Dışişleri’nden BMGK’nın kınama kararına tepki

Yayın tarihi: 23 Temmuz 2021 Cuma 8:42 pm - Güncelleme: 23 Temmuz 2021 Cuma 8:54 pm

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Türkiye ve KKTC’nin aldığı ‘Kapalı Maraş bölgesinde bir bölümün daha açılması” kararının kınanmasına tepki gösterildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Türkiye ve KKTC’nin ‘Kapalı Maraş bölgesinde bir bölümün daha açılması kararını’ görüşmek üzere bir araya geldi.

Görüşme sonrası BMGK’nın 15 üyesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 Temmuz’da yaptığı “Maraş bölgesinin yüzde 3,5’u kadar bir bölgenin de açılacağı” açıklamasını kınama kararı aldığı belirtildi.

Birleşmiş Milletler’den Erdoğan’a kınama

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada BMGK’nın kınama kararına tepki gösterildi.

Dışişleri Bakanlığı, “BM Güvenlik Konseyi’ni, Rum-Yunan ikilisinin yanıltıcı propagandasından kurtulmaya, ayrıca KKTC’nin, Maraş konusunda hukuka uygun olarak attığı adımlarını desteklemeye davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.

Dışişleri’nden yapılan açıklama şöyle:

“KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tarafından 20 Temmuz 2021 tarihinde açıklanan, Maraş açılımının ikinci aşaması hakkında BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan Başkanlık Açıklaması ile çeşitli ülkelerin yaptıkları, Ada’daki gerçeklerle bağdaşmayan ve asılsız iddialara dayanan açıklamaları tümüyle reddediyor ve bunlara ilişkin KKTC’nin verdiği cevapları tamamıyla paylaşıyoruz.

Bu açıklamalar Maraş’ın KKTC toprağı olmadığı, KKTC’nin Maraş’taki mülklere el koyacağı ve buraya mülkiyet hakları hilafına yerleşimciler getireceği gibi mesnetsiz iddialara ve Rum-Yunan kara propagandasına dayanmaktadır.”

Erdoğan şöyle konuşmuştu:

“Biliyorsunuz Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz yıllarca kendilerini sahte vaatler, yalanlarla, iki yüzlülükle aldatanlara cevaplarını bir süre önce açıkladıkları yeni bir kararla verdiler. Artık Kıbrıs Türklerinin uluslararası görüşmelerde masadaki tek talebi, egemen devlet statülerinin tanınmasıdır. Bunun dışındaki tüm teklifler geçerliliğini yitirmiştir. Artık bizim için Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs diye bir olay kalmamıştır. Bizim için sadece Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin mevcut sıkıntıları içindeki bağımsız devletler vardır.”