Demirtaş: Erdoğan’ın asıl derdi ben değilim

Yayın tarihi: 3 Ocak 2022 Pazartesi 11:15 am - Güncelleme: 3 Ocak 2022 Pazartesi 11:15 am

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İki kez cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ın karşısına çıktım ama bir kişi olarak değil, HDP çizgisinin temsilcisi olarak. Dolayısıyla Erdoğan’ın asıl derdi ben değilim, bütün olarak HDP’dir” değerlendirmesini yaptı. Demirtaş, erken seçim çağrılarına ilişkin de açıklama yaptı.

Yeni Yaşam’dan Nezahat Doğan’ın sorularını yanıtlayan Selahattin Demirtaş, 2016 yılından beri cezaevinde bulunan ve hafıza kaynı yaşadığı belirtilen eski HDP milletvekili Aysel Tuğluk’a yönelik olarak düşman hukuku uygulandığını söyledi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli hedefindesiniz. Sizi bu kadar hedef alması kişisel bir tutum mu yoksa politik bir tutum mu? En son sizin için ‘miting bile yapamaz’ demişti. Ama sizin yanıtınız da netti. İktidarı temsil eden birinin sizi bu kadar gündemde tutmasını neye bağlıyorsunuz?” sorusuna Demirtaş, şöyle yanıt verdi:

“Erdoğan’ın bana karşı tutumu tümüyle kişisel değil. İşin içinde biraz kişiselleştirme olsa da asıl derdi politik duruşumuz, çizgimiz ve mücadelemizdir. İki kez cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ın karşısına çıktım ama bir kişi olarak değil, HDP çizgisinin temsilcisi olarak. Dolayısıyla Erdoğan’ın asıl derdi ben değilim, bütün olarak HDP’dir.

Radikal demokrasi anlayışı ve çok kültürlü yapısıyla, boyun eğmeyen duruşuyla HDP çizgisi, otoriter tek adam rejiminin anti tezi ve panzehiridir. Bütün milliyetçi, ırkçı, dinci siyasi akımların el birliğiyle HDP’ye saldırmalarının nedeni de budur. Ben de HDP’deki sembol isimlerden biri olduğum için özellikle benim üzerimden bir karşıtlık, düşmanlaştırma politikası izleyerek hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar diye düşünüyorum.”

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI: TWEET ATARAK OLMAZ

Erken seçim hakkında da değerlendirmelerde bulunan Demirtaş şunları söyledi:

Herkes ama herkes, kendisini şimdiden seçim görevlisi ilan ederek bulunduğu her yerde kararsızları etkilemeye çalışmalı, sandık eğitimi almalı, seçim kampanyaları başlar başlamaz da aktif kampanyalarda örgütlü bir şekilde görev almalı. Seçim ancak örgütlü toplumla demokratik kazanıma dönüştürülebilir. Herkes sivil, siyasi bir örgütlenmenin parçası olursa kesin sonuç almak daha kolay olur. Bu bakış açısıyla, herkesi örgütlenmeye davet ediyorum. İster partilerde ister meslek odalarında ister sendikalarda ister sivil hareketlerde mutlaka örgütlü bir yapıyla çalışmalı ve disiplinli bir mücadele yürütmelidir. Öyle, sadece tweet atarak olmaz bu iş. Sosyal medyayı amaç doğrultusunda etkili kullanmak önemlidir ama yeterli değildir. Meydanlarda, alanlarda, sahada olmak gerekir.

Her açıklamanızda umuttan bahsediyorsunuz. Dışarıda bu kadar karamsarlık hakimken yıllardır cezaevinde olmanıza rağmen nasıl bu kadar umutlusunuz? Cesaret kadar umut da bulaşıcı olabilir mi? Ya da olacaksa nasıl olmalı? Yeni bir yılda umut mesajınız nedir?

Umut ancak eylem ile buluşursa anlamlı olur, ötesi kendini avutmaktır. Ben hem uğraşıyor, didiniyor ve bir şeyler üretmeye çalışıyorum hem de bu eylemime dayanarak umudu, cesareti büyütmeye çabalıyorum.

Yeni yılın herkese özgürlük, adalet, demokrasi ve barış getirmesini diliyor, bunu sağlamak için mücadeleyi büyütme sözü veriyorum.

 

Uğur Dündar’dan Şahan Gökbakar’a yanıt