Haber

Dışişleri Bakanlığı'ndan, Avrupa Komisyonu Başkanı Leyen'in 'kadın olduğum için yaşandı' sözlerine yanıt

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in sandalye krizinin ardından 'kadın olduğum için yaşandı' açıklamasına Dışişleri Bakanı Tanju Bilgiç, " Mesele AB protokolünün kendi arasındaki eşgüdümsüzlüğü ve ihmalinin bir sonucudur. Evrensel protokol düzenlemelerine uygun olarak Türkiye’deki protokol düzenlemelerinde de makam sahiplerinin cinsiyetine göre farklı bir uygulama yapılmamaktadır " sözleriyle yanıt verdi.

Sözcü Bilgiç, AB Konseyi ve Komisyonu başkanlarının Türkiye’yi ziyaretinde yaşanan oturma düzeni tartışmasının Avrupalıkla, kadın olmakla, İstanbul Sözleşmesi’yle veya Avrupa Komisyonunun konumu ile hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. https://tele1.com.tr/ursula-von-der-leyen-koltuk-krizinin-tekrarlanmasina-izin-vermeyecegim-368290/ Bilgiç, söz konusu tartışmada kasıt veya kötü niye aranmasının anlamsız olduğunu aktararak, “Mesele AB protokolünün kendi arasındaki eşgüdümsüzlüğü ve ihmalinin bir sonucudur. Türkiye, kendisine iletilen talepleri karşılamıştır. Evrensel protokol düzenlemelerine uygun olarak Türkiye’deki protokol düzenlemelerinde de makam sahiplerinin cinsiyetine göre farklı bir uygulama yapılmamaktadır. Bu nedenle kimse köklü bir diplomasi geleneğine sahip Türkiye’nin misafirperverliğini ve heyet ağırlama tecrübesini sorgulamamalıdır” dedi. https://tele1.com.tr/cumhurbaskanligindan-abli-kadin-temsilciye-esit-koltuk-verilmedi-363941/ AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ursula von der Leyen ile karşılıklı güven ve saygıya dayanan yakın ve dostane bir ilişkisi bulunduğunu ifade eden Sözcü Bilgiç, şunları kaydetti: “AB içi siyasi kavgalarından kaynaklanan ve tüm ayrıntıları AB yetkililerince bilinen bu olayın hala AB içindeki bazı ülkelerde siyasi tartışmalara malzeme olarak kullanılması ve özellikle cinsiyet ayrımcılığıyla ilişkilendirilmesi üzücüdür. Önemli olan, iki önemli AB kurumu liderinin aday ülke Türkiye’ye birlikte ziyarette bulunması ve ziyaretin içeriği ve sonuçlarıdır. Temennimiz, AB kurumlarının kendi aralarında bir uzlaşıya vararak bu konuda benzer sıkıntılara başka yerlerde de sebebiyet vermemeleridir.”