Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Twitter hesabından İzmir'in depremselliği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Görür, özellikle Gediz ana fayı üzerinde olan depremlerin İzmir'i etkilediğini ifade etti.
Naci Görür’ün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şu şekilde:
- Arkadaşlar merhaba. İzmir'in depremselliği ile ilgili görüşümü yazacağıma söz vermiştim. Bu konu biraz karmaşık. Nedeni bu kentin tektonik konumu. Bu bölgede sırt sırta vermiş 2 ana graben var. Biri Gediz, diğeri B. Menderes. İkisinin ortak horstu Bozdağlar ve Aydın Dağları…
- Bu horstun kuzey sınırı Gediz Grabeninin ana fayını, güney sınırı ise B. Menderes Grabeninin kuzey ana fayını oluşturur. Ana faylar kaydırak gibidir. Üzerlerinden Gediz ve B. Menderes Grabenlerinin tavan blokları yavaş yavaş kayar ve yerleşir, dolayısıyla da depremler oluşur.
- İzmir Yarımadası kısmen horstun bir parçası gibidir. Özellikle Gediz ana fayı üzerinde olan depremler İzmir'i etkiler. Gediz Graben sistemine ait faylar İzmir civarında çoğunlukla D-B uzanımlıdır.
“ASIL İZMİR’İN DEPREM KAYNAĞI BUNLARDIR”
- Bunun dışında İzmir civarında Ege bölgesinin K-G gerilmesine bağlı olarak K-G ve KKD-GGB yönlü doğrultu atımlı faylar da gelişmiştir. Bu faylar 20-70 km uzunlukludur. Bu faylar arasında Çeşme, Gülbahçe, Seferihisar, Tuzla ve Yenifoça faylarını saymak mümkündür. Bunların her biri de İzmir için deprem üretebilecektir. Asıl İzmir'in deprem kaynağı bunlardır.
- Bu depremler genellikle 6'lar mertebesindedir. Tarihte birçok deprem bu deprem kaynağının fazlalığından ötürü İzmir'e mal edilmiştir. Özellikle İzmir fayların deprem tekerrür peryotlarının hassas belirlenmesiyle bu kent için daha tutarlı afet değerlendirilmesi yapılabilecektir.
Muhabir: Alp Yanardağ