Danıştay’ın en üst organından TSK’da ‘türban’ kararı

Yayın tarihi: 22 Temmuz 2022 Cuma 11:11 am - Güncelleme: 22 Temmuz 2022 Cuma 11:18 am

Danıştay’ın en üst karar organı İdari Dava Daireleri Kurulu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde türban serbestliğine izin veren kararın iptali talebini usulen reddetti. Bire karşı 12 oyla alınan kararda ‘laiklik’ şerhi dikkat çekti.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 15 Şubat 2017’de Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Düzenlemeyle birlikte kadın subay, astsubay ve askeri öğrencilerin resmi kıyafetlerinin üzerine türban takabilmelerinin yolu açıldı.

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), söz konusu yönetmelik maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtı. Düzenlemenin orduyu ve subayları bir din devleti yapılanmasına götüreceği belirtilen dilekçede, laiklik ilkesiyle bağdaşmadığı savunuldu.

Danıştay 2. Dairesi, 20 Aralık 2017’de yürütmenin durdurulması talebini bire karşı 4 üyenin oyu ile reddetti. Ardından Daire, 19 Kasım 2020’de ise TSK’de türban serbestliğine izin veren yönetmeliğin iptalini usulen oy çokluğuyla reddetti.

Danıştay’dan ‘TSK’da türban’ kararı

1 ÜYE KARARA MUHALİF KALDI

Cumhuriyet’ten Mehmet Oflaz’ın haberine göre, HKP avukatları, Danıştay 2. Dairesi’nin başvuruyu reddetmesi üzerine davayı Danıştay’ın en üst karar organı İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı. Kurul, Hasan Güzeler’in başkanlığında toplandı. Toplantıda, başkanla birlikte 12 üye TSK’de türban serbestliğine izin veren yönetmeliğe onay verirken, üyelerden Z. Ö. karara muhalif kaldı.

‘PARTİNİN GÜNCEL, KİŞİSEL VE MEŞRU MENFAATİ BULUNMUYOR’

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 12 Mayıs 2022’de HKP’nin “dava açma ehliyetinin olmadığı” gerekçesiyle davanın usulen reddedilmesine karar verdi. Kararda “Davacının, davaya konu ettiği kıyafet değişikliğine ilişkin düzenleme ile değişen hukuki durumun tarafı ya da yararlananı olmadığından güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne imkân bulunmamaktadır” denildi.

Kara Harp Okulu’nda ilk türbanlı mezun

MUHALİF ÜYE: LAİKLİK İLKESİ VARLIĞINI KORUDUKÇA HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ

Üyelerden Z.Ö. ise karara muhalif kaldı. HKP’nin ülke menfaati gözeterek ülke çapında kamu yararı adına faaliyet yürüttüğünü belirten Z.Ö. “Hem hukukun tesisi hem de kamu yararı için, uyuşmazlık konusu düzenlemeye karşı dava açma ehliyetinin olduğunun kabulü gerekmektedir” dedi. Anayasanın ikinci maddesine dikkat çeken Z.Ö. “Kamu hizmetinde laiklik ilkesinin tarafsızlık ilkesinin bir unsuru olduğunu ve dinsel alanda tarafsızlığın, laiklik olarak da tanımlanabileceğine” işaret etti.

“Tarafsızlık, kamu hizmetine hâkim olan temel ilkelerden biridir” diyen hâkim Z.Ö. şu ifadelere yer verdi: “Tarafsızlık ve eşitlik ilkesine bağlı kalmakla yükümlü bulunan kamu personelinin, hizmetin yürütümünde taraflı davrandığı yönünde şüpheye neden olmaması, siyasi görüşlerini, dinsel aidiyetlerini hiçbir şekilde belli etmemesi gerekir. Kamu görevlilerinin, din ve vicdan hürriyetinden bahisle dinsel mensubiyetlerini öne çıkarmalarına olanak sağlayacak şekilde kural getirilmesi, anayasanın 2. maddesinde yer alan ‘laiklik ilkesi’ varlığını korudukça hukuken kabul edilemez. Din ve vicdan özgürlüğü bağlamında kamu personelinin dinsel aidiyetini göstermesine imkân tanınmasının; kamu görevini yerine getirirken ne kadar tarafsız davranırsa davransın, hizmetten yararlanan kişilerde şüpheye yol açabileceği ve bundan da kamu hizmetinin zarar göreceği açıktır.”

HKP AYM’YE GİDECEK

Danıştay İDDK’nin kararı HKP’ye tebliğ edildi. HKP avukatları, oy çokluğuyla verilen bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak.