Devlet Bahçeli: Sınıfta geçim sıkıntısını düşünen öğretmenin verimli olması mümkün değildir

Yayın tarihi: 23 Kasım 2021 Salı 10:45 am - Güncelleme: 21 Ocak 2022 Cuma 12:41 pm

MHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 50+1’in Cumhurbaşkanlığı sisteminin en güçlü argümanı olduğunu savunan Bahçeli, faizi milletin sırtındaki yük olarak niteleyerek “Ekonomiden anlamayanlar erken seçimi işaret ediyor. Seçimin tarihi Haziran 2023″tür.

Sözlerine öğretmenler gününü kutlayarak başlayan Devlet Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

ÖĞRETMENLERİN GEÇİM SIKINTISINA DEĞİNDİ

“Sorunsuz öğretmen sorunsuz eğitim ve öğretim demektir. Sınıfta öğrencileriyle baş başa kaldığında, kirasını nasıl ödeyeceğini, nasıl geçineceğini, borç yükünün altından nasıl kalkacağını düşünen, kaygılarıyla korkuları arasına sıkışan bir öğretmenin verimli olması mümkün değildir. Öğretmenlerimiz huzurluysa evlatlarımıza huzurlu olacaktır. Bu gerçeği hepimizin görmesi şarttır. Geleceğimizden tasarruf edemeyeceğimize göre hiçbir hakkı çok göremeyeceğiz. Atanamayan öğretmen sorununa neşter vurulmalı ve bu konu artık kapanmalıdır. Parti olarak öğretmenlerimizin özlük haklarının genişletilmesi, beklentilerinin en üst seviyede temini amacıyla her çabayı göstereceğiz. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin yetişmesinde öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.

50+1 TARTIMASI

CHP ile İP’in paçası tutuşmuş olacak ki genel başkanlar düzeyinde görüşmeleri sıklaştırmışlardır. İP Başkanı yüzde 50+1’in şahsıma sorulmasını istemiş. Beni iyi dinlesinler; 50+1 anlatayım da ders alsınlar. Bu konuyu da daha fazla sündürüp sağa sola çekiştirmesinler. Cumhurbaşkanının iki turlu seçimle, yüzde 50+1 oyla seçilme kuralı Anayasa değişikliğiyle kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra da seçim şekli değişmemiştir. Cumhurbaşkanı ya da devlet başkanının halk tarafından seçilmesinde uygulanan ikinci usul; yüzde 40+10 ile seçilmesidir. Bu sistemde ilk rakibine yüzde 10 fark atan rakibin seçilmesi esas gösterilmiştir. Cumhurbaşkanı ya da devlet başkanının halkın seçtiği tüm sistemlerde demokratik meşruiyet gereğince salt çoğunluğun oylarıyla seçilmesi gerekliliktir. Bu konuyu tartışmaya açmak; yönetim sistemine karşı güvensizliği körükleyecektir. Bu masum bir talep değildir. Yüzde 40 oranını dillendirmek başkalarının değirmenine su taşımaktır. Bunu ulu orta konuşanlar da iyi niyetli sayılamayacaktır.

FAİZİ HEDEF ALDI

Ekonomi sadece ekonomi olmaktan çıkmıştır. Kontrol sizde değilse baskı aracına dönüşmesi de kaçınılmaz hale gelmiştir. Türkiye tarihi bir eşiktetir; para simsarlarının sözü geçecek ya da böyle gelse de böyle gitmeyecektir.  Enflasyonla mücadele için çözüm önerisi; kısa vadeli faiz oranını enflasyon oranı kadar artırmak ya da azaltmaktır.

Ekonominin çözümü için politika uygulamasındaki belirsizliği ortadan kaldırmak gerekmektedir. Para politikası ve Merkez Bankası’nı baz alan kamu maliyetinin rolünün 2. planda tutulduğu  yalnızca faize bağlayan politikanın yetersiz kaldığı  deneyimlerimizle sabittir. Kararlı bir politika kadar kaynakların etkin kullanılması da ülke olarak ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye Faiz kamburundan kurtulmalıdır. Faiz üretim sistemine zararlar vermektedir. Ülkemiz dünya da faiz oranının yüksekliği açısından dünyada 10. sırada Avrupa’da da 1. sıradadır.

Yurttaşlarımızın ekonomik sıkıntılarını biliyoruz. Artan döviz kurlarından yakınmalarını biliyoruz. Ancak takip edilen politika doğrudur. Yakında her şey düzelecek. Terörle mücadelemizin rövanşını kur üzerinden alamaya çalışıyorlar. Dik duruşumuzu dövizle baskılamaya çalışıyorlar. Başaramayacaklar.

İşte Erdoğan’ın faiz kararındaki akıl hocaları!

SEÇİM AÇIKLAMASI

Yayından çıkan ok hdefine ulaşaccak Türkiyeyi kimse tutamayacaktır. Türkiyyi teslim alamayacaklar. Vatandaşlarımızdan ricam sabretmeleridir. Ekonomiden anlamayan cahillerin tek söylediği, erken seçimdir. Erken seçim falan yoktur, seçimler 2023 Haziran ayında yapılacaktır