Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararına tepki: Sarayın iradesi Meclis’in iradesinin üzerinde tutuldu

Yayın tarihi: 23 Temmuz 2022 Cumartesi 4:18 pm - Güncelleme: 23 Temmuz 2022 Cumartesi 4:18 pm

CHP Ankara İl Başkanlığı ve Ankara İl Kadın Kolları, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili kararına tepki gösterdi. CHP Ankara Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, “Yetkide ve usulde paralellik ilkesi yok sayıldı. Danıştay 10. Dairesi ‘Padişahım sen çok yaşa’ dedi” ifadelerini kullandı.

CHP Ankara İl Başkanlığı ve İl Kadın Kolları, Danıştay’ın 10. Dairesi’nin İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptal talebini reddetmesine “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmeyeceğiz” diyerek tepki gösterdi.

Ortak açıklamayı yapan CHP Ankara Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, şunları söyledi:

“‘TEK ADAM’ TANIMIMIZ BİR KEZ DAHA TESCİLLENDİ”

“Danıştay 10. Dairesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin kararının iptali talebini reddetti. İptal isteminin reddinde 5 kişilik mahkeme heyetinden 3’ü onay, 2’si ret verdi. Onaylayanlar arasında mahkemenin tek kadın üyesi olan ve AKP döneminde İBB’nin 1. Hukuk Müşaviri iken Danıştay’a atanan Lütfiye Akbulut da var. Anlaşılan Akbulut, bu atamanın hakkını vermiş oldu. Kararın gerekçesinde, milletlerarası anlaşmaların feshedilmesi, sona erdirilmesi ve anlaşmalardan çekilme kararlarının Cumhurbaşkanının ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı’ sıfatıyla temsil yetkisi içerisinde olduğu yer alıyor. Bunun dayanağı olarak da ‘9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. maddesi ile bir milletlerarası antlaşmayı onaylama veya sona erdirme konusunda Cumhurbaşkanına tam bir yetki tanınarak bu işlemler Cumhurbaşkanının takdirine bırakılmıştır’ ifadesi kaydediliyor. Yani ‘Tek adam’ tanımımız bir kez daha tescillendi.

Kadınlar, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararına karşı ‘Vazgeçmiyoruz’ diyerek sokağa çıktı

“ANAYASA BİR KEZ DAHA AYAKLAR ALTINA ALINDI”

Yetkide ve usulde paralellik ilkesi yok sayıldı. Danıştay 10. Dairesi ‘Padişahım sen çok yaşa’ dedi. Anayasa bir kez daha ayaklar altına alındı. Saray’ın iradesi Meclis’in iradesinin üzerinde tutuldu.

Bu karar, ‘Ben kadınların yaşam hakkından vazgeçtim’ demektir. Bu karar, ‘Ben haklıların değil, güçlülerin hukukunu savunuyorum’ demektir. Yani bu karar, ‘Ben hukuk devleti değilim, Anayasa’dan vazgeçtim’ demektir. ‘Üç kere boş ol’ diyerek, uluslararası bir sözleşmeden çıkmak, diğer sözleşmeler için de tehlike oluşturmaktadır. Biz Danıştay’ın İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na başvurarak, karara itiraz edeceğiz. İç hukuk tükendiği taktirde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Hukuki mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Her koşulda ilk seçimlerden sonra kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden uygulamaya koyacağız. Az kaldı… O zamana katledilen ve şiddet gören tüm kadınların vebali tek adamın sorumluluğundadır.”

Danıştay, İstanbul Sözleşmesi kararında savcılara rağmen Erdoğan’a uydu!