DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin grup toplantısında konuştu.

Bakırhan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in gözaltına alınmasına ilişkin, "Başlarken olumsuz bir şeyle başlamak istemiyordum ama halkın iradesi olarak seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer bugün gözaltına alındı. Özer, Kent uzlaşısıyla seçilmişti. Ahmet Özer demokratik toplumcu bir belediyeciliği hayata geçirdiği için rahatsız olmuşlar. Defalarca bunu gördük yeter artık. Bu oyunları bırakın, bu yanlıştan dönün halkın iradesine saygı gösterin Ahmet Özer'i de derhal serbest bırakın" çağrısında bulundu.

Erdoğan'ın grup toplantısındaki konuşmasını olumlu bulduklarını söyleyen Bakırhan, "Bu sorunu çözen cumhurbaşkanı olmak sizin elinizdedir. Bizim elimiz müzakere için her zaman açık ve havadadır. Yumruklarımız sıkılı olmayacak. Biz müzakere için buradayız" dedi.

Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Cumhuriyet hedeflerine ulaşamadı, herkesin cumhuriyeti olamadı. Küçük bir azınlığın cumhuriyeti oldu. Cumhuriyetin özü demokrasidir ancak olmadı. Yüz yıl süren cumhuriyet herkesin olmadı. Cumhuriyetin ilk yüzyılında en çok da Kürtler büyük bir zulme uğradı. Hükümet ve iktidarlar değişse de cumhuriyet ve Kürtlerin ilişkisi bir türlü değişmiyor. İnkar ve baskı üzerine kurulu bir şekilde devam ediyor.

Ankara beyaza büründü! Ankara beyaza büründü!

Bu ülke, 100 yıldır ölümlere, kutuplaşmalara trilyon dolarlar harcadı. Buna rağmen elde var çözülmeyen bir Kürt sorunu, olmayan bir demokrasi. Yüz yıl sonra bile hala beka deniyorsa demek ki bir yerde yanlış yapıldı. Şimdi bu yanlıştan dönmek için ciddi bir fırsat var. Cumhuriyet Kürtlerle, Alevilerle, dışladığı tüm halklar ve inançlarla, en önemlisi de demokrasi ve özgürlüklerle barışmalıdır. Cumhuriyet ikinci yüzyılın başlangıcını barışmakla sağlayabilir!

Yüz yıl önce de cumhuriyet kurulurken 'beka' dediler, aradan yüz yıl geçti hala 'beka' diyorlar. İnkarcı akıl beka diyerek cumhuriyeti bir adım bile ilerletemedi.

İçinde bulunduğumuz süreç herkesin cesurca birlikte tartıştığı bir anlayışa ihtiyaç var.

Erdoğan da daha demokratik bir zemin yaratalım diyordu. Bunun zemini şu an var. Yeni bir Türkiye kurmak için her zamankinden daha iyi bir fırsatın olduğunu belirtmek istiyorum. Ahmet Özer'in uyduruk gerekçelerle gözaltına alınmasını değil. Demokratik bir cumhuriyet demokratik bir anayasa ile olur. Bu topraklarda çok önemli değerler var. Tam da 72 millete bir nazar ile bakan bir anlayışa ihtiyaç var. Tekleştiren bir anlayışı bu topraklara gömmek lazım.

"KÜRT SORUNU ANAYASAL BİR SORUNDUR"

Kürtler ne istiyor diyorlar? Kürtler yüz yıldır bin bir defa dile getirdi. Kürtler ellerinden alınan kimliklerini ve iradelerini istiyorlar. Bu dönem çok kritik bir dönemdir. Kürt sorunu bir tanınma sorunudur. Bir anayasal bir sorundur. Kürtler demokrasi ve eşitlik temellerine büyük kıymet verir. Üçüncü yüzyılın başında Kürtler anayasal güvence istiyor. Eşit yurttaşlık istiyor. Kürt sorunu ırkçı bir meseledir. Bütünlük dikkate alınarak çözülmesi gerekiyor. Barış üzerine kurulan saat doğru yolu gösterir. En önce müzakereci dil kullanmak gerekiyor. Dem Parti olarak tehdit eden bir dil kullanmıyoruz. Bizim dilimiz müzakere dilidir. 

Barış deyince sanki karşı tarafa verilmiş bir ödül olarak nitelendiriliyor. Barış tam tersine zafiyet değil bir cesarettir. Büyük bir cesaretle barışın konuşulmasını istiyoruz. Barışı bir zafiyet olarak gösteren bir anlayışı eleştirmek istiyorum. 

Buyurun o zaman hep birlikte bir siyasi barışı sağlayalım. Biz buna inanıyoruz.

ÖZEL'E TEŞEKKÜR, DERVİŞOĞLU'NA TEPKİ

(Özel'in tarihin doğru tarafı açıklaması) Aklın yolu birdir. Herkese tarihin doğru tarafında yer almak düşüyor. Son günlerde Dervişoğlu gibi düşünenlere de sesleniyorum. Barış ihtimaline pusu kurmaktan lütfen vazgeçin. Kürdün mutlu olmadığı bir Türkiye'de kimse mutlu olmaz. Kalıcı olan çocuklarımıza bırakacağımız onurlu bir barıştır. Sağdan sola bu meseleyi anlamayan oy uğruna Bu ülkeye yazık etmeyin. Kürt yok diyince Kürt yok olmuyor. Siyaset sorunları çözmeyecekse niye var. 

Öcalan milletvekilimiz Ömer Öcalan ile görüşme yaptı. Bu görüşme ciddi bir umut yarattı. Buradan bir kez daha hükümete seslenmek istiyorum. Öcalan üzerindeki tecridi bir an önce kaldırın. Bahçeli söylemişti. Öcalan çağrı yapsın diye. O zaman tecridi kaldırın.

Öcalan'ın mesajını aynen okuyorum. Varsanız buyurun ben de varım diyor. Bunu bizden iyi iktidar biliyor. Biz de bu sürece hazırız. Öcalan güçlü bir irade ortaya koymuşken devlet aklı bu sürece hazır mıdır? Kürt tarafı bütün kuruluşları ile ben hazırım dedi.

ERDOĞAN'A YANIT

Erdoğan bizden önce konuştu. Biz de dikkatle izledik. Erdoğan'ın bu tartışmalarla ilgili ne düşündüğünü merak ediyorduk. Erdoğan tarihi bir sorunla yüz yüzesiniz. Sözlerinizi önemli buluyoruz. Gelin barış için sorumluluk alın farklı bir sayfada yer alın. Bu sorunu çözen cumhurbaşkanı olmak sizin elinizdedir. Bizim elimiz müzakere için her zaman açık ve havadadır. Yumruklarımız sıkılı olmayacak. Biz müzakere için buradayız. Elimiz açık olmaya devam edecektir. Kimse bize hakaret, tehdit etmesin. Onurlu bir barış düşünceniz varsa biz de devam edeceğiz. "

Kaynak: Haber Merkezi