda kapısının kırılarak açılmasıyla Ayşe Altan’ın yüz üstü cansız bedeniyle karşılaşılması üzerine soruşturmaya başlandığı bildirildi. Bir akaryakıt istasyonunda gece çalışan Abdülhamit Altan’ın, mesai arkadaşının rahatsızlanması nedeniyle işten erken çıkıp eve gittiği, merdivenlerde bir erkek şahsı gördüğü ve bu kişiyi takip etmek isterken şahsın ara sokaklara kaçarak izini kaybettirdiği bildirildi. Eve gelip eşine, “Bu kaçan adam kimdi?” diye sorunca Ayşe Altan’ın yüzünün kızardığı ve kaçamak cevaplar verdiği, saçlarının da ıslak olduğunu görünce eşini öldürmeye karar verdiği ifade edildi.

“ERKEĞİN KAÇTIĞINI GÖRDÜM”

Katilin ifadesi şöyle:

7 yıllık evliydik. 4 çocuğumuz vardı. Eşimle köyde yaşıyorduk. Bir arkadaşımla iş makinesi alıp ticaret yaptık ve zarar ettik. Altınlarımızı bozdurduğumuz için eşimle aramızda tartışmalar oldu.

Akaryakıt istasyonunda pompacı olarak çalışmaya başladım. Arkadaşımın rahatsızlığı nedeniyle mesai saatimizi değiştirip o gün eve erken gittim. Erkek bir şahsın merdivenlerden yan taraftaki boş araziye atlayıp kaçtığını görünce takip etmek istedim. Kaçarak izini kaybettirince bu adamın kim olduğunu eşime sordum.

"SABAH BİRLİKTE GUSÜL ABDESTİ ALMIŞTIK O YİNE ALDI"

Yüzünün kızardığını gördüm. Ayrıca kendisiyle birlikte sabah gusül abdesti almıştık. Baktım kendisi yine abdest alınca ben durumdan iyice işkillendim. Beni aldatıp aldatmadığını sorduğumda böyle bir şey olmadığını söyledi. Ancak kaçan erkek şahsı gördüğüm için kendisine, ‘Bizim buralarda evlilik de, ölüm de bir kere olur’ dedim. Ya git araştırma hastanesinden kendini at, ya da silahla kendine sık, çocuklarımız yalnız kalmasın’ dedim. Eşim benimle ilgili herhangi bir şikâyette bulunmadı, beni aldattığına dair hislerim daha da kuvvetlendi.

“ÖLDÜRMEYİ KAFAMDA KURGULUYORDUM”

Annemin rahatsızlığı nedeniyle kafamdaki öldürme düşüncesini sineye çektim. Annem vefat edince eşimi öldürmeyi kafamda kurguluyordum. Bu süreçte de eşime sürekli intihar etmesi için telkinde bulunuyordum. Ancak beni duymazdan gelip, dikkate almıyordu. Bende malıma göz diktiğini düşünerek bunu yapmadığını düşünüyordum. Çünkü babamdan bana 5 milyon lira değerinde arazi kalmıştı.

TELEFONUNU KENDİSİNE YÖNLENDİRMİŞ

Eşimi öldürmeye karar verince eşimin ağabeyine bir flaş bellek bıraktım. Bıraktığım flaş belleğin içinde çocuklarıma aldığım sanal Coinler, onlar adına açtığım hesaptaki paralar vardı. Bu paralarla çocuklarımın iaşesi sağlansın istedim. Eşimle evlenirken sosyal medya üzerinden saçma sapan paylaşımlar yapmasını istemediğim için kendisine akıllı telefon almayacağımı söyledim. O da bunu kabul etti ve kendisine tuşlu telefon aldım. Telefon hattı da adıma kayıtlı olduğu için gelen mesaj ve aramaları kendime yönlendirdim. Bu yüzden ona atılan mesajlardan haberim vardı. Zaten çok mesajlaşmıyor, ara sıra ağabeyi ile mesajlaşıyordu.

Gece 1 yaşındaki bebeğimiz ağlayınca bende eşimi uyandırıp altını değiştirmesini istedim. O da ‘Sen niye bakmıyorsun’ dedi. Ben de, ‘Ben mi emzireyim’ dedim. -Sonra eşim uyandı ve bebeğin karnını doyurup altını değiştirdi. Uyutması sabaha karşı 03.30’u buldu. Sonra da düdüklü tencereye kışlık konserve pişirmek için koymuştu.

"ÖNCE KALBİNE SIKTIM, BAKTIM ACI ÇEKİYOR BU KEZ KAFASINA SIKTIM"

Bende evdeki pompalı tüfeği doldurup, kayınbiraderime vereceğim notu hazırladım. Sonra eşimi odaya çağırdım. O da dışarıda olay olduğunu söyleyip pencereden dışarı bakıyordu. Bana dönünce kendisine doğrulttuğum tüfeği gördü. ‘Ne yapıyorsun’ diyerek üzerime doğru gelince kaçacağını düşünerek 1 el kalbine ateş ettim. Yere yığılınca acı çekmeye başladı. Bende fazla acı çekmesin diye bir el de kafasına sıktım. Kafasına sıktıktan sonra oluşan manzaradan çok etkilendim.

“ÖLDÜĞÜNÜ GÖRÜNCE KORKTUM KENDİMİ ÖLDÜRMEDİM”

Son kurşunu kendime ayırmıştım. Ancak eşimin ölümünü görünce açıkçası kortum ve kendimi öldürmekten vazgeçtim. Son mermiyi tüfekten çıkarıp dolaba bıraktıktan sonra odaya gelip eşimin kanları dışarı sızmasın diye paspası kapının altına yerleştirdim. Kapıyı da kilitledim. Hazırladığım bavulumu alıp balkonda uyuyan çocuklarımı öptükten sonra Mardin’e kaçtım. Sonra polisi arayarak polise teslim oldum.

İNTİHARA ZORLADI, OLMAYINCA KENDİSİ ÖLDÜRDÜ

İddianamede, sanığın eşini öldürmeyi 1,5 yıl önceden kafasına koyduğu ve en uygun zamanı beklediği, ancak öncelikle eşini intihar etmeye zorladığı, bu konuda eşine birçok kez baskı yaptığı belirtildi. Eşinin intihar etmemesi ve aile içi şiddet konusunda herhangi bir şikayette bulunmaması üzerine eşini öldürmeye karar verdiği kaydedildi. Sanığın tüfeğe 3 mermi doldurup 2’sini eşine, 1’ini de kendisine sıkmak için ayırdığı; ilk mermiyi eşinin kalbine sıktığı, eşinin yerde can çekiştiğini görünce ikinci mermiyi kafasına sıktığı, bu kez kafasının parçalandığını görünce korkup üçüncü mermiyi kendine sıkmaktan vazgeçerek olay yerinden kaçtığı ifade edildi.

Sanığın aldatma iddiasını destekleyecek somut hiçbir bir delil bulunmazken, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.