Çoruh Havzası’nda ata tohumuyla çeltik üretiyorlar

Yayın tarihi: 22 Haziran 2020 Pazartesi 4:22 pm - Güncelleme: 22 Haziran 2020 Pazartesi 4:22 pm

Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Yokuşlu, Alanbaşı ve Köprügören köyünde çiftçiler, ata tohumu pirinçleri toprakla buluşturuyor. Çoruh Nehri’nin kıyısındaki verimli topraklarda ekim yapan üreticiler, 350 dönüm arazide, yılda 50 ton pirinç üretmesine rağmen siparişlere yetişemiyor. Yokuşlu köyünün muhtarı Tuncay Köse, “Ata tohumu kullanıyoruz ve kullandığımız bu ata tohumlarının tarihini biz bile bilmiyoruz belki binlerce yıllıktır” dedi.

Yusufeli ilçesinde geçmişte 17 köyde çeltik üretimi yapılırken, bugün ise Yokuşlu, Alanbaşı ve Köprügören köylerinde ata tohumuyla üretime devam ediliyor. Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden olan Çoruh’un kıyısında ekim yapan üreticiler, yılda yaklaşık 50 ton pirinç üretimi gerçekleştiriyor. Şeker ve nişasta oranının az olması nedeniyle diğer pirinçlerden de farklı olan ‘Yusufeli pirinci’, hasat sezonu başlamadan alıcı buluyor. 4 ay sonra pirincin hasadını yapacak olan köylüler, hasattan sonra ise ‘dink’ adını verdikleri özel düzenek değirmende, pirincin kabuğunu ayıklamaya hazırlanıyor.

‘YUSUFELİ PİRİNCİ MARKA OLDU’

Organik pirinç üreten Ayhan Kaleli, “Yusufeli, coğrafya olarak mükemmel özellikler taşıyor. Hemen yanı başımızda Erzurum var, ‘Türkiye’nin Sibirya’sı diyebiliriz. İlçemizin bir kesiminde ise Akdeniz iklimi var. Bu paha biçilemez bir nimettir. Bunun kıymetini çok iyi bildiğim için emekli olduktan sonra köyüme döndüm ve Yusufeli pirinci için üretim yapmaya karar verdim. Yusufeli’nde çeltik tarımının yeniden canlanması için çalışma başlattım. Tamamen geleneksel yöntemlerle ekim yapıyoruz. Değişen tek şey, öküz gücü yerine traktör ya da patpat kullanıyoruz. Bunun dışında tohumumuz da ata tohumudur. Bu topraklara suni gübre girmedi ve girmeyecek. Bu hayvanların gübresi, topraklarımıza sağlık ve bereket katıyor. Bizim ürünümüz; tohumundan toprağına, gübresine kadar yüzde 100 organiktir. ‘Yusufeli pirinci’ bir marka olmuştur. Çeltik tarımı zahmetli ve zor bir iştir. Pazar sıkıntısı yok, siparişlere yetişemiyoruz” diye konuştu.

‘VİRÜS SÜRECİNİ FIRSATA ÇEVİRDİK’

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Yokuşlu köyünün muhtarı Tuncay Köse ise pirinç eken köylüye katkı sağlamak için ahırında beslediği hayvanların gübresini ücretsiz olarak verdiğini söyledi. Köse, “Köylülerimiz bu verimli toprakları yavaş yavaş terk etmeye başlamıştı hatta verimli topraklarımız kullanılmaz hale gelmişti. Koronavirüsün bize katkısı büyük oldu ve yeniden üretmeye başladık. Bu virüs sürecini fırsata çevirerek, Çoruh’un verimli topraklarını yeniden çeltikle buluşturduk. Artık köyümüzde traktörlerimizin sayısı da arttı. İnternet üzerinden de ürünlerimizi satmaya başladık ve köylülerimiz ektikleri pirinçten para kazanır hale geldi” dedi.
Muhtar Köse, çeltik tarlalarından sofralara kadar uzanan süreç sonunda tamamen organik olan tohum ile iyi pazar yakaladıklarını belirterek, “Ata tohumu kullanıyoruz ve kullandığımız bu ata tohumlarının tarihini biz bile bilmiyoruz belki binlerce yıllıktır. Tohumlarımızı hiç değişmedik” diye konuştu.

‘GELENEKSEL YÖNTEMLERLE EKİM YAPIYORUZ’

Pirinç üretimi yapan Hacı Kaya Çakmak, Yusufeli’nde üretilen pirinçlerin yüzde 100 doğal ve organik olduğunu söyleyerek, “Bizler üretimimizi, tamamen hayvansal gübre kullanarak ve geleneksel yöntemlerle yapıyoruz. Köyümüzde artık boş tarla kalmadı, her yere çeltik ektik. Çeltiklerimizi de elle ekiyoruz ve makine kullanmıyoruz. Sadece tarlayı hazırlarken, tarım makinelerini kullanıyoruz” dedi.
Ürettikleri pirincin para etmeye başladığını belirten İsmet Çakmak da “Fiyat biraz daha yükselmeli. Tarlalarımıza hayvan gübresi döküyoruz ve zirai gübre kesinlikle kullanmıyoruz, organik ürün elde ediyoruz. Bu pirinç diğer pirinçlerden de farklıdır. Örneğin; Tosya pirincinin 1 kilosuyla 3 kişi karnını doyurur. Yusufeli pirincinin 1 kilosu ile 6 kişinin karnı doyar” diye konuştu.