Dalgınlığa dikkat! Beyin tümörü olabilir…

Yayın tarihi: 19 Ağustos 2019 Pazartesi 11:52 am - Güncelleme: 19 Ağustos 2019 Pazartesi 1:42 pm

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nde görev yapan Dr. Orhun Mete Çevik sorularımızı yanıtladı.

Derya Özkök

Beyin tümörleri, büyüme hızı ile de bağlantılı olarak belli bir boyuta ulaşmadan sinyal vermeyebilir. Özellikle de bu tümörler fonksiyonel yani kol veya bacakları kontrol eden motor bölgeye veya nöbet oluşturmaya daha yatkın bir bölgeye yakın değilse fark etmek zor olabilir. Büyük kitleler bası yaparak, hızlı büyüyen kitleler etrafında ödem oluşturarak bası oluşturan bölgedeki fonksiyonel kayba bağlı bir sinyal verebilir. Bu sinyaller kol ve bacakta güç kaybından görme kaybına kadar değişkenlik gösterebilir. Beyin tümörlerinde görülebilecek bir durum da kafa içindeki basınç artışıdır. Kafatasını kapalı bir kutu olarak düşünürsek burada büyüyen kitle içerideki basıncı artırabilir ve buna bağlı olarak da uykuya meyil, fışkırır tarzda kusma gibi klinik tablolar ortaya çıkartabilir.

Dr. Orhun Mete Çevik

Bu bahsettikleriniz hep çok ciddi tablolar. Peki, daha küçük sinyaller de olabilir mi?

Tabii. Az önce bahsettiğimiz durumlar genellikle çok aşikardır ve hasta zaten kısa sürede doktora başvurur. Fakat eğer bir tümör yavaş büyüyorsa o zaman çok büyük boyutlara ulaşmadan kendini hissettirmez. Hastanın şikayetleri çok yavaş geliştiği için bunun farkına varmak çok zor olur. Örneğin göze giden sinirlerin çapraz yaptığı kiazma noktası adını verdiğimiz yerin hemen altında büyüyen hipofiz adenomları buna örnektir. Bu adenomlar daha yavaş büyüyen bir karakterde olabilir. Aslında bunlar bir noktadan sonra üstündeki göze giden sinirlere bası yapmaya başlayabilir ve görmede bu nedenle daralma yapar. Ama çoğu hasta bu durumu anlamaz. Yürürken yanındakini fark etmeme, aradığını daha zor bulma gibi sinyalleri dalgınlık olarak geçiştirebilir. Halbuki tüm bunlar bizler için önemli işaretlerdir. Bu şikayetler erken fark edildiğinde hem görmenin koruyabiliriz hem de tümör daha vital yapılara ulaşmadan daha kolay olarak çıkarılabilmesine olanak sağlar.

Peki her beyin tümöründen korkmamız gerekir mi? Farklı türleri var mı?

Beyin tümörleri türlerine göre acil tedavi veya takip gerektirebilir. Tabi ki bunların hepsi doktor kontrolünde yapılmalıdır. Beyin tümörlerinde en sık gördüğümüz metastazlardır. Bu metastazlarda aslında korkulan metastaza neden olan tümördür. Daha nadir gördüğümüz beynin primer tümörleri arasındaki hipofiz adenomları veya beyinin kaplayıcı tabakasından oluşan menengiomlar bazı durumlarda sadece takip önerdiğimiz daha selim olabilecek tümörlerdir.

Yani aslında tek çözüm ameliyat değil, doğru mu?

Beyin tümörleri geniş bir konu olduğu için türüne göre tedavi ana çözümdür. Bazı tümörlerde ameliyat şarttır. Ama hepsi için bu geçerli değil. Bazılarını sadece takip ederiz. Özellikle hipofiz adenomunun bazı alt türlerinde ise ilaç tedavisi mümkün. Hastaya ilaç verip zamanla gelişmeleri takip ederiz. Ancak tabii maalesef ameliyatın çözüm olamadığı durumlar da olabiliyor.