Cumhuriyet gazetesi ve Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ‘para karşılığı manipülatif haber’ iddiasıyla yapılan suç duyurusuna ilişkin açıklama yaptı.

Cumhuriyet Vakfı bünyesinde yayın yapan Cumhuriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın ve bir yönetici hakkında arşivlerin izinsiz olarak kripto para şirketlerine satılması nedeniyle suç duyurusunda bulunduğu iddia edilmişti.

Gazetede bu kez de bir e-ticaret firmasından kayıt dışı para alındığı öne sürüldü.

Cumhuriyet Vakfı’nın Yönetim Kurulu üyesi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Vakıf Yöneticisi avukat Turan Karakaş, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında “manipülatif haber yapma” karşılığında kayıt dışı para alarak “güveni kötüye kullandıkları” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Gazetenin şu anki Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu iddianın gerçek olması durumunda gazetecilik etiği açısından ‘kabul edilemez’ olduğunu belirtti. Cumhuriyet gazetesi ise “Olay birtakım bahaneler yaratılarak Cumhuriyet gazetesini ele geçirmenin yeni bir örneğidir. Cumhuriyet gazetesi içeriden saldırı altındadır. Konuya methaldar olanlar hakkında hukuki süreç başlatılmıştır” dedi.

Açıklamasında “Yayın yönetmenliğine geldiğimde, önceki dönemde gerçekleştiği iddia edilen olay ve etik dışı ilişkilerle ilgili yönetimde süren bir tartışmaya tanık oldum” diyen Mollaveisoğlu “Kendim ve ekibim adına bizden önce yapıldığı iddia edilen, bizimle hiç ilgisi olmayan iddiaların tespitini ve gerçek ise gazetecilik etiği açısından asla kabul edilemez bu durumla ilgili gereğinin yapılmasını istedim” ifadesini kullandı.

‘Para karşılığı manipülatif haber’ iddiası… Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Mollaveisoğlu’ndan açıklama

Mollaveisoğlu’nun açıklaması şöyle

“Cumhuriyet Gazetesi’nin kendi iç denetim sürecinde basına yansıyan haberlerle ilgili spekülasyonların önlenmesi için zorunlu açıklama…

Cumhuriyet yalnızca bir gazete değildir…

Atatürk devrimlerinin kalesidir… Özgür gazeteciliğin 100 yıllık markasıdır… Bu marka ve büyük değer Türkiye Cumhuriyeti’nin, halkın ortak değeridir.

Gözümüz gibi bakıp, üzerine titrediğimiz gazetemizde yaklaşık 7-8 ay önce yaşanan bir gelişmeyi gazetemizin kendi iç denetim sistemi, benim de yaptığım uyarılarla araştırmış ve yargıya taşımıştır.

‘TANIK OLDUM’

Yayın yönetmenliğine geldiğimde, önceki dönemde gerçekleştiği iddia edilen olay ve etik dışı ilişkilerle ilgili yönetimde süren bir tartışmaya tanık oldum.

‘KABUL EDİLEMEZ’

Kendim ve ekibim adına bizden önce yapıldığı iddia edilen, bizimle hiç ilgisi olmayan iddiaların tespitini ve gerçek ise gazetecilik etiği açısından asla kabul edilemez bu durumla ilgili gereğinin yapılmasını istedim.

Cumhuriyet markası ve en değerli varlığı güven olgusu eşsiz değerdedir.

Gazetemizin personel bölümünden yazı işlerine, yönetim kurulundan çok kıymetli yazarlarımıza kadar herkes bu tarihsel sorumluluğu omuzlarında hissederek çalışmaktadır.

Vakıf yöneticimiz ve avukatımızın söz konusu olayı yargının aydınlatması için hızla harekete geçmesi de Cumhuriyet’in ilkelerini koruma refleksiyle ilgilidir.

Cumhuriyet’te hiçbir kişi ve makam gazetenin üzerinde değildir. Gazetemizin emin ellerde olduğu, kendi iç denetimini de en sıkı şekilde yaptığı bu suç duyurusuyla kendini ispatlamıştır.

Başta, Cumhuriyet’in gerçek sahibi okurlarımız olmak üzere kamuoyuna saygı ile duyuruyorum.”

CUMHURİYET’TEN AÇIKLAMA: CUMHURİYET GAZETESİNİ ELE GEÇİRME YENİ ÖRNEĞİ

Konuya dair Cumhuriyet’ten yapılan açıklamada ise “Olay birtakım bahaneler yaratılarak Cumhuriyet gazetesini ele geçirmenin yeni bir örneğidir. Cumhuriyet gazetesi içeriden saldırı altındadır. Konuya methaldar olanlar hakkında hukuki süreç başlatılmıştır” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu tür girişimlerin en önemli nedeni, Cumhuriyet gazetesinin çağdaş uygarlık ve bağımsızlık konusunda ilkesel tutarlılık ve özenin kişisel ve kurumsal çıkarlarını yıprattığını düşünen çevrelerin rahatsızlığıdır.

Gerek çıkar odakları, gerek siyasal kazanç elde etmek isteyen gruplar, gerekse kişisel hırs sahipleri, kurumsal duyarlılık ve tarihsel öneminden dolayı Cumhuriyet gazetesini kendi yörüngelerine sokabilmek için kimi kötü niyetli ataklar yaparak, gazete yönetimini ele geçirme, kendi doğrultularında bir tür uyduya çevirme çabaları içine girmişlerdir.

Cumhuriyet gazetesi, devrimci, çağdaşlık ve aydınlık ilkeleri uğruna şehitler vermiş, soruşturmalarla korkutulmaya çalışılmış, yazarları cezaevlerinde çürütülmek istenmiş, ekonomik ve siyasal baskılar altına alınmış; yazar ve tüm çalışanlarının kararlı tutumu ve okuyucularının bilinçli desteği ile bugüne değin özgün çizgisinde yayın yaşamını sürdürmüştür. Sürdürmeye de devam edecektir.

Konu ile ilgili basına verilen bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu edilen olay reklam ve ilanla ilgilidir, feshedilmiş ve ticari yönden gerçekleşmemiştir.

Olay birtakım bahaneler yaratılarak Cumhuriyet gazetesini ele geçirmenin yeni bir örneğidir. Cumhuriyet gazetesi içeriden saldırı altındadır. Konuya methaldar olanlar hakkında hukuki süreç başlatılmıştır.”