Deniz Gezmiş fotoğrafı paylaştı evi basıldı: Darbe hukuksuzluğu

Yayın tarihi: 5 Mart 2019 Salı 2:11 pm - Güncelleme: 5 Mart 2019 Salı 2:26 pm

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER) üyesi emekli subay Yusuf Çakır’ın evi 2018 yılının Haziran ayında polislerce basıldı. Nedeni de,  Çakır’ın Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve 68 hareketi önderleri ile ilgili paylaşımlarıydı.

Sosyal medyada Deniz Gezmiş fotoğrafı paylaştığı için “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla yargılanan ADAM-DER üyesi emekli asker Yusuf Çakır, ilk duruşmada beraat etti. Çakır ev baskınından davaya dek tüm sürecin “yıldırmak için yapıldığını” söylerken, bir diğer eski asker Bahadır Altan ise süreci “darbe hukuksuzluğu” olarak yorumladı.

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER) üyesi emekli subay Yusuf Çakır’ın evi 2018 yılının Haziran ayında polislerce basıldı. İzmir’de 13 Haziran sabahı 05:30 sularında evi 50’ye yakın polis tarafından sarılarak aranan ve ardından gözaltına alınan Çakır, 7 gün boyunca yani Ramazan Bayramı süresince gözaltında tutuldu. Çakır’ın gözaltına alınmasına gerekçe olarak sosyal medyada yaptığı paylaşımlar gösterildi. Buna göre Çakır’ın Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve 68 hareketi önderleri ile ilgili paylaşımları “terör örgütü propagandası” sayıldı.

Savcılık tarafından ifadesi bile alınmayan Çakır, polis evraklarıyla mahkemeye sevk edildi. Mahkeme ise yurt dışı yasağı getirerek, ‘adli kontrol’ kaydı ile Çakır’ı serbest bıraktı. Bir sonraki duruşma tarihi de 28 Şubat 2019 olarak belirlendi. Geçtiğimiz Perşembe günü gönüllü çalıştığı Ögrenci Veli Derneği Karşıyaka Şubesi ile ADAM-DER’den arkadaşlarının desteğiyle çıktığı İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hüküm okundu. Çakır hakkında “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla açılan dava “eyleminin kanunda suç olarak tanımlanamamış olması” nedeniyle beraat ile sonuçlandı.

‘BİZİ YILDIRMAK İÇİN YAPILIYOR’
Demokratik bir kitle örgütü olan Ögrenci Veli Derneği’nde gönüllü olarak çalıştığını belirten Çakır, kendisine yönelik gözaltı ve dava sürecinin daha önce yaptığı bir suç duyurusu ile ilgili olduğunu söyledi.

“İHH İnsani Yardım Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile bir protokol yapmıştı. “Her sınıfın yetim bir kardeşi var” idi sloganları. Sınıflara kumbaralar konuluyor, o sınıflardan her ay belli miktarda para toplanıyordu. Para az toplanınca MEB bir yazı gönderdi okullara ve teşkilatlanmaya gitti. Hatta bir komisyon kurdular. Biz de bunun suç olduğunu belirten bir suç duyurusunda bulunduk. Ev baskını, gözaltı ve akabinde davayı biraz da ona bağlıyorum. Bu suç duyurusuyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü suç duyurusunda ısrar edince, birkaç hafta sonra gözaltı yaptılar. Benim gibi dernekte aktif çalışan diğer arkadaşım da gözaltına alındı. O da benzer şekilde alındı. Bu biraz da bizi yıldırmak için yapılıyor.”