CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alan açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çelik, CHP lideri Özel'i hedef alarak, "Özel’in yürüttüğü politikalarla CHP içinde bile birlik ve beraberlik sağlayamamışken, Cumhurbaşkanımızın çağrısını anlamasını beklemiyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru ilerliyoruz. Siyasi yürüyüşlerinde yol haritası olmayanları kendi iç kavgalarıyla baş başa bırakıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
"KİRLİ AYAK OYUNUNUN ORGANİZATÖRÜ''
AKP'li Çelik'in sözlerine yanıt veren Deniz Yücel, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in Esenyurt Belediye Başkanımızın gözaltına alınma ve tutuklanma süreciyle ilgili yaptığı değerlendirmeler Erdoğan'ı ve kadrosunu o kadar incitmiş ki, AKP sözcüsü 22 yıldır ülkeyi yöneten kendileri değilmiş gibi 64 yıl önce yapılan darbeden başlayarak yine mağdur edebiyatı yapmış.
Başta ekonomik kriz ve hayat pahalılığı olmak üzere işsizlik, sığınmacı sorunu, toplumsal şiddet, kadın ve çocuk cinayetleri, toplumsal çürüme, kurumsal yozlaşma gibi halkın temel sorunlarına çare ve çözüm üretemeyen Cumhur İttifakı, bu sorunlar konuşulmasın diye her türlü kirli ayak oyununun ve kötülüğün organizatörü haline gelmiştir.
''İHANET ŞEBEKESİ''
Yıllarca Kürt vatandaşlarımızı ötekileştirip, siyasetçileri, gazetecileri, akademisyenleri Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen cezaevinde tutarken, sırf Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanı seçtirebilmek uğruna ‘İmralı’ya yaldızlı davetiye gönderenler’ şehitlerimizin kemiklerini sızlattıkları, onların ailelerini ve gazilerimizi rencide ettikleri gibi tarihin sayfalarına ihanet şebekesi olarak geçeceklerdir.
''ESENYURT'U BETON CEHENNEMİNE ÇEVİRMEKTEN UTANMAYAN BİR ANLAYIŞ''
Esenyurt'ta 2 gün önce hukuk kurallarına ve demokrasiye aykırı bir şekilde gerçekleştirilen kayyum darbesi de Cumhur İttifakı’nın aynı kirli ayak oyunlarının ve organize kötülüğün bir örneğidir. Kendi iktidarları döneminde, Esenyurt’u beton cehennemine ve mülteci deposuna çevirmekten hiç utanmayan bir anlayışın, yüzde 50 oyla seçilmiş akademisyen bir belediye başkanını hukuken ‘mesnetsiz’, gerçek anlamıyla ‘uyduruk’ gerekçelerle; kaçma ve delil karartma şüphesi bulunmamasına rağmen tutuklatması ve görevden alması tam bir rezalet, yerine kayyum ataması ise daha büyük bir rezalettir. Sizin ‘Türkiye Yüzyılı’ masalınız, sadece ve sadece iktidarda kalabilmek için her şeyi yapan, her türlü yolu ve yöntemi deneyen Makyevelist siyaset anlayışınızdan başka bir şey değildir.''