Haber

Davutoğlu: Erdoğan CHP’ye gidecekse bizden bir küçük özür borcu var

Erdoğan’ın ‘siyasi yumuşama’ sözlerini desteklediğini söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Sayın Erdoğan CHP Genel Merkez’e gidecekse bizden bir küçük özür borcu var” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün partisinin ‘Genişletilmiş İstişare Kampı’nın kapanış konuşmasını yaptı. Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Dün ve bugün yaptığımız istişarelerde geldiğimiz sonuçları paylaşmak isterim. Birincisi: Yeni bir dönem başlıyor. Belki de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni, hatta 2016’dan bu yana ilk kez siyasetin tartışma alanı ve önü açılıyor. Bu önemli bir değişimdir. Geçmişte, son 8 yıldır ittifak partileri, Cumhur İttifakı düşmanlaştırma, şeytanlaştırma, terörle işbirliği iddiasıyla yöntemlediği bir kutuplaştırma stratejisi takip etti. Toplum karpuz gibi ortadan ikiye bölündü neredeyse. Birbiriyle konuşamaz niteliğe dönüştü insanlar. Siz iktidarı eleştirdiğinizde hain oldunuz, muhalefette olduğunuzda dış güçlerin ajanı oldunuz. Ama iktidar içindekiler de kendi hallerinden hiç memnun değillerdi. Çünkü ahlaki meşruiyetlerini kaybetmeye başlamışlardı. İktidar içindeki tartışmalar kapalı kapılar ardından yapılıyordu. İktidar bağımlılığı oluşmuştu, uyuşturucu gibi iktidarı ‘nasıl olsa güç bizde’ ataletine sevk etmişti. Şimdi siyaset özgürleşiyor. Bu, siyasi partilerin aldığı oyların ötesinde bir gerçektir. Belki de en önemlisi iktidar unsurları, AK Parti’nin içerisindeki kesimler ilk defa özgürleşiyorlar. Bu sağlık işaretidir. Muhasebe yapacaklar. ‘Neden 22 sene sonra, mutlak bir iktidar imkanına sahipken AK Parti ikinci parti konumuna düştü?’”

"ERDOĞAN BİR SİYASİ TAKTİK DEHASIDIR”

Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Millete küsmek olmaz. Oturup değerlendireceğiz’ sözünü ciddiye almıştık. Son attığı adımları, özellikle son cuma namazı çıkışı ‘Siyasi yumuşama dönemi başlamıştır’ ifadesini tarihi bir açıklama olarak görüyor ve destekliyoruz. Ancak içinin doldurulması lazım. Sayın Erdoğan’ın siyasi hayatının önemli bir kısmında yanında en yakın çalışma arkadaşı olarak bulunmuş, bir kısmında da yapılan yanlışlar karşısında hiç çekinmeden konuşmuş bir siyasetçi olarak şu soruyu sormak isterim kendisine: Bu siyasi yumuşama bir taktik manevra mı, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek stratejik bir dönüşüm kararı mı? Hepimiz biliyoruz, Sayın Erdoğan bir siyasi taktik dehasıdır. Ama stratejik hedefler konusunda bir uçtan diğer uca gidecek esnekliğe de sahiptir. AK Parti içindeki arkadaşlarıma seslenerek ifade ediyorum: Onların taktik olarak gücü koruma sorusuna verdiği cevaplar, Türkiye’nin stratejik hedeflerini bir uçtan bir uca savrulur hale dönüştürmüştür. 2002’de, ekonomik kriz sonrası yolsuzluklarla, hortumlamalarla, siyasi ahlak açısından yaşanan büyük zaaflarla, yasaklarla boğuşan bir Türkiye’den AK Parti kurulurken bunu alıp özgürlüklere, demokrasiye, insan haklarına dayalı yeni bir siyasal düzen, yoksullaşmayı durduracak sosyal adalet anlayışı, ve temiz siyaset anlayışıyla Türkiye’yi bir yere taşımayı hedeflemiştik. Sayın Erdoğan’ın ve iktidardakilerin taktik güçlerini koruma düşüncesi o stratejik hedefi yok etti.

"CHP’YE GİDECEKSE BİZDEN BİR KÜÇÜK ÖZRÜ BORCU VAR”

İktidara ve Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum: Siyasi yumuşama kararınız ve ifadeniz çok doğrudur, içini stratejik olarak doldurmak şartıyla. Ama amacınız, ‘İkinci parti konumuna düştüm. Bir müddet tartışmaları benim alanımdan çıkarıp muhalefetin içine taşımak için muhalefetin bir liderini öne çıkarıp diğerlerini göz ardı edeyim ve içeride böylece bir tartışma çıkartayım gibi bir taktik manevraysa Türkiye bir yerden diğer yere yine savrulur. Çok doğru bir tavır, eleştirmek için söylemiyorum; Sayın Erdoğan CHP Genel Merkez’e gidecekse bizden bir küçük özür borcu var. Eğer 2016 darbesinden sonra Yenikapı ruhu korunmuş olsaydı Türkiye’de ‘tek millet’ çağrısını her alanda söylemek gibi bir ihtiyaç hissetmeden milleti tek bir ruhta birleştirmek mümkün olmaz mıydı? Üslubumuzu bunda sonra değiştireceğiz, siyasi yumuşamaysa biz de aynısını yapacağız ama samimiyet görmek istiyoruz.

"TERÖRLE İŞBİRLİĞİYLE SUÇLADIĞINIZ CHP İLE GÖRÜŞÜYORSUNUZ DA NİYE EN YAKIN ARKADAŞLARINIZLA GÖRÜŞMÜYORSUNUZ”

Arkasından atılması gereken adımların şunlar olduğunu düşünüyorum: Siyasi yumuşamanın bütün kesimlere aynı ölçüde yansıması. Eğer siyasi yumuşamaysa Sayın Erdoğan’ın Gazze konusunda bir özür dileme ihtiyacı var. bayramlarda bile bizimle bayramlaşmaktan kaçan AK Parti, neyin yumuşamasını yapmış olur? AK Partili kardeşlerime sesleniyorum: Dönün, Sayın Erdoğan’a sorun, Daha geçen sene terörle işbirliğiyle suçladığınız CHP, Erdoğan görüşmesinden bir gün sonra DEM ile de görüşme yapıp Erdoğan da şimdi orayı ziyaret edecek -ki bunların hepsi doğru- bir sene önce, ‘Masanın altında HDP var’ deyip terörle işbirliği yapmakla suçladığınız CHP ile görüşüyorsunuz -ve doğru da- niye en yakın arkadaşlarınızla görüşmüyorsunuz? Anayasa tartışmalarına siyasi yumuşamanın yansıması lazım. Siyasi yumuşama, dikte ettirilmiş anayasa değişikliği veya oyalama taktikleriyle olmaz. Numan Kurtulmuş, anayasa görüşmesinde grubumuzu ziyaret ettiğinde, ‘Usul için geldik, detaya girmeyeceğiz’ demiş. Siyasi yumuşama varsa anayasa tartışmalarına limit konmamalı. Türkiye gerçek anlamda sivil bir anayasaya kavuşmalı.”

https://tele1.com.tr/ahmet-davutoglundan-iktidara-israille-ticaret-tepkisi-kisitlamaya-ragmen-devam-ediyor-1048717/