Davutoğlu: 90’lı yılların bütün aktörleri geri geldi

Yayın tarihi: 12 Eylül 2021 Pazar 12:38 pm - Güncelleme: 12 Eylül 2021 Pazar 2:14 pm

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Biz ayrıldıktan sonra AK Parti Bahçeli ve Perinçek’in rotasına girdi” dedi. Davutoğlu, “90’lı yılların bütün aktörleri geri geldi, 90’lı yılların korkuları geri geldi” ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır Suriçi’nde gençlerle bir araya geldi. Davutoğlu, daha sonra katıldığı Ferhat Mehmetoğlu ile Soruyorum programında değerlendirmelerde bulundu.

Ahmet Davutoğlu 17-25’i anlattı: Zafer Çağlayan tehdit etti

Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“AK PARTİ, BAHÇELİ VE PERİNÇEK’İN ROTASINA GİRDİ”

Kürt vatandaşların sorunlarıyla ilgili ‘en doğrudan, açık, en yalın ifadelerin’ Gelecek Partisi’nin programında olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Mesela kültürel haklar bağlamında Kürtçe’nin eğitim öğretimde kullanılmasını açık bir şekilde yazan tek parti biziz. Bu başlatılmıştı bile okullarda, ama devam etmedi. Çünkü biz ayrıldıktan sonra AK Parti Bahçeli ve Perinçek’in rotasına girdi” dedi.

“HDP’NİN KAPATILMASINA KARŞI TUTUM ALDIM”

Terörle kamu düzeni içinde mücadele ederim ama siyasi alanda vatandaşlarımızın tercihlerine saygı duymamız lazım. Siyasi tutuklamaların hepsine karşıyım ama ben de dahil hiç kimse hukukun üzerinde değil. Hukukun objektif işlemesi lazım. HDP’nin kapatılmasına karşı tutum aldım. Amasız ve fakatsız parti kapatmaya karşıyız.

“AK PARTİ’NİN BU DURUMA DÜŞMEMESİ İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPTIM”

Davutoğlu, “Ben halka saygı duyduğum için partilere de saygı duyarım” diyerek, hiçbir partiye kapıları kapatmayacağını söyleyerek, şunları kaydetti:

Çünkü oy veren seçmenlere saygım var. Bir kere yıkanılan suda bir daha yıkanılmaz ve nehir tersine akmaz. AK Parti’nin eskiye dönmesi imkansız. Ben AK Parti’nin bu duruma düşmemesi için elimden geleni yaptım. Söylediğim reformlar yapılsaydı Türkiye’nin de AK Parti’nin de durumu çok farklı olurdu. Biz Kürt partisiyiz, Türk partisi olduğumuz kadar, Alevi partisiyiz Sünni partisi olduğumuz kadar.

“DİYARBAKIR HAPİSHANESİ BÖYLE BİR KARANLIK DÖNEMİN SEMBOLÜ HALİNE GELDİ”

Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü. O yıllarda biz üniversite çağlarındaydık farklı görüşlere mensup gençler önce birbirleriyle çatıştırıldılar. Bir grup genç ‘bağımsız Türkiye’ diyordu, bir grup genç ‘Büyük, güçlü Türkiye’ diyordu, bir grup genç ‘Adil Türkiye’ diyordu.

Ama 70’li yılların sonrasında çok büyük acılar yaşadık arkadaşlarımızı kaybettik. Ve 12 Eylül’ün alt yapısını hazırlandıktan sonra da 12 Eylül darbesiyle ülke karanlığa gömüldü bütün özgürlükler askıya alındı, partiler kapatıldı.

Bu acılardan hemen her kesim nasiplendi ama en çok da Diyarbakır hapishanesi böyle bir karanlık dönemin sembolü haline geldi ve insan onurunun ayaklar altına alındığı ve tutukluların büyük ızdıraplar ve insan onurunu zedeleyen uygulamalara muhaddep kılındıkları bir kara dönem başladı.

Türkiye’de demokrasiye ne zaman ket vurulmuşsa ne zaman otoriterleşme eğilimi ortaya çıkmışsa üç fay hattını istismar ederek bu otoriterleşme eğilimleri güç buldu. Birisi etnik bir fay hattı olarak Türk-Kürt diye sunulmaya çalışan bir alan, birisi Sunni-Alevi mezhebi gerilim hattı biriside laik-muhafazakar gerilim hattı.

100 yıllık cumhuriyet tarihimizin ikinci yüzyılına girerken geçen yüzyılın korkularından, dürtülerinden, bıraktığı kötü miraslardan arınma ümidiyle siyaset yaptık biz.

“90’LI YILLARIN KORKULARI GERİ GELDİ”

AKP’de görev yaptığı dönemlerde hayatın her tarafına hakim olan özgürlükçü bir hukuk anlayışıyla vatandaşların, dillerini, inançlarını, düşüncelerini özgürce yaşadıkları bir ülke ümit ederek siyaset yaptıklarını belirten Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

Ancak son yıllarda benimde Ak Parti’den ayrılmama teşkil edecek ve yeni bir siyasi hareketi başlatmamıza zemin olacak şekilde gelişmelerle Türkiye gittikçe otoriterleşti. 90’l yılların bütün aktörleri geri geldi, 90’lı yılların korkuları geri geldi, 90’lı yılların hamasi dili geri geldi yolsuzluklar her yere sirayet etti.

Akraba kayırmacılığı, kaynakların israf edilmesi, kibir, lüks, şatafat ve 2023 yılına girerken cumhuriyetin 100 yılındaki bütün hatalar, eksiklikler, halktan kopuş elitis tavır bütün bunlar tekrar hortladı.

İşte biz Gelecek Partisini buna karşı insan onuruna dayanan ve her vatandaşın anadiline, kimliğine hiçbir şekilde reddetmeksin amasız, fakatsız saygı gösteren bir anlayışlı yolsuzluğa ve yoksullukla mücadeleden yeni bir ekonomi ve temiz siyaset anlayışıyla Gelecek Partisini kurduk ve iki yıl içerisinde bütün baskılara rağmen çok ciddi mesafeler aldık.