Haber

DEM Parti kayyım atanan Tunceli Belediyesi'nde: Sarayda oturanlar siyasi darbe gerçekleştirmeye devam ediyorlar

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, kayyım atanan Tunceli Belediyesi önünde açıklama yaptı. Hatimoğulları, "Sarayda oturanlar yargı eliyle siyasi darbe gerçekleştirmeye devam ediyorlar" dedi.

DEM Partili Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak'ın görevden alınarak yerine kayyım atanmasına tepki göstermek amacıyla  Tunceli’de Sanat Sokağı’ndan Seyid Rıza Meydanı’na, buradan da belediyeye kadar yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Belediye önünde toplanan kalabalığa seslenen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, kayyım uygulamasının siyasi bir darbe olduğunu belirterek, "Sandıkta elimizi bükemeyenler, sandıkta bir galibiyet sağlayamayanlar, her şeye rağmen bütün seçim oyunlarına ve hilelere rağmen bizimle baş edemeyenler, şimdi yargı eliyle sahte OHAL’den kalma yasa ile baş eğdireceklerini zannediyorlar. Türkiye halkları askeri darbelere tanıklık etmiş bir halktır. 1980 döneminde asker, tankla topla kentlere indi ve askeri darbe gerçekleştirdi. ‘Askeri vesayet rejiminden kurtulacağız’ diye gelen AKP iktidarı, 12 Eylül darbecilerine rahmet okutuyorlar. İşte o sarayda oturanlar yargı eliyle siyasi darbe gerçekleştirmeye devam ediyorlar" dedi.

‘KAYYUM SEÇME VE SEÇİLME HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALMAK DEMEKTİR’

“Belediyeler kışla değildir. Belediyeler halkın evidir. Belediyeler karakol değildir, biz halk olarak o belediyelere elimizi kolumuzu sallayarak girmeliyiz” diyen Hatimoğulları, şöyle konuştu:

“Haklıysanız, gerçekten bir hukuka dayandığınızı düşünüyorsanız neden halkın iradesine yasak getirip, belediyeyi betonlarla çeviriyorsunuz? Bizler demokratik taleplerimizden, demokrasi mücadelesinden asla geri durmayacağız. Tunceli, demokrasi ve devrimci güçlerin bir araya gelerek kazanılmış bir kentimizdir. Kayyum rejimi, aynı zamanda bizlerin demokratik ittifakına dönük bir saldırıdır. Bütün Türkiye halkları, Türkiye’nin devrimcileri, demokratları, demokraside olan muhafazakar kesim, herkesle beraber haktan ve hukuktan yana olmaya devam edeceğiz. Kayyum darbedir, kayyum hırsızlıktır, kayyum irade gaspıdır, kayyum seçme ve seçilme hakkımızı elimizden almak demektir.” 

‘TUNCELİ HALKINA İSRAİL'İN FİLİSTİN’E YAPTIKLARININ AYNISINI YAPIYORSUNUZ’

Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinden yana olduklarını ifade eden Hatimoğulları, “Tunceli sokaklarından cümle aleme bir kez daha duyuruyoruz. Bir yandan küçük ortakları Kürt sorununu çözelim diyecek, öte yandan kayyum atayarak, bize diz çöktürecekler. Öyle bir dünya yok, öyle bir gerçeklik yok. Bizler kayyum rejimi ortadan kalkmadığı sürece, kayyum rejimi kendini lağvetmediği sürece, bu yasa muhalefetin de önerdiği kanun teklifi ile ortadan kalkmadığı sürece mücadele etmeye devam edeceğiz. Hangi barıştan bahsediyorsunuz? Ortadoğu barışı diyorsunuz, Tunceli’ye zulmediyorsunuz. Orta Doğu barışı diyorsunuz, İsrail’e karşıyız diyorsunuz, Tunceli halkına İsrail'in Filistin’e yaptıklarının aynısını yapıyorsunuz. Sokakta polis terör estiriyor, nizam sağlayacağını zannediyor, su sıkarak, gaz sıkarak, cop kullanarak. Aynısını İsrail de zannediyor, haberiniz olsun” diye konuştu.

‘GELİN DAYANIŞMAMIZI DAHA ÇOK BÜYÜTELİM’

Hatimoğulları, belediyelere kayyum atanmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, “Bütün Türkiye’ye çağrımız; gelin faşizme karşı omuz omuza mücadele edelim. Kayyım rejiminden bu beladan hepimiz kurtulmak zorundayız. O yüzden safları daha fazla sıklaştırma zamanı. Daha çok yan yana durma, daha çok dayanışma, demokratik zeminde mücadelemizi büyütme zamanı. O yüzden gelin dayanışmamızı daha çok büyütelim. Bunlar bizi kayyumlarla tehdit etmeye devam ede dursunlar, halk burada. Şimdi burada bir sandık kurulsa yine belediye eş başkanlarımız seçilecektir, bunu Ankara çok iyi biliyor. Buradan Ankara’ya, saraya sesleniyorum; bu zulümden artık vazgeç. Zulüm ile abat olunmaz, Anayasayı çiğniyorsun, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri çiğniyorsun. Suç işliyorsun, suç dosyanı gittikçe kabartıyorsun ve buna kayyumlarla yeni yeni sayfalar ekliyorsun” şeklinde konuştu.