CİMER’den ‘Kanal İstanbul’ cevabı: İtirazınızın bilimsel nedenini anlayamadık!

Yayın tarihi: 10 Ocak 2020 Cuma 12:20 pm - Güncelleme: 10 Ocak 2020 Cuma 12:20 pm

Kanal İstanbul projesine itirazlar sürerken CİMER başvurusuna cevap veren Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü sunulan bilimsel gerekçeleri anlayamadığı cevabını verdi.

Kanal İstanbul’un ÇED raporu askıya çıkmasından itibaren vatandaşlar itiraz dilekçesini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne vermek için günlerce kuyruklar oluşturmuş, yüzbinlerce dilekçe toplanmıştı. CİMER üzerinden de itiraz dilekçesi verilebiliyordu.

Artı Gerçek’ten İsa Uğur Erdoğan‘ın haberine göre, Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği’nin (TMMOB) Kanal İstanbul Projesi’nin ÇED raporuna ilişkin Cumburbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden yapılmak üzere hazırladığı dilekçeye cevap geldi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından verilen cevapta ‘bilimsel nedeni anlaşılamamıştır’ denildi. Bakanlığın anlamadığı bilimsel gerekçeler ise deprem, Sazlıdere Barajı’nın, su kaynakları ve ekosistemin bozulacak olması.

Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü CİMER üzerinden iletilen dilekçelere cevap vermeye başladı. Söz konusu cevapta,“İstanbul Boğazındaki keskin dönüşler, sert akıntılar, şehir içi deniz trafiği olmasından dolayı Boğaz kenarındaki yapıların, kültürel mirasın ve insanların can ve mal güvenliğinin sağlanması amacı ile Kanal İstanbul Projesi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Boğazdaki beklemelerin ve trafiğin rahatlamasını sağlayacak Kanal İstanbul Projesi ile gemilerin bekleme sürelerindeki maliyet kayıplarını Boğaza göre seyir emniyeti daha yüksek olacak Kanaldan geçerek telafi etmelerine imkân sağlamış olacaktır.

200’e yakın uzmanın çalıştığı Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden destek alındığı, Dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarında simülasyonların yapıldığı ve tüm teknik çalışmaların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü bu projeye karşı çıkmanızın bilimsel nedeni anlaşılamamıştır” denildi.

‘BİLİMSEL OLMAYAN İTİRAZLAR’

Söz konusu dilekçede ÇED olumsuz raporu talep edilmişti. Dilekçede gerekçe olarak, İstanbul’da Kuzey Ormanları’nın, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacağı öne sürülmüş ve Sazlıdere Barajı yok olacaktır deniliyordu.

Ekosistemin ve doğal yaşam alanlarının bozulacağı, tabiat ve milli parklar ile koruma alanlarının yok olacağı ve kanal projesinin sadece İstanbul’u değil Trakya’nın da etkileneceği ve tarım ve hayvancılığın etkileneceği ifadeleri geçiyordu.

Deprem gerçekliğinin vurgulandığı dilekçede üç aktif fay hattının bulunduğu İstanbul’da nüfus ve yapılaşma baskısı nedeniyle afet riskinin artacağı itirazı vardı. Aynı zamanda oluşacak 1.155.668.000 m3 hafriyatın taşınmasıyla bozulan ekosistem halkın sağlığını tehdit edeceği yazıyordu.