İstanbul'da kamudan haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne yol açan 'Özel Hastane Çetesi'ne tepki yağmaya devam ediyor. Aralarında doktor, hemşire ve ambulans şoförlerinin de bulunduğu 47 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. Çete hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 22 kişi tutuklandı.

İzmir'de suya zam yapıldı! İzmir'de suya zam yapıldı!

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Koçyiğit ve Sezai Temelli ‘özel hastane çetesi’ ve hastanelerdeki bebek ölümlerine ilişkin Sağlık Bakanlığı önünde açıklama yaptı.

Koçyiğit, yaşanan olayların ülkedeki çürüme ve kokuşmanın geldiği boyut açısından önemli olduğunu ifade etti. Koçyiğit, “Biz yıllarca AKP hükumeti ‘Sağlıkta Dönüşüm’ programını hayata geçirdiği zaman da geçirdikten sonra da bu programın ‘Sağlıkta Yıkım’ programı olduğunu, kamu sağlığını tasfiye edildiğini, halkın sağlığını araçsallaştırıldığını, hastanelerin ticarethane hastaların müşteri haline getirildiği bir sistemde halkın sağlık hakkının korunamayacağını çokça anlattık. Ama her seferinde övdüler, cilaladılar, büyük şehir hastaneleriyle övündüler. Geldiğimiz durum piyasacı anlayış sonucunda, hastayı müşteri insanı para olarak gören anlayışın sonucunda şu ana kadar 12 bebek katledildi. Neden? Birileri daha çok kazansın diye 12 çocuğun canına kastedildi.” diye konuştu.

'SAĞLIK BAKANI İSTAFA ETMELİ’

Koçyiğit’in açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

“AKP hükumeti 12 bebeğin katledilmesinden sorumludur. Onun Sağlık Bakanı bu katliamdan sorumludur. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu sorumludur. Derhal istifa etmelidir. Sağlık Bakanı diyor ki, ‘Biz süreci çok iyi yürüttük CİMER’e ihbar geldi üzerine gittik değerlendirdik’. Kendisi İl Sağlık Müdürü, kendi illinde 9-10 tane hastane bir suç örgütüne bağlanmış, bir şebeke kurulmuş, bir suç ağı kurulmuş içerisinde siyasilerin olduğu daha önceki Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nun hastanesinin olduğu bir çete yapılanması var. Ve Sağlık Bakanı bu olayı CİMER’e olan ihbar sonucu öğrenmiş olup araştırılmasını bir övünç kaynağı olarak ifade ediyor. Utanması gerekirken istifa etmesi gerekirken soruşturmanın selametinden bize dem vuruyor.

Soruyoruz; İl Sağlık Müdürü idiniz, İstanbul gibi bir ilde 10’dan fazla hastane sağlıklı bebekleri getirip yoğun bakım ünitesine koyuyorsa ve orada ölümlerine göz yumuyorsa, bunu denetlemeyen İl Sağlık Müdürü sorumlu değil midir? Bütün bu özel hastanelerin denetimsizliği bir sorun değil midir? İnsan hayatını hiçe sayan, yenidoğan bebeklerin yaşamını hiçe sayan bu çeteye karşı neden soruşturma yürütmediniz? Neden zamanında tespit etmediniz? Biz söyleyelim, çünkü işin arkasında siyasiler de var. İşin arkasında nepotizm var. İşin arkasında çeteleşmeye göz yumma var herkesin çıkarına bakma var, halkın sağlığının değerinin olmaması var. İşte biz bu gerçekleri söylediğimiz zaman bize yaptıkları devasa binaları anlatıyorlar.

‘SÜRECİ ŞEFFAF YÜRÜTMEYEN BAKANLIĞI KABUL ETMİYORUZ’

Çıkmış Bakanlık diyor ki ‘9 hastanenin ruhsatını iptal ettik’. Peki o 9 hastanede çalışan bütün bu süreçlerde suçu olmayan sağlık emekçilerine ne olacak? Onlar da umurlarında değil. Yapılması gereken bu 9 hastanenin ve bütün hastanelerin kamulaştırılmasıdır, sağlık emekçilerinin mağdur edilmemesidir. Bu süreçte kamuoyundan bilgi belge kaçıran süreci şeffaf yürütmeyen Bakanlığı kabul etmiyoruz. En ince detayına kadar kamuoyunun bilgilendirilmesi talebimizi yeniden ifade etmek istiyoruz.

‘SÜRECİ TAKİP EDEN BÜTÜN BÜROKRATİK YAPI GÖREVDEN ALINMALI’

Başta Sağlık Bakanı olmak üzere, İstanbul İl Sağlık Müdürü, bu hastanelerin bulunduğu ilçelerdeki bütün İlçe Sağlık Müdürleri’nin ve süreci takip eden bütün bürokratik yapının görevden alınması gerekiyor. Para için bugün çocuklar öldürülüyorsa bu düzen bitmiştir, bu sistem bitmiştir. Tam da söylediğimiz gibi, devletin içinden hukuku çıkardığınızda geriye çete kalır mafya kalır. İşte bugün tam da bunu yaşıyoruz. Devletin içinde hukuk yok liyakat yok, en önemlisi insan yok. Bunu kabul etmiyoruz. Özelleştirilmiş bu sağlık sistemini kabul etmiyoruz. “

SEZAİ TEMELLİ: YİTİRDİKLERİNİZLE İLGİLİ EN UFAK ŞÜPHENİZ VARSA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUN

Sezai Temelli ise, hastane sahibi olan bakanların bu siyasi talanın bir parçası olduğu ifade etti. Temelli, “Yenidoğan ünitelerine bağlı olarak bir katliam bir vahşetle karşı karşıyız ama bu ülkede sadece buna yönelik bir çete yok. Evet bu bir çeteleşme bunun ötesinde acaba organ naklinde ilaç alanında neler oluyor? Baktığınızda sağlığın her alanında bir çeteleşme talan düzeninin olduğu da bir gerçeklik. Bunun üzerine gitmesi için bütün savcıları, yargı kurumlarının kolluk güçlerini göreve çağırıyoruz. Ama bu yetmez. Biliyoruz ki bu düzen aslında bütün bu suçları örtmek üzere tasarlanıyor. Ortaya koydukları davalar da sadece toplumun öfkesini sindirmeye yönelik.” ifadelerini kullandı.

Bütün topluma çağrı yaptıklarını belirten Temelli, “Eğer aklınızda yitirdiklerizle,hastanede kaybettiklerinizle ilgili en ufak bir şüphe varsa hemen suç duyurusunda bulunun. DEM Parti burada. Bütün hukuk kurumlarımızla sizinle birlikte bunların takipçisi olacağımızı buradan bir kez daha dile getirmek istiyoruz” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi