İzmir’de merkez üssü Seferihisar açıklarında olan 6,9 büyüklüğündeki depremde arama kurtarma çalışmaları sona ererken 114 kişi hayatını kaybetti. Depremin en yoğun hissedildiği Bayraklı’nın Manankuyu Mahallesi’nde evleri yıkılan ve hasar gören yurttaşlar da çadırlarda kalmaya devam ediyor.

Depremde evleri hasar gören ve çadırlarda yaşamak zorunda kalan kadınlar, her çadırda 3 ya da 4 ailenin kaldığını belirterek, çadır, tuvalet ve banyo ihtiyaçlarının halen karşılanmadığını söyledi. Günlerdir çadır eksikliğinin giderilmemesinden kaynaklı neredeyse her çadırda 3 ya da 4 aile birlikte kalıyor. Yine pandemi koşullarında çadırların bulunduğu alanlarda hijyene dikkat edilmezken, lavabo ve ısınma problemi de hala çözülmüş değil.

“ÇADIRLARDA HASTA VE YAŞLILAR VAR”

Depremde evleri hasar gören ve çadırlarda yaşamak zorunda kalan Dilan Yapıcı (25), depreme çalıştığı tekstil fabrikasında yakalandığını söyledi. Devam eden artçı depremlerden dolayı eve gitmeye korktuğunu belirten Yapıcı şunları söyledi:

“Geceleri hava çok soğuk. Isınmak için varillerde odun ateşi yakıyoruz. Çadırlarda hasta ve yaşlılar var. Çadırımız var ama çadırın altına koyacak bir minder yok. Gece gerçekten çok soğuk oluyor. Ateş yakarak battaniyelerle ısınmaya çalışıyoruz. Biz büyükler bir şekilde idare etmeye çalışıyoruz ama çocuklar burada nasıl idare edecekler. Halk erzak yardımı yapıyor. Burada elektrik problemi var. Tuvalet yok ve banyo yapamıyoruz” diye aktardı.

HİJYEN YOK

Evli ve iki çocuk annesi Necla Bebe (30) de, 22 yıldır Bayraklı ilçesinde oturduğunu dile getirerek, depremde yeni denilen binaların daha çok yıkıldığını vurguladı. Bebe, “Sabaha karşı burası çok soğuk oluyor. Biz kadınlar için dışarıda kalmak daha zor ve dışarıda lavabo bulmakta zorlanıyoruz. Şu an ki koşullarda hijyen aramak mümkün değil” dedi.

4 AİLE BİR ÇADIRDA KALIYOR

Evleri ağır hasarlı olduğu için çadırda kalmak zorunda olduğunu dile getiren Zeynep Karayel ise, 4 çocuk annesi olduğunu söyledi. 3 aylık bebeğiyle çadırda kalmak zorunda kaldıklarını ifade eden Karayel, “Gidecek bir yerimiz yok. Çocuklarım hala deprem şokunu atlatamadı. Çocuğum daha 3 aylık şimdiden burnu tıkanmış ve nefes alamıyor. Lavobo yok, soba yok. Allahtan baronun kafesinde lavabo var da çocuklar gidip geliyor ve ihtiyacımızı karşılıyoruz. O da olmasa perişan olurduk. En azından bir ısıtıcı, lavabo sorunu halledilsin. 4 aile çadırda kaldığımız için ikinci çadırı istediğimizde isim yazdırıyoruz. Onun da ne zaman geleceği belli değil” şeklinde konuştu.