Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) Çin’deki bazı etkinliklerini izlemek üzere, 26 ülkeden 26 gazeteciyle birlikte 10 gün boyunca Çin’deydim. Önce Şanghay’da, sonra Çin’in başkenti Pekin’de (Beijing) ve ardından da Qingdao’da çok önemli toplantılara katıldık.
26, ŞİÖ’ye üye, gözlemci üye ve diyalog partneri olan ülkelerin sayısı. Böylece her ülkeden bir gazeteci ile ŞİÖ Medya Delegasyonu oluşturuldu. Ben de ŞİÖ konusunda Cumhuriyet gazetesinde köşe yazıları yazan ve Tele1 televizyonunda programlar yapan gazeteci olarak delegasyonda Türkiye adına bulundum.
AKADEMİSTYENLERE YUVARLAK MASA
Önce toplam 10 günde hangi etkinliklere katıldık, onları kronolojik olarak sizlerle paylaşayım:
1) ŞİÖ Medya Delegasyonu olarak 4 Temmuz’da Şanghay şehrindeki ŞİÖ merkezinde “ŞİÖ: Medya Perspektifinden Başarılar ve Beklentiler” başlıklı bir “yuvarlak masa” toplantısı yaptık. Prof. Wang Wei’nin moderatörlüğünde Prof. Pan Guang, Prof. Yuan Shengyu, Çin Dışişleri Bakanlığından Zheng Wei ve Yang Nianfu ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. 26 üyenin neredeyse hepsi ABD ve Batı yaptırımlarına maruz kaldığı için haliyle ağırlıklı konu bu oldu: Küresel Güney Atlantik yaptırımlarına nasıl direnir?YEŞİL KALKINMA FORUMU
3) 8 Temmuz’da ŞİÖ’nün kültür ve turizm başkenti Qingdao’da “ŞİÖ Ülkelerinin Yeşil Kalkınması Forumu”na katıldık. 1. Oturum: Moderatörülüğünü Shandong Valisi Zhou Naixiang’ın yaptığı ilk oturumda sırasıyla şu konuşmacıları dinledik: ŞİÖ’nün İyi Komşuluk, Dostluk ve İşbirliği Komisyonu’ndan Shen Yueyue, İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Salajegheh, Myanmar Başbakan Yardımcısı Soe Win, Azerbaycan Milli Meclisi 1. Başkan Yardımcısı Ali Hüseynli, Pakistan Milli Meclisi Sözcü Yardımcısı Syed Ghulam Mustafa Şah, ÇKP’nin Shandong Sekreteri Lin Wu, ŞİÖ Genel Sekreteri Zhang Ming ve Çin Ekoloji ve Çevre Bakanı Huang Rungiu.
DÜŞÜK KARBONA GEÇİŞ
4) Ana forumun altında üç ayrı salonda üç ayrı alt-forum düzenlendi. Ben “Yeşil ve Düşük-Karbona Geçiş İçin İklim Eylemi” alt-foruma katıldım. 1. Oturum: Moderatörlüğünü Çin Ekoloji ve Çevre Bakanlığı İklim Değişikliği Departmanı Direktörü Jiang Zhaoli’nin yaptığı oturumda şu konuşmacılar konuştu: ÇKP Belediyecilik Komiyeti Başkan Yardımcısı ve Qingdao Belediye Başkanı Zhao Haozhi, Kazakistan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Yerlan Nisanbayev, Kırgızistan Doğal Kaynaklar, Ekoloji ve Teknik Süpervizyon Bakan Yardımcısı Asel Rahimkulavo, Kamboçya Çevre Bakanlığı Sekreteri Chuop Paris, Qingdao Vali Yardımcısı Liu Tao, Çin Ulusal Kongre Üyesi Wabg Yi ve Azerbaycan Milli Meclisi Üyesi Fatma Yıldırım.Dikkatinizi çekmiştir: Forumlarda her ülkeden değişik seviyede bir hükümet yetkilisi yer aldı; ancak ne yazık ki Türk hükümetinden kimse yoktu. Sordum: Elbette 26 ülkenin 26’sına da davet gönderilmişti!
5) ŞİÖ Medya Delegasyonu olarak ŞİÖ Genel Sekreter Yardımcısı Shri Janesh Kain ile basın toplantısı yaptık.MAO'NUN HUZURUNDA
Yukarıda özetlediğim forum ve toplantıların dışında, ŞİÖ Medya Delegasyonu olarak özellikle teknoloji ağırlıklı işyerlerini de gezdik. Otomasyonlu liman, tünel delgeci üreten fabrika, günlük hayatta kullandığımız onlarca teknoloji aracını üreten fabrika, insansız kargoculuk, hızlı tren bağlantı merkezi gibi tesislere inceleme ziyareti yaptık.
Ancak benim için 10 günlük Çin ziyaretinin en önemli anı, Mao Zedung’un anıt mezarını (mozolesini) ziyaret ettiğim andı. 6 Temmuz sabahı, ŞİÖ Medya Delegasyonundan ayrılarak sevgili mihmandarımız Ning Xinran ile birlikte anıt mezara gittik. Geniş alanda binlerce insanın anıt mezara girmeyi beklediği görüntü, Atatürk’ümüzün anıtkabirini anımsattı. Yoğun programımız nedeniyle alınan izinle, küçük bir ayrıcalık yaşadık ve anıt mezara girdik.
Mao Zedung’un kabrinde onu başta Hasan Bögün olmaz üzere pek çok devrimci arkadaşımın adına andım, büyük mücadelesini selamladım.
Ardından anıt mezar müdürü, bana Mao Zedung’un hayatının ve mücadelesinin anlatıldığı, kişisel eşyalarının sergilendiği müzesini gezdirdi.
Çıkışta anıt mezar defterine şunları yazdım:
“Büyük devrimci Atatürk'ün ülkesi Türkiye’den, büyük devrimci Mao’nun ülkesine dostluk, dayanışma ve mücadele ruhuyla geldim.
Yaşasın sosyalizm
Yaşasın dünya halklarının kardeşliği…”
Anıt mezar müdürü beni uğurlarken Mao rozeti hediye etti. Hemen o anda kendisinden rozeti ceketime takmasını istedim. Mücadelemde, zihnimde bulunan Mao, o andan itibaren tüm Çin seyahatim boyunca kalbimin üzerinde, ceketimdeydi….
SOVYET RUHU
İki özel anımı paylaşarak bitireyim:
30 Haziran akşamı beni Şanghay Havalimanında karşılayan sevgili mihmandarım Jacy Xiong, bana eşlik ettiği ilk akşam yemeğinde, kendisinden rica ettiğim için Çin çatalını (chopstick) kullanmayı öğretti. Ertesi sabah toplu kahvaltı sırasında Çin çatalını (çubuklarını) kolayca kullanıyor olmamı soranlara mihmandarımın öğretme tekniğinin başarısı olduğunu söyledim. Çin seyahatim boyunca da tüm yemeklerde çubukları kullandım.
Şanghay’dan ayrılırken sevgili Jacy Xiong’un üzerine adımı yazdırarak yaptırdığı Çin çubukları, aldığım en sevimli hediyeydi. (Bu Çin çatalı ve küçük bir yasemin çayı paketi dışında, gazeteme ve televizyonuma teslim etmemi gerektiren büyüklükte bir hediye almadığımı siz değerli okurlarıma önemle belirterek, genç meslektaşlarıma eski bir geleneği anımsatmış olayım!)
1 Temmuz akşamı ŞİÖ yetkililerinin delegasyona verdiği hoşgeldin yemeği sonunda dışarı çıktığımda, Kazak meslektaşım “gardaş” diyerek beni küçük sigara/sohbet grubuna davet etti. Bir grup gazeteci dairesel şekilde konumlanmış, sigara içerek sohbet ediyordu.
Boyunlarındaki asılı isimliklere göre küçük gazeteci dairesi, benden itibaren soldan başlayarak şöyleydi: Ermenistan’dan Petros Tovmasyan, Azerbaycan’dan Timur Huseynov, Kazakistan’dan Yerzhan Bagdatov, Kırgıziastan’dan Myrzakat Tynaliev, Özbekistan’dan Kozim İslamov Uzarov, Rusya’dan Anastasia Kostina ve Belarus’tan Litvinav Mikalai…
Hepsi birbiriyle anlaşıyordu ve sohbet ediyordu. Rusça konuştuklarını anladım ama yine de İngilizce sordum: “Birbirinizle bu kadar rahat nasıl anlaşıyorsunuz, hangi dili konuşuyorsunuz?”
Rusça yanıtı verdiler ve onlara şöyle dedim: “Sovyetler Birliği dağıldı ama Sovyet ruhu burada, Şanghay’da sizlerin şahsında şu an yaşıyor…”
Sovyet ruhu demişken…
ŞİÖ ülke yöneticileri, başından beri “Şanghay Ruhu” kavramını kullanır konuşmalarında.
9 Temmuz günü 26 gazeteci sıra sıra birbirimizden ayrılırken, ortak kullandığımız sosyal medya platformundan veda mesajları attık.
Ben de şöyle yazdım: “Tüm bu mesajlarınız… İşte gerçek Şanghay Ruhu budur: Esas olan insanların yüzündeki gülümsemedir.”