Haber

Demokrasi Arenası'nda gazeteciler buluştu

TELE 1'de yayınlanan duayen gazeteci Uğur Dündar'ın sunduğu Demokrasi Arenası programının konukları gazeteciler Barış Terkoğlu, Murat Ağırel ve Zafer Arapkirli oldu.

MİT haberleri sebebiyle hakkında hapis cezası onanan gazeteci Barış Terkoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik IŞİD'in Türkiye sorumlusu Kasım Güler'in itiraf ettiği suikasta değindi. Terkoğlu, "Aralık 2020'de haberi yapan ben ve Barış Pehlivan idik" diyerek basının önemine değindi. Terkoğlu şunları söyledi:

"HABERİ BEN VE BARIŞ PEHLİVAN YAPTIK"

"15 Haziran 2021 tarihinde IŞİD'in Türkiye Sorumlusu Kasım Güler yakalandı. İfadesi alındı. İtirafları sayesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na suikast planı yaptığını öğrendik. Aralık 2020'de haberi yapan ben ve Barış Pehlivan idik. Hükümet medyası haberin yalan olduğunu söyledi. IŞİD İmamoğlu'na neden suikast yapamamış? Çünkü suikast haberi medyaya düştü. Bunu Kasım Güler söylüyor." MİT mensubu Libya şehidini haber yapmaktan ceza alan ve yargılanan Terkoğlu, "Ben fazladan bu dava için 4 ay yattım. Çocuğumun düşen dişini göremedim" dedi. Terkoğlu şöyle devam etti: "Yaşamını yitirmiş bir MİT personelinin cenazesini haber yapan gazeteciler tutuklanıyor. Türkiye'de bizden başka MİT davasından yargılanan yok. Bu davadaki savcılar 7 Şubat'ta MİT Kumpası'nın da iddianamesini yazmışlar. O iddianamede mağdur şikayetçi MİT personelinin bütün kimlik bilgilerini vermişler. Demek ki bu kanun bize kadar kimseye uygulanmamış. Bana açılan davanın iddianamesinin sonunda 3 tane savcının imzası var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Vekili ve başka bir savcı. Nasıl oluyor da 3 savcı imza atıyor. 3 Şubat gecesi bizim haberimizin ardından 4 Şubat'ta ben ve diğer gazeteciler gözaltına alındık. Ümit Özdağ'a ben gözaltına alındıktan sonra soruşturma açılıyor. Ben fazladan bu dava için 4 ay yattım. Çocuğumun düşen dişini görmedim. 4 ay bu devletin beni boş yere hapis yatırdığını 2 gün önceki beraat kararıyla gördük. Niye peşin peşin cezalandırıyorsunuz?"

"ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ SÖYLEDİKLERİM SEBEBİYLE HEDEF GÖSTERİLDİM"

Murat Ağırel ise şöyle konuştu: "Ben bir tweetten dolayı yargılanıyorum. Tweette Libya'da can veren iki vatan evladının şehadetini yüceltmek için paylaşım yaptım. Sayın Cumhurbaşkanı 22 Şubat günü bir otoyol açılışına katıldı. Libya'daki şehitlerimizden tane olarak bahsetti. Şehide tane denmez. Şehidimizin bir tanesinin üyesi olduğu dernek sahibi törensiz gömüldüğü için tepki gösterilmiş. Diğer şehidimizin memleketindeki muhtar cenaze çağrısı yapıyor. Ben de muhtarın paylaştığı fotoğrafı 'tane diye geçiştirilen şehitlerimiz bunlardır' ifadeleriyle tweet attım. Medyada hedef gösterildim. Benimle birlikte Yeniçağ Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak'ın da mailleri ele geçirildi. Ben ve Barış Pehlivan çağrılıp tutuklandık.

"TERÖRİST UNSURLARA GÖZ YUMAN İKTİDARDAN SÖZ EDİYORUZ"

Gazeteci Zafer Arapkirli de Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik IŞİD'in gerçekleştirmeyi planladığı suikasta değindi. Arapkirli, daha önce Suriye'de 2 Türk askerini yakarak şehit eden IŞİD mensuplarından birinin Türkiye'de dükkan açtığını hatırlatarak şunları söyledi: "IŞİDçiler mahalle arası çetesi değil, bir yığın yabancı gücün yönlendirmesiyle faaliyet yürüten bir bela. Bir ana muhalefet partisi liderine suikast, İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanına yönelik suikast girişimi sıradan şeyler değil. Gazeteci İsmail Saymaz'ın ifşa ettiği bir hadise vardı. Suriye topraklarında 2 askerimizi yakarak şehit eden şeriatçı teröristlerden direkt sorumlu olan bir tanesi Türkiye topraklarına gelip dükkan açtı. Denetimsiz bir şekilde terörist unsurların bizim topraklarımıza girip çıkmasına göz yummuş bir iktidardan söz ediyoruz."