‘Dere yatağına dağ tepesine yapar gibi bina dikiyoruz’

Yayın tarihi: 13 Ağustos 2021 Cuma 5:29 pm - Güncelleme: 13 Ağustos 2021 Cuma 5:29 pm

Türkiye sel ve heyelan felaketiyle boğuşurken, uzmanlar sel riskine açık bölgelerdeki ‘yapılaşmaya’ dikkat çekiyor. Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtçuoğlu da söz konusu yapılaşmayı bir görselle eleştirdi.

Batı Karadeniz, yaklaşık 2 gündür aşırı yağışın ardından gelen sel ve heyelan felaketiyle mücadele ediyor. Kastamonu ve Sinop’ta şu ana kadar 27 kişi hayatını kaybetti. Kayıp başvuru sayısının da 100’ü aşkın olduğu belirtiliyor. ‘Selleri tek nedeni iklim değişikliği mi?’ sorusunun yanıtı merak edilirken, uzmanlar sel riskine açık bölgelerdeki ‘yapılaşmaya’ dikkat çekiyor.

BBC Türkçe’ye konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, orman yangınları ve sel gibi afetlerde iklim değişikliğinin ‘günah keçisi’ olarak kullanıldığını söyledi.

“DERE YATAĞINA DAĞ TEPESİNE EV YAPAR GİBİ SIFIR GİRİŞ BİNA YAPIYORUZ”

Yerel halkın sel felaketlerine maruz kalmasına neden olacak şekilde ‘dere yatakları ve heyelan bölgelerinin daha fazla yerleşime açıldığı’ yorumunu yapan Prof Kadıoğlu, “Dere yatağına dağ tepesine ev yapar gibi sıfır giriş bina yapıyoruz, bütün suçu da tehlikeye atıyoruz. Burada bir tuhaflık var” dedi.

‘İmar-iskan politikaları bu şekilde devam ettiği’ sürece iklim değişikliğinin de etkisiyle sel felaketlerinin sıklaşacağı uyarısında bulunan Prof Kadıoğlu, bunun sonucu ‘meteorolojik afetlerin şiddeti, süresi ve olduğu yerlerin’ değiştiğini vurguladı. Kadıoğlu, “İklim değişikliği sebep değil sonuç; selleri başlatmıyor, sıklığı ve şiddeti arttırıyor” dedi.

Bölgede son 100 yılın yağmurları üzerinden yapılan ölçümlerin, hem bulundukları yere hem de iklim değişikliğinin daha uzun vadedeki etkilerine ‘uyumlu’ hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Kadıoğlu, “Derenin dibinde de dağın tepesinde de su basma seviyesinin 60 cm” olarak hesaplanmasının sorunlu olduğu görüşünde: “Dere yatağına yerleşmenin bilimsel hesapları ve kuralları var. İstanbul Ihlamur Kasrı’na bir baksınlar. Adam dere yatağına bina yaptığını bilerek iki kat merdivenle yaşam alanına çıkıyor. ”

Kadıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “(Sel bölgelerinde) yıkılan köprüler eski değil, yeni. Ezbere, basit köprüler yapılıp ortasına bir ayak konuyor. Köprüler baraj gibi şişiyor, yıkılıyor, bir de baraj selleri gibi sellerle yıkıma neden oluyor. 400-500 yıllık bir taşkın hesabı, çevresindeki havzadan gelebilecek ekstrem durumlar hesaplanmıyor. Devlet kamu binaları da bundan farksız değil.”

YOĞURTÇUOĞLU GÖRSELLE ELEŞTİRDİ

Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtçuoğlu da sosyal medya hesabından söz konusu yapılaşmayı bir görselle eleştirdi. Yoğurtçuoğlu’nun “Bakın çocuklar, en baştan başlayalım…” notuyla paylaştığı görsel de dere yatağına ve heyelan açık yapıların su altında kaldığı görülüyor.