Süper kahraman denildiğinde gelen olarak akla iki farklı evren geliyor. Bir tarafta Captain America, Iron Man, Spider Man, Thor ve Hulk gibi pek çok ismin yer aldığı Marvel evreni, diğer tarafta ise Superman, Batman, Flash, Aquaman ve Wonder Woman gibi isimlerin yer aldığı DC evreni .
Hangi evrenin daha iyi olduğu elbette tartışılabilecek bir konu. Fakat söz konusu beyaz perde olduğunda,
Marvel’ın
DC’ye ciddi bir fark attığını söyleyebiliriz.
Aslına bakılırsa
DC, Marvel’dan çok daha uzun bir süredir film sektöründe boy gösteriyor. Malum, hala
Superman denildiğinde pek çok kişinin aklına gelen ilk isim
Christopher Reeve oluyordur. 1976 yılında çekilen
ilk Superman filmi, sonradan çekilen filmlerden çok daha fazla ilgi toplamıştı.
Aynı şekilde bir diğer
DC karakteri olan Batman de geçmişten günümüze beyaz perde de pek çok defa boy gösterdi. Fakat DC hiçbir zaman Marvel’ın kurduğu düzeni kuramadı. Geçmişe baktığımızda da tüm DC filmlerinin solo yapımlardan oluştuğunu rahatlıkla görebiliriz.
Peki Marvel ne yaptı?
Marvel, sinemaya aktardığı tüm karakterleri tek bir çatı altında toplamayı başardı. Elbette bu kolay bir durum değildi. Fakat Marvel 10 yıl ve 22 filmlik serüvenin ardından efsane bir finalle ilk perdeyi kapattı. Peki Marvel’dan çok daha uzun bir süredir sektörde olan
DC ne yaptı?
Sil baştan…
Marvel’ın sinematik evreni ile yakaladığı başarı,
DC’yi de gaza getirdi. DC yetkilileri bu gazla birkaç film çekip işi Justice League’e bağlamak istediler. Hatta
Wonder Woman ve
Aquaman gibi karakterler, evrene gökten zembille inmiş gibi bir giriş yaptılar.
Hele Flash… Adamın filmi bile yokken direkt olarak
Justice League ile karşımıza çıkıverdi. Muhtemelen bu
Flash karakterini de bir daha göremeyeceğiz.
Peki DC’nin bu hamleleri ne derece başarılı oldu? Aceleye getirilmiş bir sinematik evren ve beklentilerin uzağında bir
Justice League deneyimi.
Sonuç sizlerin de tahmin edebileceği üzere hüsran oldu. DC sinematik evreni beklentilerin hayli gerisinde kaldı. Gerek film zamanlamaları, gerekse de karakter seçimleri pek isabetli olmamıştı. Aquaman ve
Wonder Woman seçimi için diyecek pek birşey yok. Fakat Batman için çok daha farklı bir isimle çalışılabilirdi. Aynı durum Flash için de geçerli.
Yeni bir evren deneyimi
Peki bu noktadan sonra işler nasıl gelişecek. Malum
DC sinematik evreni ilk Justice League filmiyle son buldu. Muhtemelen de bu filmin devamı gelmeyecek. Üstelik son çıkan haberler de evrenin sil baştan tasarlanacağı yönünde. Bunun için de ilk adımlar atıldı.
Geçtiğimiz günlerde
DC’nin
The Batman filmi için Alacakaranlık serisiyle ün yapmış olan
Robert Pattinson ile görüştüğü açıklandı. Muhtemelen Pattinson yeni Batman olarak karşımıza çıkacak.
Film yeni
DC sinematik evreni için başlangıç taşı olacak. Sonrasında evrene yeni Superman filmi ile şekil verilebilir. Bekleyip göreceğiz.