Cumartesi anneleri: Diyarbakır’daki annenin acısı çok büyük, onu bizden başka kimse anlayamaz

Yayın tarihi: 14 Eylül 2019 Cumartesi 8:08 pm - Güncelleme: 14 Eylül 2019 Cumartesi 8:09 pm

Fotoğraf: Gül Gündüz

755 haftadır gözaltında kaybettikleri yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, bu haftaki buluşmada, Diyarbakır’da çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il binası önünde eylem yapan annelere seslendi.

12 Eylül 1980 darbesi ve Mardin Kızıltepe’deki gözaltılarda kaybettiklerinin yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, HDP binası önünde eylem yapan annelere seslenerek, “Annelik acıları yarıştırılamaz, Elbette ki Diyarbakır’daki annenin acısı çok büyük, onu bizden başka kimse anlayamaz” dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin önünde basın açıklaması yapmak için buluşan Cumartesi annelerini, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve sanatçı Mazlum Çimen de Cumartesi Anneleri’ni eylem öncesinde ziyaret etti.

’80 DARBESİ DEVAM EDİYOR’

1995 yılında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak’ın okuduğu basın açıklamasında,  12 Eylül 1980 darbesinin ardından geçen 39 yılda, 12 Eylül işkencehanelerinde gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerinin hâlâ karanlıkta bırakıldığını, faillerin hâlâ korunmaya devam ettiği vurgulandı.

Ocak, geçtiğimiz hafta kapatılan Kızıltepe Jitem davasına ilişkinse şunları kaydetti:

“Cevap verin o zaman; Gözaltına alındıktan çok uzun yıllar sonra ölüm kuyularında kemiklerine ulaştığımız evlatlarımızı davanın sanıklarından Albay Hasan Atilla Uğur ve diğer 8 kişi öldürmediyse, onları işkenceyle öldürüp kuyulara kim gömdü? Cevap verin o zaman; devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınan, devletin resmi binalarında işkenceyle öldürülüp kuyulara gömülen evlatlarımız için adaleti mahkemelerde değilse nerede arayalım? 2015 yılında ‘Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz. Tavrımızı ortaya koymak zorundayız’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan cevap ver; bu topraklarda devlet eliyle işlenen ve cezasız bırakılan cinayetlerden kimi sorumlu tutalım?”

‘ANNELERİN ACILARINI YARIŞTIRMAYIN’

20 Kasım 1980 yılında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbâl Eren ise, Diyarbakır’daki annelerin eylemine ilişkin, “Anenlerin acısını yarıştırmayın diyerek şunları kaydetti”

“39 yıl Hayrettin Eren gelecek diye bekledi annem, haber almak için bekledi. Şimdi birileri çıkmış analık acısı üzerinden günü kurtarmaya çalışıyor, analık acılarını yarıştırıyor. Annelik acıları yarıştırılamaz. Geçen hafta İçişleri Bakanı şöyle söyledi; ‘empati kurun, evladınız eve biraz geç gelse ne hissedersiniz?’ dedi. Biz her hafta burada birileri için ‘empati kurun’ diyoruz, 39 yıldır benim ağabeyim gelmedi. Birileri çıkmış anneleri ayrıştırıyor, ‘birileri haklı, birileri ziyan’ diyor. Buradan Star gazetesi yazarına sesleniyorum; sen yazarsan eğer bu ülkede hak, hukuk, adaleti bilmen gerekiyor. Annelerin acılarını yarıştırmayın. Elbette ki Diyarbakır’daki annenin acısı çok büyük, onu bizden başka kimse anlayamaz. Benim annem 39 yıl evladının hasretiyle yaşadı, Berfo anne de öyle. Siz empati kurun. Biz asla vazgeçmeyeceğiz. Bu yakalarımızda taşıdığımız onurlu insanların kemiklerine ulaşıp analarının yanına koyuncaya kadar vazgeçmeyeceğiz.”