Demokrasi Arenası | Mansur Yavaş Tele1’de açıkladı: 30 milyar lira birilerinin cebine gitti

Yayın tarihi: 20 Aralık 2019 Cuma 9:03 pm - Güncelleme: 21 Aralık 2019 Cumartesi 12:58 pm

Tele1 TV ekranlarında Uğur Dündar’ın moderatörlüğünü yaptığı ,izlenme rekorları kıran Demokrasi Arenası programının ikinci konuğu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş oldu. 21.00’da başlayan program halkın katılımıyla gerçekleşti.

Uğur Dündar’ın merakla beklenen Demokrasi Arenası programının bu haftaki konuğu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş oldu.

Uğur Dündar’ın Eski CHP milletvekili ve eski Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün’ün Mansur Yavaş hakkındaki rüşvet iddiasını sordu. Yavaş bu soru üzerine gerçekleşen imar artışları ile Sinan Aygün ve ortaklarına verilen kanunsuz imar izninin detaylarını belgeleriyle anlattı.

Yavaş’ın hakkındaki ‘kanunsuz imar izni’ açıklamalarından sonra Sinan Aygün: Görüntüler elimde, teslim edeceğim

Eski ATO Başkanı Sinan Aygün’ün suç duyurusuyla ilgili konuşan Yavaş, “Ankara’da son 10 yıl içinde imar rantı var. Hep de aynı kişiler yapıyor bu işi. İmar değişikliğinde 30 milyar lira birilerinin cebine gitti. Ben bunu Meclis’te de gündeme getirdim. 80 dosya var, okul yapılması karşılığında hukuksuz olarak verilen” dedi.

Aygün hakkında suç duyurusunda da bulunan Yavaş, “Yalçın Akdoğan, FETÖ’cülerin arsa ve mülkleri satıp yurt dışına kaçtığını söylüyor ve bu hisseleri kimsenin almamasını istiyor ancak Sinan Aygün gidip bu arsalardan satın alıyor. Ben buradan cumhuriyet savcılarına suç duyurusunda bulunuyorum bu konuda” ifadelerini kullandı.

‘SİNAN AYGÜN BENİMLE SÜREKLİ GÖRÜŞMEK İSTEDİ AMA REDDETTİM’

Sinan Aygün’den gelen mesajları da gösteren Yavaş, “Sinan Aygün benimle sürekli görüşmek istedi ama ben reddettim” dedi. Yavaş, göreve geldiği günden beri Meclis’te kimseye rant sağlanmadığını söyledi ve imar baronlarına geçit vermeyeceklerini belirtti.

Mansur Yavaş’ın imar rantına ilişkin şu açıklamalarının satır başları şöye:

”Bir bir tane imar rantı geçirmedik o meclisten.

Sinan Aygün’ün kız kardeşi meclis üyeleri ile görüşüyor rant için. Geri dönüş alamıyor. Sibel hanım olumsuz yanıt alınca Sinan beyle görüşülmesini istiyor.

Arkadaşlarla görüştüklerinde şu söyleniyor onlara,”Okul yapacağız demişsiniz, yapmamışsınız. Belediyenin karı ne. Dilekçeyi okuduk ”Benden rüşvet istediler” diye bir iddia yok. İstese istese o okulun parasını ister. O da bağış.

Diyor ki beş buçukta istinaf kararı aldılar sonra geri çektiler. Elimdeki dilekçe avukatın bize zamanında bize bildirmediği soruşturma emri. Soruşturdular ve biz suç duyurusunda bulunduk bize zamanında bildirmediler diye. Belediye’ye Kumpas kuruldu.

Bizim imar baronlarına izin verme diye bir durum söz konusu değil.

Göz yummuş olsaydık 95 bin çarpı 7 bin ile 10 bin arası kazanç sağlanacaktı.

Fetö’den dolayı gözaltına alınması gerekenler görüyorsunuz Sinan Aygün ile birlikte.

Belediyedeki sağlam duruşumuzu görünce bizi Çevre ve Şehircilik bakanlığı aracılığıyla adım atmaya çalışıyor. Ama Çevre ve Şrhircilik Bakanlığının Bodrum’da yaptığını görünce burayı da çatır çatır yıkacağına inanıyorum.

Bir kumpasın peşideler yine. Halk ders verdi. Akıllanmıyorlar. Seçimlerde rakibim olan şahır her türlü şeyi yapıyor. Gelin beraber yönetelim diyoruz.

Maç daha yeni başlıyor. Halkın parası, halkın malı, halkın alın teri halka geri dönecek. Yetim hakkı yedirilmeyecek!

27 Aralık Atatürk’ün Ankara gelişinin 100. yılı. Bu bizim bayramımız. Diğer bayramlar milletimizin bayramları ama bu bizim bayramımız.”

‘E-İHALEYE GEÇİYORUZ’

Halkın seçimlerdeki tavrıyla bir mesaj verdiğini belirten Uğur Dündar Yavaş’a ”Siz geçmişteki israf dosyaları ile ilgili, savcılığa sevketmek için hazırladığınız dosyalar var mı?” sorusuna Yavaş şöyle yanıt verdi:

”Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve ayrnı zamanda Millet İttifakının başkanıyım. Her kesimden oy aldım.

Bazı çalışmalar yaptım… Biz kimiz önce? Maaşımı verdiğiniz çalışanım. Silerden aldığımız parayı harcadığımız için ilk önce kameraları koyduk. Sizin paranızı  harcıyoruz, size sormalıyız, kafamıza göre devasa projeler yapamayız. Ve nasıl harcadık? Bizi inceleyin… Böyle bir zihniyet geliştirdik.

Her şeyi açık yaptığınızda tasarruf ediyorsunuz. Geçen yıl 70 bine yapılan fotokopi ihalesi 7 bine gitti.

Artık e-ihaleye geçiyoruz. Yıl başından sonra e-ihaleye geçerek ihaleye girenlerin birbirleriyle anlaşmasını engelleyeceğiz.”

‘PKK’LILAR İŞE ALINACAK’ İDDİASI

Uğur Dündar’ın seçim dönemi Yavaş’ın seçilmesi halinde ‘PKK’lıları işe alacak’ diye ortaya atılan iddiaları hatırlatması üzerine halkı korkutmak istediklerini söyleyen Yavaş, ”Öyle bir korkuttular ki… Bütün belediye başkanlarımız… Hepsi tüm toplumu kucaklayarak eşit şekilde hizmet veriyor. Baktığım zaman kimsenin siyasi partisini görmüyorum. Vatandaşla iç içe olmaktan çekinmiyorum. Allah kimseyi görev yaptıktan sonra vatandaşın içine çıkamaz hale getirmesin.” diye konuştu.

Yavaş’ın açıklamalarının devamında, ”Sudan Belediye’ye 1 milya 200 milyon aktarılmış. Suyu Yüzde onla satmak zorundasınız. Suyu pahalıya satmışlar. Büyük kar elde edip, asvalt yaptık diyorlar. Devlet adabı varsa ASKİ’ni parasını ASKİ’de harcayacaksınız.

Biz gelir gideri denkleştiriyoruz.

‘TATLAR ARITMASININ 2011’DE YAPILMASI GEREKİYORDU’

Tatlar arıtmasının 2011 yılında yapılması gerekiyordu. Arıtamadığı için Ankara çayına karışıyor. Bundan daha acil bir durum var mı? Bu çaydan tarım alanları sulanıyor.

Polatlıda her gün sular patlıyor. Kredi başvurusu yapıyorlar diyorlar… Polatlı kimin belediyesi, MHP: Ret verdiler.

Bir diğer kredi talebimiz: Otobüsler… Hergün şikayet var. Otobüsler dolu diye. Ne yapmalıydım? Kredi buldum yurt dışından…

Dolayısıyla biz krediyle zorunlu ihtiyaçları gideriyoruz. Diyorlar ki biz kredi almıyorduk: Biz hala sizin kredilerinizi ödüyüruz.” diye konuştu.

Programın devamında öne çıkan açıklamalar şöyle:

Uğur Dündar: Atatürk orman çifliğine sahip çıkma konusunda neler yapıyorsunuz?

Mansur Yavaş: Kararlıyız tabi ki… İhaleyi aldık. Tohum üretiyoruz… Kuruluş amacına uygun şekilde adım atıyoruz.

Uğur Dündar: Ispanaktan zehirlenmeler oldu… Gıda terörü konusunda ne planlıyorsunuz?

Mansur Yavaş: Gıda denetleme labaratuvaru kuruyoruz… Urünleri kendimiz denetleyeceğiz. Çalışmalarımız devam ediyor.

‘İŞSİZİ DAHA AZ, HALKI MUTLU BİR ANKARA’

Uğur Dündar: Dönem süreniz bittiğinde nasıl bir Ankara göreceğiz?

Ben kentimde yaşayan insanların ekonomik durumunu yükseltmek için elimden geleni yapacağım. Suyu ucuzlatacağım… Ankara halkının gelirini arttıracağımızı söylemiştik. Mustafa Kemal Atatürk’ün başkenti, işsizi daha az, halkı mutlu bir Ankara… Dünyadaki gelişmiş ülkelerin başkentleri ile bire bir yarışan bir Ankara hayalim.

Uğur Dündar: 31 Marttan bu yana vaatlerinizi yerine getirebildiniz mi?

Mansur Yavaş: 100 projemizin 10-15’ini yerine getirdik. Diğerleri için çalışıyoruz. En önemlisi zihniyet gelişimini gerçekleştirdik. Ben asvaltla, betonla yarışamam. Asvaltı karayolları yapıyor zaten.

Mobil uygulamalar ile Ankaralılar ile birebir temasta olacağız, şikayetleri anında bize iletecekler. Muhtarlarla ilgili vaadim vardı. Muhtarların taleplerin yüzde 20’si tyerine getirildi. Birlikte yönetmek kolay değil. Bir yıl içinde bisiklet yollarımız gerçekleşecek… Kentte ailenizle rahat rahat dolaşacağınız kaldırımlar, parklar olacak…

YAVAŞ’TAN KANAL İSTANBUL YORUMU

Uğur Dündar: Kanal İstanbul’a nasıl bakıyorsunuz

Mansur Yavaş: Başımıza ne gibi sıkıntılar açacağını… İşin Ekolojik, askeri ekonomik boyutu var. Biz gibi muhafazakar insanların bir lafı var: Allah böyle yaratmış, boğazımız var neden bozuyoruz. Bırakın Allah aşkına niye bozuyorsunuz.

‘EYT’LİLERE YARDIMCI OLACAĞIZ’

Uğur Dündar: EYT konusunda bir açıklamanız vardı, Cumhurbaşkanı tarafından eleştirilmişti…

Mansur Yavaş: EYT konusunu çok geçtik. Hiçbir şey yapamazsak bile sağlık sigortası pirimlerini biz ödeyelim. Kaç para 75 lira. Kimlere neler ödüyoruz. Şimdi bunu hükümet 31 Aralığa kadar ödedi. Sosyal yardım alanlara nasıl yardım yapıyorsan onlara da yardımcı olacağız. İnşallah hükümet verir biz de o parayı başka şeylere veririz ama hükümet yatırmazsa biz ödeyeceğiz.

Uğur Dündar: Siz ‘zihniyet devrimi’ diyorsunuz; ben ‘Şeffaf-açık yönetim’ diyorum. Nedir bu zihniyet devrimi?

Mabsur Yavaş: Bu olması gereken bir şey biz olması gerekeni yapıyoruz. Ankara mutlu olsun diyeceğim bu. Biz Ankara’nın hakkını hukukunu korumak için buradayız.