Konya'da dini nikahlı eşi Halidiye El Hamid'i (19) önce hortumla döven, ardından da başına sopayla vurup öldüren Mahmud El Hüseyin (33) hakkında 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Cezada tahrik indirimi uygulanmaması talep edilen iddianamede, El Hüseyin, iki aylık hamile eşinin ölmeden önce kendisinden helallik istediğini iddia etti.
Olay, geçen yıl 15 Kasım'da meydana geldi. Mahmud El Hüseyin ile dini nikahlı ikinci eşi Halidiye El Hamid'i çocuklarının gözü önünde hortum ve sopayla dövdü. Halidiye El Hamid, başına aldığı sopa darbesiyle yere yığıldı. Eşinin baygınlık geçirdiğini zanneden Mahmud El Hüseyin, polisi arayarak yardım istedi. Eve gelen sağlık ekibi, Halidiye El Hamid'in hayatını kaybettiğini belirledi. Konya Numune Hastanesi'nde yapılan otopside, genç kadının saatlerce işkenceye maruz kaldığı, kafatasında çatlak olduğu ve beyin kanaması geçirdiği, iki aylık hamile olduğu saptandı."BENİ ALDATTIĞI İÇİN ÖLDÜRDÜM"
Polisteki sorgusunda eşinin kendisini aldattığını ileri süren Mahmud El Hüseyin, "Eşim beni aldatıyordu. Eve erkek alıyordu. Akşamları evin kapısını kilitliyordum. Sabah kalktığımda ise kapıyı hep açık buluyordum. Gece kavga ettik. Önce hortumla dövdüm, sonra da başına sopayla vurdum. Yere düşünce baygınlık geçirdi sandım. Bir süre başında bekledim. Hareket etmeyince polisi aradım. Onlar gelince öldüğünü öğrendim" dedi. Mahmud El Hüseyin, tutuklandı.HAMİLE OLDUĞUNU BİLE BİLE DÖVMÜŞ
El Hüseyin hakkında 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, şüphelinin eşinin kendisini aldattığını düşünerek ve hamile olduğunu bilerek evde bulunan plastik hortum ile eşini darbetmeye başladığı, hortumu bırakarak diğer odada bulunan tahta sopayı alarak eşini darbetmeye devam ettiği, eşinin hareketsiz kaldığını görünce 112 Acil'i arayarak ihbar ettiğini anlatıldı. Olay yerinde yapılan incelemelerde ise üzerinde kırmızı lekeler bulunan 73 santimetre uzunluğunda sopanın bulunduğu da kaydedildi.İKİNCİ EŞİYMİŞ
İddianamede Mahmud El Hüseyin'in ifadesine de yer verildi. El Hüseyin, Suriye'de evli olduğu eşinden Türkiye'ye gelmek istememesi üzerine boşandığını, Türkiye'ye gelmeden önce Halidiye El Hamid ile tanıştığını ve dini nikah kıydığını, olaydan dört ay önce de ilk eşinden olan iki yaşındaki kızını da alarak Konya'ya geldiğini anlattı. El Hüseyin, ifadesinde gece yatmadan önce kapıyı kilitlediğini sabah kalktığında ise kapının açık olduğunu, bu durumdan şüphelenip konuyu eşine sorduğunu, eşinin de Suriye'de yaşayan Kamil isimli erkek arkadaşını eve aldığını itiraf ettiğini ileri sürdü.ÖNCE HORTUM SONRA SOPA İLE DÖVMÜŞ
Mahmud El Hüseyin eşini nasıl öldürdüğünü ise şöyle ifade etti: "Eşim ile bu erkek arkadaş konusunu gün boyu konuştuk. Gece yine bu konuyu konuşurken aramızda tartışma çıktı. Eşime eve gelen adamın adını soyadını söyle dedim. Söylemeyince çok kızdım. Hortumu alarak eşimin sırtına, eline vurdum. Hortumu bırakarak, kömürlerin olduğu odaya gittim. Oradaki tahta sopayı alarak tekrar geri geldim. Oturan eşimin bir kez ayağına vurdum. İki kez de kafasına vurdum. Daha sonra sopayı eşime doğru fırlattım. Sopayı fırlattıktan sonra eşim duvara yaslanır şekilde düştü."HELALLİK İSTEMİŞ
Eşinin ölmeden önce kendisinden helallik istediğini de öne süren Mahmud El Hüseyin, "Eşimin bayıldığını düşünerek su getirip, kafasına döktüm. Eşimi yatağa uzattım. 30 dakika kadar yanında bekledim. Kendisine nasıl olduğunu sorduğumda, 'Hakkını helal et. Kafam dolaşıyor Mahmud' dedi. Tekrar eşime su döktüm. Kalkmayınca sokağa çıkarak yardım istedim. Bir kişinin söylemesi üzerine 112'yi arayıp, yardım istedim. Eşim olaydan 5 gün önce 'Galiba ben hamileyim' dedi. Eşimle daha önceden bir sorunum yoktu. Ben eşimi öldürmek istemezdim. İstemeden böyle bir olay meydana geldi. Pişmanım" dedi. İddianamede, El Hüseyin'e verilecek cezada tahrik indirimi uygulanmaması talep edildi. Mahmud El Hüseyin'in yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muhabir: Alp Yanardağ