CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, “Aydın-Denizli otoyolunda da günlük 35 bin araç garantisi veriliyor ama yolun en işlek bölümünden 22 bin araç geçiyor" derken, "Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü için yaşananlar tekrar edecek, olan yine vatandaşa olacak" dedi.

ODA TV'nin haberine göre; CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, 9 kere ertelendikten sonra onaylanan Aydın-Denizli Otoyol Projesinin ihalesi hakkında açıklama yaptı. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ulaşım verilerini gösteren Bülbül, günlük 35 bin araç garantisi verilen yolun en işlek bölümünden 22 bin civarında araç geçtiğini hatırlattı. Proje ihalesinin oyuncak haline geldiğini söyleyen Bülbül, “Projenin genel bütçeden yapılması gerekiyordu” dedi. Bu projenin, Yap-İşlet-Soy modeli olduğunu bir kere daha belirten Bülbül şunları söyledi: “Bu otoyol projesinde izlenecek Yap-İşlet-Devret modelinin Yap-İşlet-Soy modeli olduğunu daha önce de söylemiştik. Bu model artık bütçenin bir kara deliği haline geldi. Kamu kaynaklarımız hiç uğruna sömürülüyor. Bunun örneklerini AKP bize pek çok kez yaşattı. Avrasya Tüneli için yıllık 25,6 milyon araç garantisi verilmişti. Bu rakama ulaşılamadığı için son 3 yılda şirkete 470 milyon TL ödendi. Bu yıl 400 milyon TL’den fazla ödeme yapılması bekleniyor. Bir diğeri Osmangazi köprüsü, şirkete 2019 yılı için araç geçiş garantisi kapsamında 2.5 milyar TL’yi aşkın ödeme yapıldı. Araç geçişleri, devletin garanti verdiği sınırının altında kalması nedeniyle vatandaşın cebinden ödeniyor.

"VATANDAŞIN PARASINI YANDAŞ ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR"

Yap-İşlet-Soy modelinin diğer örneği ise Zafer Havalimanı. 2019 yılı için 1 milyon 232 bin yolcu garantisi verilmişti. Ama sayı 82 bin civarında kaldı. Bu yıl içinse verilen garanti 1 milyon 279 bin. Nisan ayına kadar uçan yolcu sayısı ise 14.256 oldu. Şirkete 2012’den beri hazineden ödenen toplam tutar 39 milyon 158 bin Euro. 2044’e kadar tahmini ödenmesi beklenen tutar ise 205 milyon 281 bin Euro şeklinde. Garanti verilen yolcu sayısı, gerçek sayının yakınından bile geçmiyor. Vatandaşın parasını yandaş şirketlere peşkeş çekiyorlar.”

150 MİLYON TL'Yİ KİM ÖDEYECEK

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, şöyle devam etti: “Aydın-Denizli otoyolunda da günlük 35 bin araç garantisi veriliyor ama yolun en işlek bölümünden 22 bin araç geçiyor. Günde 22 bin 500 araç, yılda 8 milyon 212 bin 500 araç yapıyor. Garanti edilen 35 bin araç ise 12 milyon 775 bin yapıyor. Bu hesaba göre 4 milyon 562 bin 500 aracın parasını kim ödeyecek? Her yıl taahhüt edilen yaklaşık 150 milyon TL'lik kısmı kim ödeyecek? Bu kadar aracın parası neden yurttaşın cebinden çıkıyor? Bugünlerde yükselen kurları da düşündüğümüzde, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü için yaşananlar tekrar edecek, olan yine vatandaşa olacak. Aydın’dan otomobille İzmir’e gelen vatandaş 5 TL ödüyor. Aynı uzaklıktaki Denizli’den bir vatandaş, kurlarda bugünlerde yaşanan yükselme de göz önünde bulundurulduğunda Aydın’a geliş için 60 TL ödeyecek. Böyle bir şey nasıl mümkün oluyor? Cevap alamasak da Sayın Bakan’a proje hakkında sorular yöneltmiştik. AKP’nin elinde oyuncak olan bu proje ihalesinde son nokta dün konuldu. Bakan her şeye rağmen otoyolun bölgeye büyük rahatlık ve katkı sağlayacağı söyledi. Sayın Bakanın bahsettiği, otoyolun sağlayacağı rahatlık ve katkının vatandaş için geçerli olmadığını görüyoruz. Yoldan geçen de geçmeyen de para ödemek zorunda kalacak. Proje neden genel bütçeden yapılmıyor? Bu durum ne mantığa ne de vicdana sığar. Bu şartlarda yapılacak otoyolda Yap-İşlet-Devret modeli yine ne bir kamu yararı ne bir kamu hizmeti içeriyor. Yapılan bu projeler kim için ne için yapılıyor? Otoyol, müteahhitler ve şirketler kar etsin diye mi yapılır? Yoksa vatandaşa sunulan kamu hizmeti için mi? Ne yazık ki bunun cevabının, vatandaş ve kamu hizmeti için olmadığı açık. Müteahhitler zengin ediliyor, şirketlere peşkeş çekiliyor. Bu da yetmezmiş gibi, AKP’nin bu hesapsızlığının ve çıkarcılığının ceremesi yine yurttaşın omzunda. Bir diğer merak konusu ise projeye ilişkin yapılan ihaleler. 9 defa ertelenen/iptal edilen diğer ihaleler neden iptal edildi? İptal gerekçeleri neydi? Tüm bunlar kamuoyuna açıklanmadı. Ama biliyoruz ki AKP yönetiminde tüm bu sorulara yabancı değiliz.”
Muhabir: Alp Yanardağ