Çıplak arama tartışmaları gündemde yerini korurken, yargıdan konuyla ilgili önemli bir adım geldi. Gezi Direnişi sırasında gözaltına alınarak çıplak aramaya maruz bırakılan Mücella Yapıcı’nın 8 yıl önceki şikâyeti iddianameye dönüştürüldü. İddianame, gözaltında çıplak arama uygulamasının ilk kez, üstelik işkence suçlamasıyla hazırlanması nedeniyle sembolik önem taşıyor.

Eski Mimarlar Odası Başkanı, Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, 8 Temmuz 2013’te Taksim Dayanışma Platformu’nun temsilcileri ile birlikte gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde dört gün gözaltında tutulan ve çıplak aramaya maruz kalan Yapıcı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, 8 yıl önce konuyla ilgili tutanak tutmuştu. İLK KEZ İŞKENCE KAPSAMINDA Cumhuriyet'ten Tuğba Özer'in haberine göre, İddianamenin hazrılanmasının 8 yıl sürdüğünü hatırlatan Eyüboğlu, “Gözaltında çıplak arama ilk kez bir iddianameye girdi. Cezaevlerinde çıplak arama uygulamasının Türkiye’de raporlara konu olduğunu biliyoruz, hatta AİHM kararları var. Gözaltında çıplak arama sürekli olarak gündemde olsa da yargılama konusu olmuyordu şimdiye kadar. Bu nedenle önemli ancak hangi maddenen yargılama konusu olduğu da önemli. Bu iddianamede TCK’nin 94’üncü maddesinde yer alan işkence suçlamasına konu oldu. Yani işkence ve çıplak aramanın aynı iddianamede yan yana gelmesi de kıymetli. Açıldığı zaman haksız arama gibi çok önemli olmayan maddelerden açılıyordu” dedi. AKP’li Özlem Zengin’in sözlerini de hatırlattığımız Eyüboğlu, “Çıplak arama yoktur deyince gerçek değişmiyor. 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde gözaltılara bir avukat olarak eşlik ettim ve orada da çıplak arama yaşandı. Ondan önce de Boğaziçi protestolarında LGBTİ+’lara uygulanmasına tanıklık ettim. Özlem Zengin’in sözlerinin hiçbir önemi yok” diye konuştu. Eyüboğlu son olarak, “Beraat ya da etkisiz cezalar çıkarsa çıplak arama bu sistematikliğiyle devam edecek. Davaya sahip çıkılmalı” dedi.
Muhabir: Barış Önal