MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Demirtaş ve Kavala hakkındaki sözlerini eleştirerek, "Çok hasretlerini çekiyorsan, yanlarındaki boş ranzaya kapağı atarsın" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM'deki grup toplantısında sözlerine İstanbul'un Fethi'ni anarak başladı. Pistleri kırılarak millet bahçesi yapımına başlanan Atatürk Havalimanı hakkında konuşan Bahçeli, "Kimse yeni bir gezi kalkışması çıkartmaya çalışmasın. Bunu o güdük akıllarına soksunlar" dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala hakkındaki sözlerini eleştiren Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nu hapisle tahdit etti. Bahçeli Kılıçdaroğlu'na, "Çok hasretlerini çekiyorsan, yanlarındaki boş ranzaya kapağı atarsın, çulunu serersin" dedi
https://tele1.com.tr/bahceli-gitmeye-niyetimiz-yok-tertipcileri-pisman-ederiz-630533/
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
"Büyük hünkarımız Fatih tarihin akış yatağını değişim kulvarına sokmuş, yenilmez iradesiyle İstanbul'u fethin güzelliğine kavuşturmuştur. Geçtiğimiz pazar günü Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi fidan dikim törenini gerçekleştirdik. Millet Bahçesi fethimizin tamamlayıcısı bir halkası, kuşkusuz göz kamaştıracaktır.
Millet Bahçesi'nde fitne kazısına heves edenler yine kaybedeceklerdir. Bunların meselesi ne ağaç, ne doğa, ne de çevre güzelliğidir. Böylesine bir gündemleri asla yoktur. Müşterek gündemleri kriz çıkarmak, sorun üretmek, Türkiye'nin önüne taş koymaktır. Kaldı ki İstanbul'un heba ve kayıp yıllara, aziz milletimizin bildiği hazin gerçekler arasındadır. Kimin sorunlu, kimin suçlu, kimin İstanbul'un bahtını kapadığı da herkesin malumudur.
Millet Bahçesi'nden yeni bir Gezi Parkı kalkışması, yeni bir husumet dalgası, yeni bir kaos fırtınası çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizden söylemesi, uyarmadı demesinler. Su testisinin su yolunda kırılacağını, keskin sirkenin küpüne zarar vereceğini bir an olsun güdük akıllarından çıkarmasınlar. İstanbul'un Fethi'nin 569. yıl dönümü kutlu olsun."
İSVEÇ VE FİNLANDİYA MESAJI
"Basiretli olmak demek gösterilenin ötesini görmek demektir. Türk milleti engin bir basirete sahiptir bu nedenle dostane maskeye bürünmüş düşmanlıkları tespit edecek karakterdedir. Gülücükler saçarak, bize el uzatan aynı anda kolumuzu kesmek için fırsat kollayan terör baronlarına tavizimiz dün olduğu gibi yoktur, olmayacaktır. Biz konuştuk mu mertçe konuşuruz. Buna karşılık namertleri biliriz, nankörleri görürüz. Terörle mücadelemiz aynı zamanda zalimlerle, Türkiye düşmanı mihraklarla mücadeledir. Teröristlere elindeki silahı verenler de teröristtir. Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine itirazı boşuna değildir. Bu ülkeleri temsil edenlerin, ülkemize gelerek ikna gayretleri boşa emektir. Çünkü bu ülkeler samimi değildir. İsveç yönetimi kendi başkentinden bölücü teröristlerin Türkiye aleyhte gösterilerine hala sessiz, seyircidir. Hatta terörist polis koruması altındadır.
Geçen hafta Türkiye'de muhataplarıyla müzakereye oturan İsveç, aynı zamanda terörist Salih Müslim'i televizyona çıkaracak kadar küstahlar. İsveç ve Finlandiya terörle arasına mesafe koymadan nasıl NATO'ya girecek. Türkiye'nin çıkarları gözetilmeden, sözü edilen ülkenin NATO'ya girmesi hangi mantığa, ahlaka sığacaktır? Bizim değerlendirmelerimize göre İsveç ve Finlandiya kırmızı kart cezalısıdır. Türkiye'nin iade talebinde bulunduğu teröristler derhal iade edilmelidir."
12 ADALAR ÇIKIŞI
"Miçotakis yönetimi, denize dökülen vandal dedelerinden ders almamıştır. Denizin dibini canı tekrar çekmektedir. Yunanistan ateşle oynamaktadır. ABD'nin Yunanistan'da kurduğu 9 üs güvenliğimize tehdittir. ABD'nin Yunanistan'ı maşa olarak kullanıyor. Sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir.
Karşımızdaki bu stratejik de baksan bize göre sonuç değişmeyecektir. İç ve dış işgal cephesi şu gerçeği bir an aklından çıkarmasın ki; çalınmış mal sahibine iade edilmelidir"
SINIR ÖTESİ OPERASYON
PKK/YPG terör örgütü Türkiye- Suriye sınırından 30 km derinliğe çekilecek, ağır silahlar toplanıp terör mevzileri kullanılamaz hale getirilecekti.
Soçi Mutabakatı’na göre de, Münbiç ve Tel Rıfat terör örgütünden tamamen temizlenecek, PKK/YPG’li hainler Türkiye-Suriye sınırının 30 km dışına çıkarılacaktı.
ABD sözcülerinin son günlerde muhtemel askeri harekatın ilan edilmesinden sonra Türkiye’yi Ankara Mutabakatı’na uymaya davet etmesi şizofrenik ve çirkin bir saptırmadır. Gerçekle bağdaşmamaktadır.
Bahse konu mutabakat muhtıralarına kimin uymadığı, kimlerin arka kapıdan dolanıp hainleri beslediği ve silahlandırdığı ortadadır. Teröristler yuvalandıkları meskun mahallerden ve mücavir bölgelerden ne çekilmiş ne de çekilmeye teşebbüs etmişlerdir. Oyalama süreci Türkiye’ye her seferinde kanlı fatura çıkarmıştır.
Mutabakatların Türkiye haricindeki taraf ülkeleri taahhütlerini çiğnemiş, dahası terör örgütüne alan açmaya devam etmişlerdir. Bu aldatmanın, bu yalanın sonuna gelinmiştir. Bunun yanında Rusya Federasyonu’yla Bahar Kalkanı Harekatı’nın ardından mutabık kalınan anlaşma mucibince, İdlib’de stratejik ehemmiyeti çok fazla olan M-4 karayolunun kuzeyinde ve güneyinde 6’şar km derinliğinde bir güvenlik koridoru tesis edilecekti.Bu konuda da beklenen ve tatmin edici bir gelişme olmamıştır.
İdlib’e, Mare’ye, Azez’e, Cerablus’a ve Afrin’e yönelik terör saldırılarının ağırlık merkezi şu anda Tel Rıfat’tır. Tehdit nereden doğuyorsa, teröristler hunhar saldırılarını nerelerden ikmal ve takviye ediyorlarsa, diyorum ki, oralar meşru hedeftir, caniler temizlenmeli, en başta Tel Rıfat ve Münbiç özgürleştirilmelidir. Ne ülkemizde, ne Meclisi’mizde, ne de sınır hattımızda terörist istemiyoruz.
"ZEHİRLİ FORMÜLÜN NEDİR"
Zillet ittifaki gayri milli tutumunu sürdürmektedir. Ülkesine sırt dönmüş 2 yüzlü bir siyaset hakimdir. İş adamlarımıza 5'li çete iftira atan Kılıçdaroğlu terör çetelerini ağzına alamıyor."
Kılıçdaroğlu eğer çete arıyorsa, sakladığı ve yüzünü kızartacak herhangi bir kirli bağlantısı da bulunmuyorsa Türk işadamlarına değil hainlere bakmalı ve haddini bilmelidir.
Türkiye terörle mücadelesini inanmışlıkla ve milletimizin hayır duasıyla icra ederken, CHP Genel Başkanı’nın Van’da yaptığı vahim konuşması skandal olmasının yanında teröre ve terörizme uzatılmış zeytin dalıdır.
Kılıçdaroğlu terör örgütünün safına girmiş, bölücülüğün fanatik savunucusu haline gelmiş ve siyasi amigoluğuna soyunmuştur.
Partisinin Van’da düzenlenen “Belediye Başkanları Çalıştayı”nda demiş ki:
“Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız.”
Biz söylemekten yorulduk, Kılıçdaroğlu duymaktan yorulmadı. Duvara konuşsak dile gelirdi, suya yazı yazsak hedefine ulaşırdı, sanırsınız yüzü kösele derisi, bana mısın demiyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sana söyleye söyleye şu gerçeği kafana sokacağım, bundan da asla vazgeçmeyeceğim; sen inkar etsen de, Selahattin Demirtaş teröristtir, haindir, bölücüdür, Türkiye düşmanıdır. Osman Kavala Soros’çudur, casustur, şaibelidir, suçludur.
Bir teröristi, her taşın altından çıkan Soros’çu bir taşeronu nasıl serbest bırakacaksın? Bunu nasıl yapacaksın? Bu vaadini nasıl gerçekleştireceksin? Söyle de öğrenelim. Açıkla da bilelim. Paylaş da duyalım. Sırrın nedir? Üzerinde çalıştığın zehirli formülün muhtevası nelerden ibarettir?
Darbe mi yapacaksın? PKK’yla birlikte devleti ele mi geçireceksin? Hukukun üstünlüğünü, mahkeme kararlarını nasıl yok sayacaksın? Hele bir de de biz de işitmiş olalım.
Hani sürekli hak, hukuk, adalet diyordun? Hani Kandil’i yakıp yıkacağını söylüyordun? Palavradan da olsa meydan okuyordun? Biz hangi Kılıçdaroğlu’na inanalım? Biz hangi Kılıçdaroğlu’na itibar edelim?
Kuvayı Milliyeyiz diyen Kılıçdaroğlu’nu mu dikkate alalım, yoksa teröristlerin avukatı, bölücülerin dert ortağı, emperyalizmin kurşun askeri Kılıçdaroğlu’na mı bakalım? Sayın Kılıçdaroğlu, teröristi masum gösteren, teröriste kol kanat geren bir kalpsizin aynı zamanda terörist olacağını, terörün himayesine gireceğini görmüyor musun? Bilmiyor musun? Bundan dolayı hiç mi vicdan sızısı çekmiyorsun?
Siyasi rant kaygısı, ikbal korkusu seni ne durumlara düşürdü? Tanınmaz haldesin, zihniyetin ve siyasetin yara bere içindedir, ihanet ve melanetin tam göbeğindesin, ey Kılıçdaroğlu hala farkında değil misin?
CHP’yi götürüp Kandil mağaralarının kapısına çürümüş ceset gibi bırakmaya, teröristlere zırh haline getirmeye hiç mi utanmıyorsun?
KILIÇDAROĞLU'NA HAPİS TEHDİDİ
Sayın Kılıçdaroğlu, anlaşılan aklın başından gitmiş, çok istekliysen, terörist Demirtaş’ın hasretini ziyadesiyle çekiyorsan, Kavala olmadan yaşayamam diyorsan, biraz daha devam et, sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sen de kapağı atarsın, nihayet çulunu serer, duvara da halını asarsın. CHP yönetimi kökünden kopmuş, tarihsel kimliğinden bütünüyle ayrılmıştır.
Artık HDP’nın, PKK’nın, FETÖ’nün boşalttığı her alanda kademeye giren, terörizmin hedeflerini sırtlayıp taşıma rezaletinin başını çeken kervan başı CHP yönetimidir. Sorarım sizlere, bu tablo zillet değil midir? Hıyanet değil midir?
Zillete ve hıyanete refakat eden bir CHP yönetiminin Türkiye’nin geleceğinde söz ve pay sahibi olması mümkün müdür? Hiçbir milli konuda Türkiye’nin yanında değiller.