Devlet Düzceli selzedeleri ortada bıraktı

Yayın tarihi: 11 Eylül 2019 Çarşamba 4:17 pm - Güncelleme: 11 Eylül 2019 Çarşamba 4:46 pm

Selin vurduğu Düzce’de, zararlarının büyük olmasına rağmen kendilerine cüzi bir ödeme yapıldığını söyleyen selzedeler ayaklandı. Kimisi yetkililerin kapısını aşındırıyor, kimisi dava açtı. Kimisi ise derdini vekillere anlattı. Konu Meclis’e taşındı.

17-18 Temmuz’da son yılların en büyük sel felaketlerinden birinin yaşandığı Düzce’de, afet mağduru vatandaşlar ve devlet, hasar ve zarar tespiti ile yapılan düşük ödemeler konusunda karşı karşıya geldi.

ZARARIN GERÇEK TOPLAMI TUTANAĞA YANSITILMADI

Sel felaketinin ardından bölgeye ilk giden isimlerden biri olan, günlerce sahada çalışarak yaraların bir an önce sarılması için kamuoyu oluşturan CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Akçakoca, Gölyaka ve Cumayeri ilçeleri ile bağlı köylerde hasar-tespit çalışması yürüten görevlilerin, mağdur vatandaşların zararını olabildiğince düşük göstermeye çalıştığı, maddi zararın gerçek toplamının tutanağa yansıtılmadığı, cüzi miktarda ödeme yapıldığı iddialarını soru önergesi yoluyla Meclis gündemine taşıdı.

 

HASAR VE ZARAR TESPİTİNDE HANGİ KRİTERLER DİKKATE ALINDI?

Konuyla ilgili açıklama yapan CHP’li Tanal, sel felaketine maruz kalan Düzceli vatandaşların kendisine ilettiği şikayetler doğrultusunda AFAD’ın bağlı olduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan söz konusu iddialara cevap verilmesini talep ettiğini söyledi.

 

Düzce’de sel sonrası toprak kayması… Ev ve işyerleri tahrip oldu

 

Tanal, Hasar ve zarar tespitinde hangi kriterlerin dikkate alındığının, incelemelerde zarar toplamının kaç TL olarak tespit edildiğinin ve vatandaşlara zararları karşılığında şu ana kadar ödenen para miktarının ne kadar olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini kaydetti.

 

GERÇEK ZARAR 202 BİN TL, ÖDENEN 5 BİN 5 TL

Afetten en fazla etkilenen yerleşim birimlerinden olan Akçakoca ilçesine bağlı Uğurlu köyünde bir vatandaşın, şahsı, annesi ve babası adına hazırlayıp kendisine gönderdiği şikayet dilekçesinden bahseden Tanal, “Mağdur vatandaşımız, anne ve babasıyla birlikte yıllardır yapmış oldukları birikimlerinin sel felaketinden dolayı yerle bir olduğunu söylüyor.

Yaklaşık 202 bin TL zararı olduğunu, bunların hepsini kayıt altına aldığını, gelen tüm memurlara her şeyin zaptını tutturmaya çalıştığını, ancak memurların ‘bizim işimiz bu değil, kayıt altına alamam, şunu yazıyoruz’ diyerek kendilerince birtakım şeylerin zaptını tuttuklarını dile getiriyor.

Bunun neticesinde 202 bin TL zarar belirtmelerine rağmen kendilerine 57 bin 800 TL zarar gösterildiğini, bu miktarın da yüzde 8 ile yüzde 10’u kadar bir ödeme yapılacağının beyan edildiğini, şu ana kadar 5 bin 500 TL yardım aldıklarını, kalan yardım miktarının 5 bin TL olacağının kendilerine bildirildiğini belirtiyor.

Mağdur vatandaşımız, valilikle bu konuyu görüştüğünü, ‘Prosedür neyse o olur’ cevabını aldığını anlatıyor. Ayrıca isim ve soy isim benzerliği yüzünden babasının adına yatması gereken paranın başka bir şahsın hesabına yatırıldığını savunuyor. Düzeltme talebinin geri çevrildiğini aktarıyor” dedi.

NEDEN AFET BÖLGESİ İLANINDAN KAÇTIKLARI ŞİMDİ ANLAŞILDI 


Devletin selden zarar gören Düzceli vatandaşların mağduriyetini gidermek zorunda olduğunu belirten Tanal, şöyle konuştu:

“Üzülerek belirtelim ki, devlet sınıfta kaldı. Selin vurduğu yerlerde yaralar tam olarak sarılmadı. Vatandaşın zararı büyük ama düşük miktarda ödemelere yapıldı. Avukat tutup devlete dava açanlar olduğu yönünde bilgiler var.

Düzce’yi afet bölgesi ilan etmediler

Madem afetzedelerin zararının tamamı karşılanmayacaktı, neden bakanlar, yardımcıları ve bürokratlar, Düzce’ye çıkarma yapıp ‘Bütün zararlar karşılanacak’ diyerek söz verdi. O zamanlar tüm girişimlerimize rağmen Düzce’nin neden afet bölgesi ilan edilmediğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Maddi kayıpların tümünü ödememek için Düzce’yi afet bölgesi ilan etmediler.

Hatırlarsanız Düzce Valiliği, sel felaketinin yaşandığı Düzce’de ‘afet bölgesi’ ilan edildiğini duyurmuştu. Ancak bu gelişme bürokratik krize sebep olmuştu. İçişleri Bakanlığı, söz konusu duyuruyu geri çektirmişti. Valilik kısa süre sonra yeni bir açıklama yayınlayarak, bir önceki açıklamada ‘afet bölgesi’ kavramının ‘sehven’ yer aldığını savunmuştu.

Şu anda fotoğraf netleşti. Kendi vatandaşının zararını karşılamamak için ‘afet bölgesi’ ilanından kaçan bir yönetim var karşımızda. Bu konunun takipçisi olacağız. Sel mağduru Düzcelilerin zararının tamamı karşılanmalıdır.”