Devletin fabrikalarının güvenliği SADAT’ın ortaklarına emanet

Yayın tarihi: 29 Temmuz 2022 Cuma 10:18 am - Güncelleme: 29 Temmuz 2022 Cuma 2:15 pm

SADAT’ın ortakları Mehmet Naci Efe ile Mehmet Tek’in sahibi olduğu özel güvenlik şirketi, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait tesis ve fabrikalarının özel güvenlik ihalesini aldığı ortaya çıktı. Efe ve Tek’in şirketi 4,5 milyon liraya altı ay boyunca güvenlik hizmeti verecek.

Tuğgeneral görevindeyken emekli olan ve Siyasal İslamcı kimliğiyle bilinen eski Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi ile 22 emekli subay ve astsubay tarafından 28 Şubat 2012 tarihinde kurulan SADAT, kurulduğu günden beri tartışma konusu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tam adı Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. olan SADAT’ın İstanbul Beylikdüzü’ndeki merkezinin önünde 13 Mayıs’ta bir açıklama yaptı.

CHP Liderinin, “SADAT paramiliter bir kuruluştur… Burası terörist yetiştiren bir kurumdur. Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray’dır” ifadelerini kullandığı açıklama günlerce tartışıldı.

SADAT’tan TELE1’e özel açıklamalar: Sedat Peker SADAT’tan neden randevu istedi?

FABRİKALARDAN LOJMANLARA KADAR GÜVENLİK ONLARA EMANET

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre; şimdi de SADAT’ın kurucuları ve ortakları arasında yer alan Mehmet Naci Efe ile Mehmet Tek’in kamuya ait olan Türkiye Şeker Fabrikaları’nın (Türkşeker) özel güvenlik işini aldığı açığa çıktı. Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi, 11 Nisan’da “Özel Güvenlik Hizmet Alımı” adı altında bir ihale düzenledi. İhaleyi 4 milyon 504 bin TL teklif veren Ekol Grup Koruma Güvenlik ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. aldı.

SADAT kurucusundan ‘sandık’ paylaşımı: Teslim etmeyiz

İhale kapsamında, 1 Temmuz-31 Aralık 2022 tarihleri arasında, 6 ay boyunca korunacak alanlar şöyle sıralandı: “Ankara Şeker Fabrikası, Makine Fabrikası, Şeker Enstitüsü ve Tohum Fabrikası, hizmet binaları, lojmanlar, ambarlar, sosyal tesisler, müştemilatı, meydan sahası ile Ankara ili hudutlarında bulunan idaremizce kiralanmış şeker depoları ve genel müdürlük binası.”

AKP’Lİ BELEDİYELERDEN KYK YURTLARNA KADAR MİLYONLARCA LİRALIK İHALELER

Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, Ekol Grup Koruma Güvenlik ve Eğitim Hizmetleri A.Ş.’nin sahipleri aynı zamanda SADAT’ın da ortakları ve kurucuları olan Mehmet Naci Efe ile Mehmet Tek.

Tek ile Efe’nin sahibi olduğu şirketlerinden biri olan Ekol Grup Güvenlik Şirketi, 2012 ile 2022 yılları arasından kamu kurumlarında tam 86 özel güvenlik ihalesi aldı. Bu 86 ihalenin toplam bedeli ise 453 milyon 258 bin TL’yi buluyor.

İşine son verilen Ataol Behramoğlu SADAT’ı işaret etti

Yine bu ikilinin sahibi olduğu bir diğer özel güvenlik şirketi olan Ekol Grup Koruma Şirketi de kamudan 90 milyon TL değerinde 19 ayrı ihale aldı. Efe ile Tek’in özel güvenlik şirketleri, üniversitelerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı öğrenci yurtlarından, adliyelere ve AKP’li belediyelere kadar birçok kamu kurumundan milyonlarca liralık özel güvenlik ihalesi aldı.

İkili sadece bu iki ayrı özel güvenlik şirketiyle kamudan 105 ayrı ihale aldı. Bu 105 ihaleyle kamunun kasasından şirketlere ödenen para da 543 milyon TL’yi aşıyor.

ASKERİ ÜRÜNLERİ BAKANLIĞIN BİLGİSİ DAHİLİNDE YURT DIŞINA SATTIKLARINI AÇIKLAMIŞTI

Mehmet Naci Efe, 17 Mayıs’ta ASELSAN’ın ve MKE’nin ürettiği askeri ürünleri, yurtdışında sattıklarını açıkladı. Efe, yurtdışındaki faaliyetleri hakkında Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisi olduğunu da söyledi. Bu açıklamaların ülke gündemine oturmasının ardından da Efe’nin SADAT yönetiminden istifa ettiği açıklandı. Ancak, Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, Efe 4 Temmuz’da SADAT yönetim kuruluğu üyeliğinden istifa etti. Ancak Efe hâlâ SADAT’ın ortakları arasında yer alıyor.

Efe’nin şu açıklamaları gündem olmuştu:

“ASELSAN’ın, Makina Kimya Endüstrisi’nin (MKE) ürettiği ürünleri, yurtdışında müttefik olduğumuz ve ülkemizin izin verdiği ülkelere götürüp satıyoruz. Örneğin; bir müttefik ülke bizden teklif istiyor ve biz her yere yazıyoruz. Dışişleri Bakanlığı’na yazıyoruz, ‘Bu ülke bizden teklif istedi’ diyoruz. ‘Tamam, sıkıntı yok’ denirse, örneğin MKE’nin ürününü istemişse onlarla bir araya getiriyoruz. Sonra ‘Ben bunu nasıl kullanacağım?’ diye sorduklarında da anlatıyoruz. SADAT, Türkiye’den izinsiz teklif dahi vermedi. Ben vatanımda üretilen ürünü Afrika ülkelerinde, İslam ülkelerinde pazarlayan ve satan bir kurum haline geliyorum. Bedava hizmet veriyorum ne güzel.”