Diyarbakır'da DEM Parti, DBP ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından “Özgürlük İçin Demokratik Toplum” sloganıyla organize edilen nevruz kutlamaları sabah saatlerinde başladı.
Merkez Bağlar ilçesindeki 136 bin metrekarelik alana sahip Nevruz Parkı’nda yapılacak kutlamalar için gelenler altı ana giriş kapısında oluşturulan üç kademeli arama noktasından geçirilerek içeri alındı.
Olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı alanda 10 bin polis görev yaparken, Nevruz Parkı’nın bulunduğu alan yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda polis bariyerleriyle kapatıldı. Nevruz ateşi için ise 3 ton odun kullanılacak.
ÖCALAN'IN SON FOTOĞRAFI YANSITILDI
Beklentilerin aksine İmralı heyetine izin verilmemesi nedeniyle Abdullah Öcalan’ın mesajı bu seneki Nevruz alanına gelmedi.
Nevruz sahnesinde Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı yansıtılarak, kendi sesinden Nevruz mesajı dinletildi.
Nevruz kutlamaları programına göre, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı Özgür Faik Erol konuşacak. Nevruz etkinliği sanatçıların seslendirecekleri şarkılarla gün boyunca devam edecek.
GÖZALTILAR VAR
DEM Parti Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamada, Sabahın erken saatlerinden itibaren binlerce kişi 6 ayrı kapıdan Nevruz alanına girdi. Giriş kapılarında kolluk güçleri ciddi zorluk çıkarırken, yöresel kıyafetler gerekçe yapılarak birçok kişi alana alınmadı. Ayrıca çok sayıda kişi de gözaltına alındı. Buna rağmen yüz binlerce kişi alana giriş yaptı" denildi.
ÖZEL’DEN MESAJ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Nevruz alanına mesaj gönderdi.
Özel'in mesajı şöyle: "Sevgili Diyarbakırlılar, değerli kardeşlerim; Bir yandan zalim Dehaklara mücadele ederken, bir yandan da baharın müjdecisi Newroz'u kutluyoruz. Bu topraklar, farklı kültürlerin, dillerin ve inançların bir arada kardeşçe yaşadığı, dayanışmanın ve umudun yeşerdiği kadim topraklardır. Hiçbir zalim, hiçbir Dehak kardeşliğimizi bozmadı, bozamayacak.
Bizler, farklılıkların harmanlanmasıyla düşmüş, zenginliğin farkında olarak, kimsenin kendini dışlanmış hissetmediği, herkesin eşit haklara, barış içinde yaşadığı bir ülke için mücadelemizi kararlılıklar sürdürüyoruz.
Demokrasiye, adalete ve özgürlüğe olan inancımızla, herkesin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşadığı bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Newroz'un sıcaklığı, tıpkı bugün yakılan ateş gibi, yüreklerimizi aydınlatsın ve geleceğe dair umutlarımızı büyütsün.
Bu duygu ve düşüncelerle, tüm Diyarbakırlı kardeşlerimizin Newrozu'nu kutluyor, bu baharın barışa, kardeşliğe ve demokrasiye vesile olmasını diliyorum. Newroz piroz be."
BAKIRHAN: ÖCALAN 27 ŞUBAT’TA ASRIN ÇAĞRISIYLA TARİHİ BİR ADIM ATTI
Tuncer Bakırhan’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
-Sayın Öcalan’ın da Nevruz Bayramı’nı kutluyoruz. Sayın Öcalan 1993’te başladığı demokratik çözüm yürüyüşünde en tarihi adımı 27 Şubat’ta asrın çağrısıyla attı. Bu çağrı direnen, demokratik çözüm mücadelesi veren bir halk direnişinin dile gelişidir. Tarihi yeniden başlatma çağrısıdır. Barış ve demokratik toplum çağrısının özü demokratik uzlaşmadır. Bu çağrı bir milattır. Bu çağrının sahibi siz Amed meydanındaki onurlu halkımızdır. Sizler nice büyük bedeller ödeyerek, muhteşem bir zaferin eşiğine getirdiniz bizleri. Çözüme doğru yol alıyoruz. Tarih boyunca Türkler ve Kürtler kaderlerini ortak kıldı. Ancak son 100 yılda bu kardeşlik, duvarlarla, ayrımcılıkla sınanmaya başlandı.
-1000 yıl önce Anadolu kapılarını açan bir halk, 100 yıldır kapının berisine konuldu. Artık bu ayrımcılığa son verme zamanı geldi. Sayın Öcalan’ın çağrısı, bu topraklarda herkesin eşit ve özgür olduğu bir Türkiye çağrısıdır. Barışı gerçekleştirmek için elini uzatana elimizi, omzunu yaslayana omzumuzu verdik. Vermeye devam edeceğiz.
ORTA DOĞU VURGUSU
-Bu ilişkiler sadece Türkiye’nin değil tüm Orta Doğu’nun huzuru için önemlidir. Karşıtlık, Türkiye’ye kazandırmaz, kazandırmadı. Ancak kardeşlik ve diyalog Türkiye için büyük kazanımlar sağlar.
-Özellikle Suriye’nin siyasi denkleminin yeninden şekilleneceği günlerde Kürtlerle diyalog yararlar sağlar. Unutmayalım Türkiye’nin sınırları dışındaki Kürtler bir tehdit değil, barış fırsatıdır.
-Demokrasi, hukuk ve barış bir şart değil zorunlu çıkış yoludur. Nefes almak gibidir. Hayati önemdedir. Adımlar karşılıklı atılırsa, süreç başarılı olur. Biz süreçle ilgili ısrarla bardağın dolu tarafına bakıyoruz. İktidar ve devletin de bardağın boş tarafını doldurmaya davet ediyoruz.
-Nevruz meydanındaki gibi bu baharın bir daha kışa dönmesine izin vermeyelim. Barış çağrısına 85 milyon olarak sahip çıkalım.
İMAMOĞLU MESAJI
-Orta Doğu sert bir türbülansa girdi. Herkesi etkiliyor. İktidar, hepimizin içinde olduğu uçağı, kayyımlarla, baskılarla, muhalefeti susturarak daha şiddetli türbülansa sürüklüyor. 27 Şubat’ı rotasından çıkaracak adımlar atılıyor. İktidarı bu yanlışlardan vazgeçmeye davet ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı gözaltına alarak, Kent Uzlaşısı’nı kriminalize ederek barış ortamını oluşturmayız.
-Bu sorunun çözümü artık ertelenemez. Kulak ardı edilemez. Entübe edilemez. Bölgede bir kıyamet senaryosu içerisindeyiz. Bundan kurtulmanın yolu Türk-Kürt ittifakıdır. Suyun akışına karşı yüzülmez. Yanlış siyaset doğru yere götürmez. Biz yolumuzu biliyoruz. Bizim yolumuzu barış sevdamız belirledi. Bizim yolumuzun rotası demokratik cumhuriyete çıkar. Biz siyasette ne onun ne bunun yanındayız. Biz demokrasi, adalet ve eşitlik değerlerinin yanındayız.