Cumhuriyet Altını’nın 94 yıllık serüveni

Yayın tarihi: 28 Ekim 2019 Pazartesi 4:13 pm - Güncelleme: 28 Ekim 2019 Pazartesi 4:18 pm

Günümüzde Darphane ve Damga Matbaası’nda üretilen Cumhuriyet Altını 94 yaşında. Cumhuriyet Altını’nın 94 yıllık serüvenini ve ‘egemenlik simgesi’ olarak nitelediği darphaneyi  İktisat tarihçisi Prof. Dr. Mehmet Bulut, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı.

Cumhuriyet Altını ilk olarak 5 Ekim 1925 yılında Darphane’nin Topkapı’daki binasında, Maliye Vekili Abdülhalik (Mustafa Abdülhalik Renda), milletvekilleri ve askeri yetkililerin katılımıyla düzenlenen törende basılmış, ilk basılan Cumhuriyet altını da Atatürk’e sunulmak üzere Maliye Vekili Abdülhalik Bey’e verilmişti.

DHA’dan Gülseli Kenarlı, Harun Uyanık ve Cemal Yurttaş’ın haberine göre; Meskuk 5 liralık altının ön yüzünde Arap alfabesiyle ”Türkiye Cumhuriyeti 1341”, arka yüzünde ise ”Ankara 23 Nisan 1336” yazısı bulunuyordu. 22 ayar meskuk altının ağırlığı 36,8 gramdı. İlk ziynet 5 liralık altın ise 1927’de basılmıştı. İlk Atatürk resimli meskukeler 1944’e, ilk Atatürk resimli ziynetler ise 1938’e ait. Cumhuriyet altını bugünkü standardına 1951 yılında kavuştu.

Meskuk Cumhuriyet altınının bir yüzünde ”Türkiye Cumhuriyeti 1923”, Cumhuriyet’in hangi yılında basıldığını gösteren tarih, diğer yüzünde ise ortada Atatürk’ün başının yandan görünüşü ile ”Hakimiyet Milletindir” ve resmin altında ”Ankara” ibareleri bulunuyor.

Darphane daha sonra İstanbul Avrupa Yakası’nda, bugün kullanılan yerine taşınıyor. Darphane ve Damga Matbaası ismi alan kurum, bugün Cumhuriyet Altını, madeni para, hatıra paraları ve değerli kağıtlarında basımında sorumlu.

“ALTIN PARAYA 5 EKİM 1925’TE GEÇEBİLDİK”

İktisat tarihçisi Prof. Dr. Mehmet Bulut, DHA’ya darphane ve Cumhuriyet altının tarihi ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Altın paranın bu anlamda önemi madeni para ve kıymetli maden, en önemli değer ölçüm aracı olarak kıymet-i harbiyesi var.” diyen Prof. Dr. Mehmet Bulut, şunları söyledi:

“Cumhuriyeti aslında 29 Ekim 1923’te kurduk. Fakat hemen cumhuriyet döneminde altın para basamadık. Madeni para ve kağıt para devam ediyordu ama altın paraya 5 Ekim 1925’te geçebildik. Bu tarihte ilk 5 liralık bu Cumhuriyet Altın parası ortaya çıktığı zaman.

Bu günkü ziynet eşyası olarak adlandırılan şey ise sonra ortaya çıktı 1950’lere doğru. 1938’lerde yine yeni bir form kazandı. Biz Osmanlı’dan cumhuriyete geçerken parada da bir süreklilikten söz ediyoruz ama ilk altın paranın cumhuriyetin kuruluşunda 2 yıla yakın sonraki bir dönemde darphane tarafından basıldığını biliyoruz. Çünkü iktisatta ve ekonomik hayatta süreklilik esas.

İslam tarihinde de, bu coğrafyanın tarihinde de, Mekke Medine’de Müslümanlar, gayrimüslimlerin ve Sasani paralarını kullanıyor. Bizans altın para sistemine, Sasaniler gümüş para sistemine sahip. Bu iki sistemi Müslümanlar uzun süre kullanıyorlar. Müslümanlarda da ilk parayı Hz. Ömer bastı. Bu ekonomik sistemde malın değerini ölçen objektif bir ölçü varsa altın en önemlisidir. Osmanlı altını, altının kendisi de değerli olduğu için çok acele etmeye gerek yok. Yeni rejim de bunda 2 yıl bir sorun görmedi.”

“TARİHİMİZDE SON DERECE ÖNEMLİ BİR KURUM”

“Darphane aslında para basma merkezi” diyen Bulut, “Osmanlı’nın klasik dönemine kadar gider. Yeni dönemlerde de ilk Avrupa yakasındaki modern darphanenin daha sonra yeri değiştirildi. Para basma bir egemenlik simgesi yani darphane çok önemsenen bir yerdir.

Bizim özellikle Avrupa bölgesinden gelen madenlerin işlenip buralara yani darphane üzerinde paraya döndürülmesi, Osmanlı’nın da son derece önemsediği yeni Cumhuriyet rejiminde de yeni darphaneye taşınma zaman aldı. Bu kurumların bizim para ve finans tarihimizde önemli yerleri var.

Hem madeni paraların, altın ve gümüş paraların basılması, bunların karşılığında Osmanlı liralarından, cumhuriyet lirasına geçmiş olması. Merkez Bankası’nın 1930’lu yıllarda kurulması ama öncesinde para işleri bu darphane üzerinde deruhte ediliyor. Kurum tarihimizde son derece önemli bir kurum” diye konuştu.